Şemsiyenin Sapı

17 Eylül 2011 Cumartesi
\n

Yıllar önce yağmurun bastırdığı bir yaz günü Floransada sokak satıcısından aldığım dev şemsiyenin sapı son taşınma serüvenimizde kırıldı.

\n

En çok yağışlı ya da karlı günlerde sevdiklerimizi uğurlarken camide kullanırdık bu şemsiyeyi... Altına 10 kişi sığar. Aile tarihimizdeki adı cenaze şemsiyesiolarak da geçerdi.

\n

Elimde şemsiyenin kırık sapı evde dört döndüm. Yeni evin kargaşasında yapıştıracak tutkal da bulamadım.

\n

Sonra karar verdim. Boşveeeer... Şemsiyenin sapı bende olduğu sürece sorun yok!

\n

***

\n

Bulunduğumuz coğrafyada ne de olsa bahar havası esmekte. Her ne kadar birbirini izleyen dört mevsim varsa da biz bahara takılı kaldık. Amerikalı PRcıların medya için uydurdukları Arap Baharıtanımlaması öylesine tuttu ki, ne cehennem sıcağı umurumuzda, ne sağanak yağış, ne de fırtına...

\n

Suriye 3e bölünme riski altında, Arap Baharı”...

\n

Libyada savaş çıktı, orası da parçalanabilir, yeni yönetim şeriat ilan etti, Arap Baharı”...

\n

Ha bu arada, Ortadoğu ve Kuzey Afrikadaki başkaldırının nedeni Facebookimiş... Önceleri saf saf inandık buna. Bu ne biçim Facebook ki örneğin Suudi Arabistanda, Körfez Emirliklerinde bahar havası estiremiyor da gücü sade Batı (Mağrip) ve Doğu (Maşrık) Araplarına yetiyor? Bahar havası neden bir türlü Basraya inemiyor?

\n

***

\n

Türkiye giderek bulunduğumuz bölgenin şemsiye ülkesi olmakta... Gerçi Türkiyede iktidarlar Saddamla bile iyiydi. Mısır lideri Mübarekle ballı börek, Suriyenin genç Esadı ile kanka durumu... Kaddafi desen, delidir ne yapsa yeridir, aileden biridir... Suriye örneğini alırsak ticari ilişkiler aldı başını yürüdü, stratejik ortak olduk, sınırlarda kontrolü kaldırdık.

\n

Derken filmdeki jönler değişti. İyi adamlar kötü adam rolüne geçtiler.

\n

Anladık ki bölgede artık din kadar para da çimentodur.

\n

***

\n

Arap Baharından önce Türkiye ile İsrail arasında insana Bu senaryoyu kim yazdı?” dedirten Mavi Marmara olayı patladı.

\n

Bu olayın sonuçları Türkiyenin bölgenin şemsiye ülkesi olmasına ivme kazandırdı.

\n

Film senaryosunda konuçok önemlidir, ama yetmez. Başında iyi kıvırtan bir dansöz, ortasında bol kavga, sonunda da mezarlıkta ağlama sahnesi olan Türk filmi ile büyüyen yazlık sinema çocukları ise konunun önemini pek bilmezler. Ne var ki o aynı çocuklardır Türkiyeyi bugün yönetenler...

\n

Ayrıca konu iyi, ama çekim kötü ise film başarısız olur. Kaldı ki ön plan net, arka plan flu olabilir.

\n

Arap Baharı senaryomuza dönersek, acemi yönetmenin yaptığı montaj hatalarını seyirci pek fark etmez. Tıpkı evlerimize kapanıp seyrettiğimiz televizyon dizilerinde olduğu gibi... Objektif büyüyünce bakış açısının daralması kuraldır, ama bize tersi gösterilir.

\n

Ve Hollywoodun iyi filmcileri bilir ki senaryo çalışmalarına oyuncular dahil edilmez. Oyuncunun görüşlerini senaryoya yansıtmasına izin verilmez. Oyuncu senaryonun komedi mi, dram mı olduğunu önceden bilmez.

\n

***

\n

Türkiyeyi bölgenin şemsiye ülkesi yapmak için yazılmış bir senaryo var.

\n

Şemsiye ülke olmak çok güzel de...

\n

Sapı kimin elinde?

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Kıymete Binecek 18 Mayıs 2013

Günün Köşe Yazıları