Bırakın Halkı Dinini Serbestçe Yaşasın!

13 Aralık 2008 Cumartesi

Yine bir Kurban Bayramı yine aynı terane. Bir kısım gazetelerde sokaklardaki kurban görüntüleri ve öyküleri, kaçan hayvanlar, ellerinde bıçaklarla, satırlarla onları kovalayanlar, daha sonra, kan içinde kalan yol kenarlarının fotoğrafları, bir şeyler olacağını sezinlediklerinden oraya buraya saldıran, kaçmaya çalışan hayvan görüntüleri, kendisini kesen insan görüntüleri ve bunlarla alay eden yeniyetme muhabirler ile çok bilmiş yazıişleri müdürleri...

Hatta bu bayram büyük gazetelerimizden birinin birinci sayfasında, kocaman bir fotoğraf.. Boğaziçi koylarından birinde, denizin kurban kanıyla nasıl kırmızıya boyandığını gösteriyordu.

Gördüğünüz gibi her yıl aynı terane, halkın dinini serbestçe yaşamasını küçümseyen, örf ve âdet ile alay eden, köylülüğü hor gören elitist bir tavır.

Sanıyorum, artık şunu söylemenin vakti geldi:

- Efendiler bırakınız halkımız dinini serbestçe yaşasın! Karışmayın halkın kurbanına, töresine, örfüne âdetine!

Yine gazetelerde vardı, bir kısım kefere taifesi, halkımızın dini inançlarını yerine getirerek kurban keserken fotoğrafını çekmeye kalkınca, mutekit insanlarımızın tepkisine neden olmuş.

Ellerine Ya Allah Bismillahdiyerek bilenmiş bıçağı almış bu inanmış kişiler, karşılarında dinlerine, ibadetlerine karışan, bir de fotoğraflamaya çalışan gâvur taifesi ile onların insan hakları mı, hayvan hakları mı bilmem nehempalarını görünce galeyana gelmezler mi; elbette ki ellerindeki kesici aletlerle üzerlerine savlet ederler...

***

Neyse ki, Allah korumuş da gâvur taifesi ve hempaları bu inanmış mümin kardeşlerimizin eline düşmeden kurtulmuşlar da layıklarını bulmamışlar, Allahtan bulsunlar boynu devrilesiciler...

Bir de bu herifi naşerifler, (belki de yanlarında bir kısım hatunu naşerifler de vardı) karakola başvurmuşlar.

Tabii, insan haklarına bunlar cümlesinden olan, dinini serbestçe yaşama hakkına saygılı olan polisimiz, bunların kimlik tespitlerini yapmış ve müminlerin de kendilerinden şikâyetçi olduğunu bildirmiş. Böylelikle bu taife sesini kesmiş.

Herkes sırayla kendine gelsin ve müdahaleden vazgeçsin! Halkımız dinini istediği gibi serbestçe yaşamak hakkına sahiptir ve bunu yaşayacaktır.

Kimsenin bunu engellemeye hakkı da, kudreti de yoktur.

Bu görüşlerimize karşılık taifeyi nifak;

- Efendim, bizim buna bir itirazımız yok, ama kurbanları AB standartlarına uygun kessinler, buyuruyor.

Behey ehli gafilan! Halkımız dinini serbestçe yaşarken, hangi standartlara uyacağını gâvurlara mı soracak? Müslüman âdetlerini, geleneklerini AB gibi gâvur standardına uydurmak zorunda mı kalacak?

Eskiden böylesine baskıları bizdeki iktidarlar da yapar, kurban postlarının Türk Hava Kurumuna bağışlanması için baskı yapardı.

Çok şükür şimdi, müminler üstündeki bu baskılar kalktı, artık Deniz Feneri Derneği aracılığıyla kutsal kurbanların kutsal postları, ussal bir yerlere doğru gidiyor.

***

Köyden göçmüş insanımız, kurbanını banyosunda da kesse itiraz ediyorlar, otoyol kıyısında ya da parkta kesse de...

Peki ne yapsın bu iman sahibi yurttaş? Efendim birtakım elitistler ile gâvurlar ve kefere muhipleri rahatsız olacak diye kurbanını mı kesmesin?

Efendim neymiş? Türkiye bu görüntülere layık mıymış?

Niye olmasın dostlarım? Bu kurbanları kesenler kefereler mi, Moskoflar mı ki, Türkiye buna layık olmasın?

Bu godoşların hepsi de ağız birliği etmişçesine aynı şeyi söylerler:

- Efendim, din bu değil, dinin özü böyle değil, dinde eza cefa yok, canlıya şefkat ve saygı var. Hayvana eza etmeyeceksin, karıyı dövmeyeceksin.......

Laf Laf laf!..

Karıya dayak kitapta yok mu?

Bunlar kim oluyorlar da...

Halka dini nasıl anlayacağını anlatmak, laikçi elitistlere mi kalmış?

Halk dini nasıl algılıyorsa, onu öyle algılayıp uygulama hakkına da sahiptir demokraside.

Bizde ruhban da olmadığına göre... Hariçten gazel okuyanlara halt etmek düşer!

Dinin ne olduğu, nasıl algılanacağı, nasıl uygulanacağı konusunda demokrasilerde halk kendi kararını verir.

Halk öyle istiyor, öyle algılıyor, öyle uyguluyorsa, bütün bu görüntüler, hurafeler, baskılar, dayaklar, töreler hep dinin gereğidir.

Karışmayın bunlara, bırakın halkımız dinini serbestçe yaşasın!..

asirmen@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları