Cüneyt Arcayürek

Yeni Yıl Gerçekleri

02 Ocak 2009 Cuma

2009 hemen hiçbir alanda iyimser temennilerle karşılanmadı.

Umutlardan yoksun bir başlangıç yaptı 2009...

Medyada, siyasal alanda, toplumun hemen her katında, sosyal yaşamdan ekonomiye, laik rejimin geleceğine kadar karamsar yorumlar yer alıyor.

2008’in sorunlu geçtiğini kabul etmek zorunda kalan RTE, 2009’da örneğin ekonomik koşullarda toplumsal rahatlığa kavuşmayacağımızı söyleyemiyor.

Tabii yaptıkları ile övünerek, yeni yılda yapacaklarını sıralıyor.

RTEnin; TVlerde olumlu, iyimser açıklamalarını, yeni yılda toplum ve ülke yararına daha neler neler yapacağını dinlerken.. günümüze uygun düşen kısa, özlü söylem içeriğindeki fıkrayı anımsıyor insan:

Siyasetçi coşmuş. Durmadan övünüyor. Geleceğe dönük vaatlerini sıralarken şunu da yapacağız deyince yabancı “İnşallahhh! diyor.

Bunu da yapacağız deyince yabancı yine “İnşallahhh! diye onaylıyor.

İkili muhabbet yapacağızla başlayan, inşallah diye sonuçlanan çizgide yürüyüp giderken, siyasetçi her vaadine onay veren yabancıya, “Ülkemize ne kadar çabuk uyum sağlamışsınız diye iltifat etmek istiyor...

Yabancı yanıtlıyor siyasetçiyi:

“…Bu ülkede olmayacak işlerin başında daima inşallah sözcüğü kullanıyorlar da…”

Bu fıkradan yola çıkarak RTEnin yeni yıl vaatlerinin sonuna bir inşallah sözcüğü eklemek gerekiyor.

***

Olmayacak duaya amin demek de geleneksel bir âdet.

Ya da çapı, karakteri, kimliği bilinen kişiyi önemli bir koltukta görünce, o kişiyi olduğundan başka görmek, hatta fazla değer biçmek de bir çeşit gelenek!

Devletin tepesine tırmanmadan önce hangi inançların tutsağı olduğu bilinen canlı örnek Çankayada.

Ne zaman ki Köşke taşındı, el bebek gül bebek muamelesine bağlandı.

Oysa şu son günlerde Çankayadakinin bir süredir gerçek kimliğini tartışmaya açan yazılar, yorumlar izleniyor.

Çankayadaki AKPli, bir takıyye ustası. Partizan ve dinci inançlarını saklı tutan kimliğini, son olarak örneğin İstanbul Üniversitesi Rektörünü atarken sergiledi.

Yeni rektörün eşi, kızı tesettürlü. Tarikat-cemaat dünyasına yakın. Hem RTEnin aile doktoru hem de Çankayadakinin yakını, ahbabı, arkadaşı veya dostu.

Çankayadaki YÖKten önüne gelen listede ikinci sırada olan bu kişiyi, Prof. Yunus Söylet’i acaba sadece arkadaşı veya başbakan ailesinin doktoru olduğu için mi rektörlüğe atadı? Hayır!

Söyleti; AKPnin temel hedeflerine üniversitede hizmet verdiği veya vereceği için.. örneğin Çankayadakinin dinci tutkusu türbanı savunduğu için.. cemaat-tarikat bağlantılı dinci iktidarın amaçlarına hizmet edeceğine inandığı için.. AKPnin ele geçirmek istediği, yüksek eğitim alanında ayrı bir yeri olan İstanbul Üniversitesi gibi bir kurumun, bir kalenin başına getiriyor.

***

Medyanın namuslu kalemleri artık Çankayadakinin gerçek yüzünü sergiliyor.

Örneğin, İstanbul rektörlüğüne yaptığı atamayla, “... Çankayadakinin.. böylece AKP Genel Başkan Yardımcısı kimliğini Cumhurbaşkanlığı kimliğinin üstünde tuttuğunu bir kez daha ortaya koyduğu…” yazılıyor. (Milliyet - Melih Aşık)

Bir başka köşede “… bugün meselenin tarikat-cemaat takımı tarafından liyakat değil, sadakat konusu olarak görülmesinin sonuçlarını yaşadığımız anlatılıyor. (Hürriyet - Oktay Ekşi)

***

Bu arada paha biçilmez değerdeki kulakların Çankayada olduğunu öğrendik!

Kulağındaki adı açıklanmayan rahatsızlık nedeniyle tüm yurtdışı gezilerini iptal eden ve ne yazık ki böylece RTE ile dış konularda yarışma olanağını bir süre için de olsa yitiren Çankayadaki AKPliye liste dışı fiyatı 51 milyon 700 bin dolar olan bilmem ne tip özel uçak alınıyor.

Amaç? Çok mukaddes, çok anlamlı ve zorunlu bir nedenle:

Çankayadakinin kulaklarını yeni jetle rahatlatmak için!

İşine geleni işiten, çağdaş Türkiye, laik Türkiye söylemlerini duymayan kulak... Meğer ne değerli kulakmış!


 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları