Krizde Noel koşturmacaları

14 Aralık 2008 Pazar

Çam yapraklarından oluşan bir avuçluk bir çelengin, dört köşesine kondurulmuş 4 mumdan oluşan çelenklerde her pazar bir mum sırasıyla yakılarak, aralık ayının sonuna gelinir. Bu çocuksu ve dinsel ritüel neredeyse Almanların ruhuna öylesine işlemiş ki, kimse bunu kolay kolay değiştiremez. İşte yaklaşan Noel tatili ile birlikte o büyülü hava başladı Münihte... Şu sıralarda bütün dünyayı inim inim inleten krize rağmen, Alman tüketiciler Noel alışkanlıklarından zerre kadar vazgeçmiyorlar. Perakende satış sektörü Noele umut bağladı artık. Mağaza zincirleri taksitli satış kampanyalarıyla milleti para harcamaya yönlendiriyorlar!.. Tüketim Harcamaları Araştırmaları Kurulunun (GFK) verilerine göre ekonomiye ait beklentiler iki Almanyanın birleştiği 1991’den beri en olumsuz düzeye indiyse de, son günlerde düşen benzin fiyatları tüketim artış endeksini 1.9dan 2.2 puana çıkarmış ülke genelinde. Ancak Münih farklı. Münih merkezli Piyasa Araştırmaları Enstitüsünün kasım ayındaki son raporlarına bakarsak piyasadaki beklentinin yüzde 90.2 puandan 85 puana düşmesi de bir gerçek. Pahalılık çığ gibi artık. Münih ise ülkenin en pahalı kentlerinden biri zaten... Kar soğuğunun insanları evlere tıktığı bir pazar sabahı mahmurluğunda bu rakamlar ve can sıkıcı haberleri bırakıp da evde yapacak yığınla işle uğraşmak, sıkıntıları azaltmanın kestirme yolu aslında... Yıl sonlarında tavan arasındaki eski albümleri, eşyaları karıştırmak, kilerdeki tozlu çekmeceleri kurcalamak gibi takıntılarınız varsa, o başka bir oyalanma şeklidir. Kimilerinin koltuğa gömülüp ayaklarını uzatıp TVde saatlerce dizi izlediği bugünlerde kimilerinin de pazar gününü önce gazeteye göz atıp sonra çamaşır ve ütü ile geçirdiğini ve müzik dinlediğini bilirim. Ütü deyince aklıma geldi. Daha geçen gün Noel pazarlarının kurulduğu Münihin ünlü moda mağazası Ludwig Beckin girişinde kadınlar için hazırlanan bir CD dikkatimi çekti.. Peynir ekmek gibi satılan bu CDyi merak ettim. Ütü yaparken dinlencek barok ezgiler albümün adı! İnsanları robotlaştırıp şartlamanın daniskası bu tür seçmeler. Ancak dayanamayıp bir tane de almadan edemedim. Bach, Vivaldi, Hendel, Telemann, Purcel ve Molter dinleyerek ütü yapmayı bir deneyeyim bakayım... Bugünlerde herkesin birbirine hediye alıp verdiği yaygın alışkanlık en çok postanelerde uzayan kuyruklara yansıyor.. Eşinize, sevgilinize ya da arkadaşınıza armağan mı alacaksınız.. hiç korkmadan cüzdanınıza elinizi atın diyor Alman hükümeti. Nasıl olsa yılbaşında isteyene 500 Avro’luk tüketim kuponu verecekler.. Ancak bu hediye çekisigortalı bir işte çalışan 30 milyon kişiye ödenecek. Başbakan Merkelin bu projesini bulvar gazeteleri yazınca millet sevinçten uçtu. Başbakanın piyasayı canlandırmak için düşündüğü bu girişimi yaklaşık 2 hafta önce Münihteki Türk gazetecilerle bir tanışma toplantısı yapan Bavyera Ekonomi Bakanı Martin Ziele de sorduk. Bizleri 70 dakika bekleten Ziel ile Münihin ve Bavyeranın sorunlarını konuştuk. Batma tehlikesi içindeki Bavyera eyaletinin resmi bankası Bayern LBdeki mali açığın 10 milyar Avroya yükseldiğini ve 5 bin çalışanının çıkarılacağını anlattı Bakan. Ülkede yaşanan kriz, ortalığı kavuruyor. Buna rağmen insanlar Noel coşkusunu sokaklarda arıyorlar. Almanlar yeni yılın eşiğinde karamsarlar. Son anketlere göre Almanların yüzde 70i önümüzdeki 5 yıl içinde durumlarının şimdikinden berbat olacağını düşünüyormuş. Münihin kalbinin attığı Marien Meydanından her gün geçmeden yapamıyorum. Ünlü Noel ağacımız çoktan dikildi bile... Işık içinde her köşe... Ancak bu sene dünyanın en büyük Noel ağacını dikmekle övünen Dortmund Belediyesi, üstünde 40 bin ampul sallanan 45 metrelik çam ağaçlarıyla bizim Münihlileri kıskandırdı. Yaklaşan Noel tatili ile birlikte sanat etkinlikleri de peş peşe kentte... 2 Aralıktaki Yahudi Müzesi’nin açılışında Münih Başkonsolosumuz Ali Rıfat Köksal’la tokalaşırken, ardından 9 Aralıkta başlayıp 21 Aralıka kadar sürecek Mustafa Erdoğanın Anadolu Ateşi gösterisinin biletleri kapışıldı bile... Bütün bu Noel koşturmacaları içinde insan, yalnızlığını en çok bomboş sokaklarda dolaşırken duyumsuyor... Dışarda kar üfüren bir tipide evdeki mumları pencere önüne sıralayıp, bir kadeh şarap eşliğinde eski Vedat Sakman ve Ayten Alpman şarkılarıyla kendimi oyalıyorum... Küresel kriz günlerinde Noel pazarları ancak düşlerle güzelleşir biraz da... Bilmem ne dersiniz!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bembeyaz evleriyle Santorini 28 Ağustos 2008

Günün Köşe Yazıları