Turizmde Kara Bulutlar! (2)

14 Temmuz 2015 Salı

Cuma günü ilkini yayımladığım yazıyı, yeni boyutuyla doğrulayan bir haber, dünkü Cumhuriyet’te yayımlandı. Haberde, 30 otelin el değiştirdiği bildiriliyor,“Turizm sektöründeki kriz derinleşiyor. Oteller bir bir iflas bayrağını çekiyor” deniliyordu!
Turizm 2014’te olumlu rakamlara ulaşmış, 41.4 milyon turist gelmiş, 34.3 milyar dolar gelir sağlanmıştı! Bu olumlu rakamlara karşın otellerdeki bu iflaslar ne anlama geliyor? Turizmin altyapısı olan otellerdeki bu durumun yanı sıra başka sorunlar da yaşanıyor.

Güney Antalya…
Bu sorunları anlamak için Türkiye’de turizmin nereden gelip nereye gittiğini gözden geçirelim… Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde 1974’te “Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi’nin” planlanmasına başlandı.
Türk turizminin başkenti olan Antalya Kemer, o tarihte 2 bin nüfuslu bir köy! Elektriği yok, içme suyu kuyulardan sağlanıyor. 1978’de Ecevit, yeniden başbakan olduğunda Turizm Bakanı Alev Coşkun’dur. Bu projenin finansmanı için hükümetin elinde tek kuruş yoktu!
ABD’nin eski Savunma Bakanı Robert McNamara, o tarihte Dünya Bankası Başkanlığı’na getirilmişti. Nisan 1978’de davet edildiği Ankara’dan sonra Antalya’ya geçti. Kendisine eşlik eden Bakan Coşkun, “proje” hakkında bilgi verdi.
Denize giren, yöredeki tarihsel yerleşmeleri de gezen McNamara ile 25 milyon dolarlık kredi anlaşması imzalandı. Antalya yöresinde turizm patlamasının ilk adımı atıldı. 1995’e kadar 25 bin yatağa ulaşmak hedeflendi. Bugün Antalya’da satılan otellerden bir tanesinin birkaç yıl önce 300 milyon dolara yapıldığını anımsarsak, kredinin önemi daha iyi anlaşılır!
Ardından 1982’de Turizmi Teşvik Yasası kabul edildi. Bu yasa ile otellerin, tatil köylerinin yapımına başlandı. 1983’te “dolmuş” uçaklarının inişine izni verildi.
2015 yılı itibarıyla Türkiye’de toplamda 1.5 milyon yatağın üçte birinden fazlası Antalya’dadır. İlginç bir nokta ise 2013 yılı rakamlarına göre Antalya’da 5 yıldızlı tesislerin sayısı 351, İspanya’da 250 ve İstanbul’da 79 idi!

Kötü para!
Durum böyle olunca, lüks oteller aralarında fiyat kırma yarışına girdiler. Otellerin doluluk oranını artırmak için önerdikleri indirim fiyatı,“kış turizmi” adlı uygulamayı başlattı.
Ekonominin “kötü para, iyi parayı kovar” ilkesi devreye girdi. Gelir düzeyi yüksek Almanlara 2001’de 110 kültür turu düzenleyen Studiosus Acentesi 2015’te yalnızca 17 tur açıkladı! Japonlara 90’lı yıllarda 12 günlük tur 2000- 3500 dolara düzenlenirken, şimdi aynı tur 1000 dolara… Böyle olunca “mağaza harcamaları da” baş aşağıya yöneldi!
Şimdilerde mağazalar, seyahat acentesi satın alıyorlar. 2014-2015 kışı için Almanya’da bir haftalık Türkiye turu, yarım pansiyon otel, uçak, taşıma, giriş ücretleri dahil, 149, 129 ve 99 Avro’ya satılıyor.
Hatta bazı acenteler “siz bir seyahat kazandınız!” aldatmacasıyla, ücret almadan,yalnızca “alışveriş” turu düzenliyorlar… Türk turizminde gözler, “alışveriş” turistinin bırakacağı paraya dikildi!
Cumhuriyet’in “oteller bir bir iflas ediyor” haberinin ardındaki gerçek gibi, turizmin öteki sorunlarını yazmayı sürdüreceğim…

Sayın Okurlarım!
Yirmi yıldır “Kavşak” köşesini bu biçim ve boyutta sunuyordum. Aynı boyutta yazan yazar arkadaşlarıma da Genel Yayın Yönetmeni’nce genelge yayımlandı. Yazılarımızın kısaltılması istendi. Bana gönderilen ek iletide ise kısaltmadığım takdirde, yazımın haftada bire indirileceği bildirildi. Sizlerden uzak kalmamak için haftada iki gün yazmayı sürdüreceğim…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları