Tuz Kokuyor!

27 Aralık 2008 Cumartesi

Başlık ne yazık ki, sık kullanılır hale geldi. Demokrasinin gerçek anlamda tuzu, hukuktur. Yerel seçim süreciyle ilgili olarak sürmekte olan hukuksal tartışmalar, aklımıza ilk tuz kokarsa deyimini getirdi.

Yüksek siyaset, affedersiniz Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) sorumluluğunda yürütülmesi gereken seçimlerin, çıkarılan son yasa ve beraberinde imzalanan protokolle İçişleri Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumuyla (TÜİK) paylaşılması bir dizi soru işaretini beraberinde getirdi. Soru işaretlerini ortadan kaldırmak için alınan hukuksal kararlar da çözüm yerine düğüm oluyor.

Peşrevi kısa tutalım; Hükümet, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, YSK dörtgeninde yaşananları paylaşalım.

29 Mart 2009da yapılacak yerel seçimlerde kullanılacak seçmen kütükleri askıya çıkarıldığında gördük ki, bir yılda seçmen sayısı 42 milyondan 48 milyona çıkmış. Bu yükselişte nüfus artışının yanı sıra dağdaki teröristlerin, ölülerin, kümeslerin ve boş inşaatların da katkısının olduğunu gördük! YSK, sayıya ilişkin soru işaretlerini gidermekte zorlanıyor. Buldukları çözüm şu:

Seçmen kütükleri yeniden askıya çıkacak, herkes o zaman daha dikkatli kontrol eder!

Bu, sorunun yarısını çözüyor. Ya seçmen yazılan ölüler. Onlar da, Biz öteki dünyadayız, buraya da sandık koyacaksanız mesele yok. Ama koymayacaksanız, kaydımızı silin mi diyecek?

***

AKP yerel seçim öncesi iki oyun oynadı:

1- Seçmen sayısıyla oynadı.

2- Belediye sayısıyla oynadı.

Seçmen konusu yukarıda aktardığımız biçimde askıda... Belediye sayısı ise beklenenden daha büyük kıyamet kopardı. AKP, rant alanlarının belli merkezlerde toplanması için nüfusu 2000den az olan belediyeleri kapatma kararı aldı.

Konu Anayasa Mahkemesine gitti. Mahkeme dedi ki:

Yasa anayasaya uygundur. Mahkemeye başvuran 120 belediye belediyelik hakkını korur. Ötekiler kapanır.

Oysa bu kapsamda 740 belediye vardı.

Danıştay ise yapılan başvuruları değerlendirdi, şu sonuca vardı:

Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı 6 Aralık günü yayımlanmıştır. Pek çok belediye kapanacağına ilişkin kesin ve resmi bilgiye o gün kavuşmuştur. Dava açma süresi 2 ay olduğuna göre, 6 Şubat 2009a dek dava açanlar, belediyelik hakkını korur.

Böylece bütün beldelerin seçime girme hakkı doğdu. AKPnin beldeden aşağı oyunu bozuldu!

Başbakan bu karara çok bozuldu:

Başımıza ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı.”

YSK, Danıştayın değerlendirmesi doğrultusunda hareket edeceğini duyurdu.

Önceki gün, havanın aydınlık olduğu saatlerde meydana gelen bu gelişmelere karşılık, akşam saatlerinde Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, y-azılı bir açıklama yaptı:

Danıştay, anayasayı çiğniyor. Bizim kararımız doğru!

***

Başbakanın ateşlemesiyle olay, yüksek yargının kendi içinde kavgaya dönüştü. Anayasa Mahkemesinin içindeki kaynama da patlamaya dönüştü. Kılıç dün sabah, Yazılı açıklamam mahkemeyi bağlar değerlendirmesi yapınca 8 üye karşı açıklama yaptı:

Kılıçın açıklaması bizi bağlamaz.

Bir mahkeme başkanı, üyelerinin salt çoğunluğu tarafından yalanlanıyor!

Kılıç, adeta AKP avukatlığına soyunuyor.

Devlet kurumlarını partisinin yan organları gibi kullanmaya çalışan Erdoğan, yüksek yargıyı da hem kurumlar arasında hem kendi içinde çatlattı.

Adeta siyasal bir korku filmi izliyoruz!

ankcum@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları