Erdem Ulus’la 5 yılı aşan bir süredir program yapıyor ve özellikle Beşiktaş taraftarlarını, teknik ağırlıklı “Futbol Analiz” programları ile aydınlatmaya çalışıyorum. Yorumlarımda çok önemli bilgilere sahip olsam da sahanın dışına çıkmamaya özen gösteren futbol adamı olarak, özellikle genç kuşağın zahmet edip kim olduğumuzu araştırmadan zaman zaman ağır eleştirilerine de muhatap olabiliyorsunuz. Çünkü futbol fanatizmi “futbol” gerçeğinden uzaklaştırdı toplumu. Sahada oynanan oyunun kalitesi kimseyi fazla ilgilendirmiyor ve hatta kariyer sahibi olanların futbol başarısı için gösterdiği çabalar da! Çünkü haddini bilmez kişilerin kontrolsüz güçleri her yere yetiyor. İnsanca futbol izlemek isteyenlerin sırtındaki çıkarcı asalaklara kimse dur demek istemiyor!

Ortalıktaki gerçeklerin sonucu çıkartılan kanunlardan haberi olmayan ve onu okumak zahmetine dahi katlanmadığını itiraf eden sorumlu kulüp yöneticileri her geçen gün azalan futbol seyircisinin verdiği mesajı almak istememektedirler. Sadece futbolcu alan, onları oynatmayı dahi beceremeyen kulüp yöneticisi ve teknik adamlara teslim edilen futbol için yeni çalışmalar gereklidir.

Tayfur Havutçu’nun maketinin sahaya indirilmesi Serdal Adalı ve Ahmet Ateş’in acılarını daha çok arttırırken Carvalhal’a da büyük bir ayıptır. Bu dramatik oyunun senaryosunu çizenleri ayıplıyoruz. Biz hepsini yakın zamanda suçsuz olarak aramıza tekrar dönmesi umuduyla adaletin aklamasını beklerken onları da daha fazla üzmek, toplumun canını acıtmak istemiyoruz. Bu gerçek kaleme alınınca sahada kötü örnek olan futbolcunun sadece yaptıklarını eleştirenlere mesaj gönderenlerden yılacak adamlar olmadığımız gibi hak, adalet ve ilahi gerçeğin haklıyı sahipleneceğine inancımız tamdır.

Ama bu durumdan beslenenlerin ve bu toplumun geleceğini kötü örneklerle sözlerine dikkat etmeyenlerin yarattığı sözde kabadayıların mutlaka sonu gelecektir. Türk futbolunda o kadar çok yalan dolan oldu ki, kendi çıkarlarına hizmet edenlerle ortaklarının artık maskeleri düştü. Burası başarısız futbol artıkları ülkesi değildir. Milyonlarca Avro’ları verdiğimiz ünlü diye alkışladığımız futbolcuların, antrenmanlara zil zurna sarhoş gelenlerin ülkesi olmaktan kendimizi kurtarmalıyız. Öyle teknik adam atmakla veya kurdukları yalancı sisteme uyanlarla bu futbol yürümez. Geçenlerde yıllarını kulübüne veren bir teknik adam görevden alınırken, yöneticisinin dahi haberi olmayan ve yerine tavsiye ile paketlenen kişilerin elinden daha fazla ne beklenir bilinmez. Bu ülkenin mağdur insanının paralarını artık iyi kullanmak zorundasınız yöneticiler. Tribünler hem oynanan futbol ve lig sistemi ayrıca da maddi yetersizlik yüzünden maça gidemeyenlerin sayısının artması nedeniyle boşaldı. Daha nasıl göreceksiniz bu gerçekleri diye hatırlatmak istedim sadece. Çünkü benim hayatım futbol adamı olarak adanmışlıkla geçti!