Bin Yaşıma Daha Girdim…

13 Ocak 2014 Pazartesi

“Bir yaşıma daha girdim”.
Bu söz, akla gelmeyenlerin başa geldiği, düşünülmeyenlerin yaşandığı durumlar için söylenir.
Memleketin durumuna bakılınca öyle şeylerin yaşandığı görülüyor ki, bin yaşımıza girmek bile yetmez.
Kabile ile cemaat arasındaki çatışmanın her gün yeni boyut kazandığı ülkemizde bizim seyirci durumunda kalmamız da talihin bir oyunu mudur bilinmez.
Ama işte bir ülkenin tarihi beklenen çizginin dışında bir seyir izlediği zaman haklının suçlu olduğu, suçlunun güçlü olduğu, kendinizin de olup bitenin dışında kaldığınızı görüverirsiniz.
Yaşamış olmak deneyimli olmak değildir.
Deneyim, yaşananlardan doğru sonuçlar çıkarmak, bu sonuçları yaşamına katabilmektir.
Hitler Almanyası’na ilişkin bir kitap okuyorum.
1945 yılından sonra, savaşı kaybeden Almanya vatandaşlarının bu savaş hakkında ne düşündükleri araştırılıyor.
Almanların büyük çoğunluğu kendilerine haksızlık yapıldığını, kentlerinin acımasızca bombalandığını, milyonlarca Alman gencinin cephelerde can verdiğini, aç kaldıklarını, acı çektiklerini söylüyorlar.
6 milyon Yahudinin toplama kamplarında öldürülüşü? Tıs yok.
Polonya, Çekoslovakya, Macaristan katliamları? Yok öyle bir şey.
Sovyetler Birliği’nin kentleri, askerleri, halkı, köyleri? Ses yok.
Başlarına gelenlerde Hitler’in payı. Sessizlik.
Naziler her türlü şiddeti uygularken karşı çıktınız mı? Çıt yok.
Nasyonal Sosyalist partiye oy vermediniz mi? Yorum yok.
Dehşet içinde kalmıyor musunuz?
Deneyimmiş. Ben deneyime inanmıyorum.
Bilinçtir her şey.
Bilinç varsa var.
Bilinç yoksa yok. Hem de hiçbir şey yok.

***

“Biat edeceğiz” diye bağırıyor, AKP’nin belediye başkan adayı.
Biz biat edeceğiz. Soru sormak yok. Söylenene, anlatılana biat edeceğiz. Biat”.
İnanç temelli kabile kültürüdür bu.
“Kabilemden olan ne yaparsa yapsın doğrudur.” “Kabilemden olmayan ne yaparsa yapsın yanlıştır...”
Düz mantık. Eğrilmeyen tavır. Dik duruş dedikleri bu.
Dün söylediğinin bugün tersini söyle. Hiç önemi yok.
Ağzından çıkanı kulağın duymasın. Mertsin mert.
İstediğine hakaret edeceksin. Sıkı adamsın.
Astığın astık, kestiğin kestik. Güçlü iradesin.
Bize komplo kurdular. Demek ki neymiş.
Paralel devlet kurmuşlar. Bak hele sen, neler olmuş?
Çete var çete. Çete çet, pata pat.
Yargıyı ele geçirmişler. Yapma yahu!
Emniyet’e sızmışlar. Haberiniz de olmamış yani.
Eğitimi ele geçirmişler. Dershaneler açmışlar. Bak sen!
Bin yaşına girmek bile yetmez dostlarım.
Ortaçağa gidelim.
Osmanlı’yı yeniden kuralım.
Yaşanmışları yeniden yaşayalım.
1918’leri yeniden yaşayalım.
Atatürk’ü yeniden bekleyelim.
Belki gelir…

Bu arada: Bir yaşıma daha girmişim. Bunu hatırlayıp bana da hatırlatan dostlarıma teşekkür ederim. Hep birlikte ülkemizin yeniden uygarlık yoluna girmesini dileyelim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları