Kontrolsüz güç

30 Mayıs 2015 Cumartesi

14 Mayıs 1950 seçimlerinde on yaşında bir çocuktum. Olanı biteni anımsıyorum. O günden bu yana 65 yıl boyunca çok seçim gördüm. Yaşadığım her seçim yaşamsaldı. Ne zaman seçim olsa, “Ama bu hayati, diğerlerine benzeyen bir seçim değil” denirdi. 65 yıl içinde bir tane bile olağan seçim görmedim.
Belki de benzetmeler haklıydı, koşullar gerçekten olağan değildi. Ama 65 yıl içinde bir tane bile olağan seçim yapamamış bir ülkede, rejimin normal işlediğini söylemek de mümkün olmasa gerek.
Doğrusu, şimdi bu seçimlerin de normal, olağan bir seçim olduğunu söyleyemeyeceğim.
Öyle ya! Yapılan güya yasama seçimi, ama oylamanın gerçek niteliği bir anayasa referandumu. Sanki yasama meclisi seçilmiyor da, Tayyip Erdoğan oylanıyor gibi.
Oysa, yasal olarak seçimin Tayyip Erdoğan ile hiçbir ilgisi yok.
Ama o işin yasal tarafı. Yoksa seçim baştan aşağı Tayyip Erdoğan’ın egemenliğinde geçiyor. Her gün miting meydanlarında ve dolayısıyla televizyonlarda boy gösteren o.
Her gün isteklerini gerçekleştirmeye yetecek oyu toplayabilmek için, ülkeyi turlayan o.
Nerede, hangi alanda kimin miting yapacağına karar veren o.
İktidar partisi AKP’nin kampanyasının ana çizgilerini saptayan, adayların kararlaştırılmasında, teker teker söz sahibi olarak atamaları yapan o.
Yasamayı, yürütmeyi, yargıyı, kontrol eden o.

***

Seçim adeta tek adam rejimini onaylayıp onaylamama plebisitinden başka şey değil.
Aslında, tek adam rejimi zaten kimseye sorulmadan yürürlüğe konmuş da, şimdi iş onaya kalmış durumda.
Türkiye 7 Haziran günü, her şeyi denetimine almış tek adamı onaylama görevini yerine getirmek üzere sandık başına gidecek.
Devletin bütün erklerini denetleyen, hiçbir sistemde görülmeyen sınırsız yetkiler kullanan Tayyip Erdoğan’ın seçimi 7 Haziran seçimi.
7 Haziran’a doğru giderken Tayyip Bey gücünün doruğunda.
Bu 7 Haziran gününe kadar sürecek sonra da seçim hileleri engellenebilirse eğer, orada sona erecek gibi gözüken bir süreç.
Tayyip Bey bu süreçte gücünün doruğunda.
Ve öyle görünüyor ki Tayyip Bey, aynı zamanda bu süreçte gücünün sonunda.
Kamuoyu yoklamalarının gösterdiği, eğer seçim hileleri sonucu etkilemezse, Tayyip Bey’in artık sandıktaki gücünü kaybettiğidir.
Tayyip Bey’in desteklediği AKP’nin, sandıkta büyük kayıplara uğraması kaçınılmaz görünüyor. Oy kaybı, artık tek başına iktidar olasılığını bile tehlikeye atmış bulunuyor.
Tayyip Bey bu tehlikeyi gördükçe, bütün gücüyle asılıyor.
Tayyip Bey asıldıkça, sonuç da kendisinin ve AKP’nin aleyhine oluyor.

***

Tayyip Bey sonucu değiştirmek için gücünü kullanıyor.
Ve Tayyip Bey gücünü kullandıkça, seçim onun için daha güç duruma giriyor.
Bundan önceki seçimleri sürükleyen Tayyip Bey’in gücü, bu defa seçimlerin kaybedilmesinin baş etkeni olacak gibi görünüyor.
Tayyip Bey bu gerçeği görmüyor, görmedikçe de bütün gücüyle asılıyor.
Tayyip Bey bütün gücüyle asıldıkça da sandıkta güç yitiriyor. Tayyip Bey bütün gücüyle asılıp gücünü yitirdikçe, gücünün kontrülünü de yitiriyor; artık seçmene meydan okuyor, herkese posta koyuyor, hızını alamayıp öfkesini Atlantik ötesine kadar yansıtıyor.
Tayyip Bey’in gücünün sınırı, öfkesinin engeli yok.
Tayyip Bey’in öfkesi ve gücü artık kontrolsüzdür. Kontrolsüz güç yıkıcıdır. Ve Tayyip Bey’in birçok şeyi yıkmış olan gücü, artık denetimden çıktığı için kendisini de yıkmaya yönelmiş bulunmaktadır.
Artık Tayyip Bey’in gücü, kendisinin en büyük düşmanıdır.
Tayyip Bey aldırmıyor, yine asılıyor.
Ama Tayyip Bey bu defa yanılıyor.
Çünkü kontrolsüz güç, güç değildir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları