Aydın Engin

Okur siparişlerine devam...

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Dünkü Tırmık, Cumhuriyet Ankara Bürosu’ndan siparişlerle sınırlı kalmıştı; çünkü yer kalmamıştı. Sadık ve titiz ve inatçı Cumhuriyet okuru Aydın Engin’in bugünkü haber siparişleri İstanbul, İzmir, Diyarbakır bürolarına.
Önce merkezden, İstanbul’dan başlayalım.
Birinci sipariş: Tamam canla başla ve Can’la çalışıyorsunuz. “Dolmabahçe Sırları” sıkı haber. Ali Açar arkadaşımın “Altın İtiraflar” söyleşisi sıkı değil, sımsıkı haber. Onlara alkış. Ama bu İstanbul’un haberci tayfasına kulağının üstüne yatma hakkı vermez. Okur olarak sizlerden acilen bir de şu Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi hakkındaki kafa karıştıran, mide bulandıran, CHP’yi yaralayan iddialara bir açıklık getirmenizi istesem, yerine getirilmesi çok mu zor bir rica olur?
O genç kadın milletvekili hakkında, daha Meclis’teki yemin töreninde bir şeyler yazacaktım. Sosyalistlerin adabınca sağ yumruğu yukarı kaldırmak yerine anarşistlerin raconunca sol yumruğunu kaldırmayı “bilerek mi, bilmediğinden mi yaptı” diye soracaktım. Sonra bunu onu yıpratmak amaçlı bir soru olarak algılayacaklar ve bunu kullanacaklar diye vazgeçtim.
Ama şimdi durum farklı. Ataşehir Belediyesi’nin olanakları, başkanın ilişkileri, çok sayıda rezidans dairesi, arsalar, müteahhitler, aldım verdimler, eş dost kayırmalar, kollamalardan oluşan bir söylenti yumağı büyüdükçe büyüyor. AKP medyası “Bak gördünüz mü? Hep bizimkilere yolsuzluk yapıyorlar diye saldırdınız. Bakın, tencere dibin kara sizinki bizden kara” makamında türkü çığırmakta...
CHP İstanbul İl Başkanı Karayalçın’ın isabetli ve basiretli bir kararla savcılığa başvurup soruşturma istemesi iyidir, demokrasiye ve şeffaf bir topluma katkıdır. Ancak hukuk bürokrasisinin kaplumbağadan da yavaş yürüdüğünü bilenlerdeniz. Bunun anlamı hem CHP’li Ataşehir Belediyesi ve CHP milletvekili İlgezdi’nin hem de CHP’nin toplumsal vicdanda bir süre daha lekeli, en azından kuşkulu kalması ve toplumsal bellekte bu yargının ya da algının yer etmesi demektir.
Savcılık gerçeği iyi bir haberciden daha mı iyi çıkarır?
Yok canım...
Haydi sıvayın kolları...
Cumhuriyet okurunun, ne olduğunu eksiksiz ve açık seçik bilmek hakkıdır. Haberi kotarmak ise acar haberciler için zor olmasa gerek.
İkinci sipariş: Havuz medyası mı, yandaş medya mı, AKP medyası mı, adı her ne ise mesleğimizin ak adına karalar sürenler son günlerde birbirlerine düştüler. “Yiyin birbirinizi” diye tribüne çekilip çekirdek çıtlatarak seyretmek bize, Cumhuriyet’in habercilerine yakışmaz. Medya merkezi İstanbul’da olduğuna göre, bu iş de İstanbul habercilerine düşüyor. “O” medyada kim nerede saf tutuyor? Kim eskiden ne demişti, bugün neler demekte? Tayyip Erdoğan’cılar kimler, ufaktan ufaktan gemiyi terk etme hazırlığında olup Erdoğan’a laf dokundurarak kendini aklamaya çabalayanlar kimler? Tv kanalları ve basılı medyada taraflar nasıl konumlanıyor?
Ne güzel sorular değil mi ?
Google Aleyhüsselam’ın yardımı ile masa başında çıkacak bir haber bu. Ama bence içi boş, emeksiz üretilmiş “masabaşı haberciliği” değil.
Haydi bir daha sıvayın kolları...

***

Gelelim İzmir ve Diyarbakır’a...
Diyeceğim ama yerim yine bitti.
Dünkü Tırmık epey uzun olduğundan yazıişlerinin homurtuları taaa Marmara Adası’ndan duyuluyordu. O yüzden bugün bana tanınan hacimle sınırlı kalayım.
Yarın yazı günüm değil ama bakarsınız kendime bir torpil bulup yarın da yazıp bu pehlivan tefrikasına nokta koyarım...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları