Hüseyin Baş

Poznan'da 'Düş Kırıklığı'

16 Aralık 2008 Salı

BM İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması uyarınca Polonyanın Poznan kentinde 9-12 Aralık 08 tarihleri arasında 9 bin 500 katılımcıyla düzenlenen İklim Konferansı, Çin Büyükelçisi Yu Qingtainin çok sayıda yorumcunun da katıldığı düşkırıklığıdeğerlendirmesini ne yazık ki haklı çıkarmış görünmektedir.

Çin Büyükelçisine göre toplantıdan sonra yayımlanan sonuç bildirisi, 2007nin Aralık ayında kabul edilen Bali Eylem Planının da gerisinde kalmış, çok sayıda zengin ülkenin Aralık 2009da Kopenhagda toplanması öngörülen konferansta iklim değişikliklerini tetikleyen sera etkili gaz salımlarıyla ilgili taahhütlerini yerine getirmeye pek de niyetli olmadıklarını ortaya koymuş bulunmaktadır.

2012’de sonlanacak olan Kyoto Protokolünün daha ileri ve bu kez daha somut ve bağlayıcı aşamalara ulaştırılmasında, 2009 sonundaki Kopenhag Konferansıyla birlikte önemli evrelerden sayılan Poznan Konferansında varılan nokta, beklendiği gibi sadece sorunların bir kez daha envanterinin yapılmasıyla sınırlı kalmıştır. Bu açıdan bakıldığında söz konusu sorunların 2009 sonuna kadar aşılması ihtimali son derecede kuşkulu görünmektedir.

Zira iş varsayımlardan, çoğunca lafta kalan öneri bolluğundan çıkıp somut angajmanlara dayandığında, enerji-iklim konusunda aşılması kolay olmayan çok sayıda engeli de beraberinde getirdiği görülmektedir.

Enerji-iklim paketinin hayata geçirilmesinin önündeki en büyük engelin maliyetsorunu olduğu bilinmektedir. Diğer taraftan ABDde başlayıp gezegenin tüm ülkelerini etkileyen finansal kriz ve giderek daha belirgin hale gelme eğilimdeki resesyonun iklim konusunda acilen alınması gereken önlemler için uygun bir ortam olmadığı da ortadadır. Ancak, iklim değişiklikleri konusunu duymazlıktan gelen W. Bush yönetiminin yerini alacak Barack Obamanın bu konuya olumlu yaklaşacağı sinyalleri vermesi, tıpkı ABnin enerji-iklim konusundaki yoğun çabaları ve kararlılığı gibi yine de umut veren gelişmeler arasındadır.

Gerçekten de Avrupa Birliğinin 11 Aralıkta Brükselde düzenlenen toplantısında, Poznan Konferansı öncesi ilgili sektörlerin sera etkili gaz salımlarının aşağı çekilmesi konusunda ciddi yaklaşımlar benimsenmiştir.

Ancak Varşova, Berlin ve Roma, sanayilerinin alması gereken önlemlerin maliyetlerinin kısıtlanmasında kararlı görünmektedir. Avrupada sera etkili gaz salımlarında başı çeken bu üç ülke, her ne kadar en azından durumu kurtarmak için bu konuda tavizkâr davranacaklarını söyleseler de Poznanın yine de bekleneni vermediği söylenebilir. Ama her şeye karşın Avrupa Birliği 2007 Martında iklim konusunda saptadığı plandan vazgeçmiş değildir. Söz konusu plana göre sera etkili gaz salımları 1990 düzeyine göre yenilenebilir enerjinin tüketimdeki payını yüzde 20 oranında yükseltilmesinde, böylece de enerjide yüzde 20 oranında tasarruf gerçekleştirilmesinde kararlı görünmektedir. Ama sorun bu planın ne ölçüde gerçekleştirilebileceğidir. Zira bu noktaya varılması için, endüstri dahil tüm sektörlerde sera etkili gaz salımlarının azaltılması gerekmektedir. Bu da ancak AB ülkelerince, 2013 yılından itibaren gaz satımı pazarındanbugüne kadar bedelsiz kullanılan kirletme iznibelgelerinin para karşılığında satın alınmasıyla gerçekleşebilecektir. Ancak bu noktada da aşılması gereken engeller vardır. Örneğin Polonya, sera etkili gaz salımları izninin 2019 yılına kadar bedelsiz sağlanması yönünde direnmektedir.

Buna karşılık iklim değişikliklerinde büyük pay sahibi olan ülkelerden biri sayılan Çin, sera etkili gaz salımlarını azaltmak için ciddi çabalar içinde olduğunu somut veriler sunarak açıklamıştır. Gerçekten de Çin, gaz salımında önde gelen bazı termik santralları, çelik ve çimento tesislerini kapatmıştır.

Meksika da aynı yönde somut önlemleri hayata geçirmiş, Çevre Bakanı Tudela, Meksikanın 2050ye kadar karbondioksit salımını yarıya indireceğini açıklamıştır. Ama enerji-iklim konusunda gerekenlerin acil olarak yapılması her şeyden önce uluslararası topluluğun bu konuda finansal destek sağlamasına, bunun mekanizmalarını ortaya koymasına bağlı görünmektedir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tunus Nereye?.. 12 Mart 2012

Günün Köşe Yazıları