Parti Anayasasına Oldubitti

24 Aralık 2008 Çarşamba

CHP, pazar günü gerçekleştirdiği günübirlik bir olağanüstü kurultaydan sonra, yeni bir programa ve tüzüğe sahip.

Ancak, her ikisi de yenilenen program ve tüzükte nelerin bulunduğu ve hangi hükümlerle görüşlerin artık geçerli olmadığı hakkında, 14. kurultaya katılan 1200 dolayındaki delegenin hemen tümünün görüş sahibi olmadığı, sadece Baykalın genel başkan olarak yaptığı açış konuşmasında verdiği bilgilerle yetinmek zorunda oıldukları anlaşıldı. Delegeler, 359 sayfalık bir kitapçıkta toplanmış olan program taslağını ve yine yeni tüzük taslağını, ancak pazar sabahı kendilerine ayrılan sandalyelerin üstünde görebilmişlerdi.

Partinin önceki genel başkanı Altan Öymen, yeni program taslağının görüşülmesinin oldubittiye getirilmesinin sakıncalarını, tek parti dönemindeki program kurultaylarından örnekler vererek anlatmakla yetinmedi. Ana muhalefet partisinin, uygulayıp savunduğu bu tür görüşme yöntemi ile parlamentodaki yasa görüşmeleri ile karşı karşıya kalındığı zaman, iktidarı eleştiremeyeceğini de hatırlattı.

Öymen, Öymen’e karşı...

Ancak, Baykal ve arkadaşları yeni program ile tüzük üstündeki görüşmeleri, bir ekspres hızı ile başlayıp sona erdirmekte öylesine kararlıydılar ki, Program Komisyonuna başkanlık görevini de üstlenmiş olan Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, o komisyonda yapılan önerilerden kendilerince de benimsenenlerin kabul edilecek metinde yer alacağını söyleyebiliyordu!..

Bereket diplomat Onur Öymenin kuzeni politikacı Altan Öymen, partilerin kongre görüşmelerinde TBMM İçtüzüğünün hükümlerine uyulması gerektiğini hatırlatarak, bu hukuk dışılığı önlemeye çalıştı. Ama, o 354 sayfalık program taslağının üstünde çalıştığı varsayılan 14. kurultayın Program Komisyonu üyelerinin önerileri oylanıp yeniden yazılmadığı için, 85 yıllık tarihinde ilk kez bir CHP kurultayında, partinin anayasası demek olan programı böylesine laubali bir yöntemle ele alınmış oldu.

CHPnin 59 yıllık üyesi Altan Öymen, partinin 1947 yılında gerçekleştirilen program kurultayına, dönemin yönetiminin getirdiği önerilerin iki haftaya yakın bir sürede görüşüldüğünü söylüyor. Pazar günkü kurultay, partinin programının yanı sıra tüzüğünü de, genel merkezin yetkileri ve çalışma yöntemi açısından baştan aşağıya değiştirmek için toplanan kurultayın çalışması için sadece on saatlik bir zaman dilimi ayrılmış olmasının yanı sıra delegelere sunulan metinlerin ancak o sabah baskından çıkmış olması özel bir hesabın sonucu mu?

Koç’un eleştirileri

Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç, program ve tüzük değişikliklerinin yerel seçimler öncesinde kısa bir takvime sıkıştırılmasının oldukça anlamlı olduğu görüşünde. Pazar günü kendisine tanınan on dakikalık konuşma süresi içinde görüşlerini açıklarken, yerel seçimlerde aday belirleme yönteminin merkez yoklaması ile yapılacağı baskısı altında, delegelerin siyasi beklentileri ile vicdanları arasında karar vermeye zorlanacaklarını söyledi ve ekledi:

“...Dönemin özellikleri ve duyarlıkları dikkate alındığında bu toplantıda demokratik bir tartışma ortamının oluşturulamayacağı, tercihlerin özgürce ifade edilemeyeceği, örgüt iradesinin serbestçe ortaya konulamayacağı bilinen bir gerçektir.. Çok kısa bir süre önce elimize geçen bu taslağın, toplumda demokratik kitle örgütlerinde, sendikalarda, meslek odalarında, medyada, üniversitelerde, haydi bunları da bırakın TBMM CHP Grubunda bile tartışmaya açılmadığını biliyorum.

‘Kendimizi aldatacağız...’

Birazdan ellerimizi kaldırarak, önerileri onaylayıp görünürde kendimizi aldatan bir rahatlıkla, bölgelerimize ve görevlerimize döneceğiz. Ta ki bir seçim sonrası, Neden böyle oldu? feryatlarımızın yükseleceği günlere kadar, kendimizi, yine partimizi kuşatan gerçeklerden uzak tutmaya çalışacağız.

Sosyal demokrat bir parti yarım günde, değişen dünya ve ülke gerçekleri çerçevesinde kendisine yeni bir program hedefi koyamaz. Bunu yaparsa da, inandırıcı olmaz... Toplumda hedef kitlelerle buluşamaz. Partimizin dışındaki siyaset mimarlarını heveslendirir, cesaretlendirir.

Baykalın hiç de Koç gibi düşünmediği ve karamsar olmadığını, Samsun milletvekilinin konuşması sırasında oturduğu yerden kısa atışma salvoları yapmasının yanı sıra kürsüden söyledikleri de kanıtlıyor.

CHP Genel Başkanı, eski kurultaylarda sergilenen çekişmelerin yerini partinin başarısını amaçlayan birlik ve beraberliğin aldığı görüşünde olduğu için hem mutlu, sanıyorum hem de yerel seçimler için umutlu.

Umarım haklı çıkar...

Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları