THY uçmuş!

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Gazetelerde zaman zaman yayımlanan reklam kokan haber ve yorumlara inanırsanız, AKP döneminde gelen yöneticiler THY’yi uçurdu, uçurdu; bir dünya markası yaptı.
Şimdi, yolculardan gelen yakınmalardan hareketle o uçmuş dünya markasının uygulamalarından birkaç örnek verelim:
Hostesler ve diğer görevliler -sendikal eylemlerinde onları tek destekleyen işçiler olmasına karşın- özellikle yurtdışında çalışan işçilerin yoğunlukta olduğu uçuşlarda, yolculara iyi davranmıyor, yardımcı olmaktan çok tersliyorlar. Birkaç kez uyarılmalarına karşın yolculara su bile vermekten kaçınıyorlar.
Yolcular, bir tek yer servisine adeta tıkıştırılıyor. Servis sürücüleri, araçlarında insan olduğunun ayrımında bile değil, araçlarını savura savura götürüyorlar.
22 Temmuz günü Frankfurt-İstanbul uçuşu 2 saatten fazla gecikti. Aynı gün, Zürih-İstanbul uçuşu da 1 saat gecikti. Üstelik uçakta, uçuş güvenliğine uyulmadı. Yolcular, ayakta birbirleriyle söyleştiler, koridorda dolaştılar. Çantaların konulduğu üst dolaplar açık bırakıldı. Kabin görevlileri bütün bunlara seyirci kaldı ve herhangi bir uyarıda bulunmadı. Yemek servisinde de aksamalar yaşandı.
THY’nin uçtuğu filan yok. Müritleri uçuruyor.

Patlatan ortam
Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz’ü, daha 20 yaşındayken kendisini, hemen hemen aynı yaştaki çocuklarla birlikte öldürecek kadar nefret dolu kılan ortamı kısaca özetleyebiliriz:
Aydınlanmaya sırtını dönmüş eğitim sistemi, koruyucu sosyal devletten uzaklaşma, tüm uygar özdeşleşme simgelerinden kopuş, bileylenmiş bireyciliğin yarattığı sevgisizlik, kader olarak algılatılan yoksulluk, gelecek karartan işsizlik, yaşamın anlamsızlığını dillendiren yobazlık, en yakın arkadaştan ülke yöneticilerine değin öfkeli ve suratsız rol modelleri, pohpohlanan dogmacılık ve “kininin davacısı ol” diyen kıyıcı bir öğreti...
Sonuç: Patlayan bir beden!

İklim eylemi
“İklim İçin, Ben de Varım!” kampanyası, bu yıl Türkiye’nin başkanlığında 15-16 Kasım’da toplanacak G20 zirvesi öncesinde, “İklim krizinin sorumlusu G20 Antalya’da, çözüm arayanlar İstanbul’da” başlığı ile iklim forumu ve iklim yürüyüşü ile yürütülecek.
İklim forumunda iki gün boyunca kırka yakın oturum yapılması, yüzden fazla konuşmacının bu forumlarda konuşması amaçlanıyor. Ayrıca atölyeler, sanat etkinlikleri ile iklim hareketinin ve eylemcilerin buluşması, tanışması ve hareketi birlikte büyütmesi hedefleniyor.
İklim forumuna katılmak isteyenler, 1 Eylül’e değin http://iklimicin.org/forumbasvuru/ bağlantısındaki katılım formunu doldurup [email protected] adresine posta atabilirler.

Kan çarkı
Sömürgeci, İran ile anlaştı, Esad’ı indirmekten vazgeçti.
Enerji kaynakları için kendi karıştırdığı bölgede artık “istikrar” zamanıydı. Kendi yaratıp kullandığı örgütleri (tasfiye değil) cezalandırmak gerekiyordu.
Tıpkı, 1. Dünya Savaşı öncesi Avusturya tahtının veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından öldürülmesi gibi bir bahane bulunmalıydı.
Bir çocuk, diğer çocukları paramparça etti.
Öldüren ile öldürülen, öldürtenin gerekçesi oldu ve o gerekçeye dayanarak öldürenleri izin verdiği ölçüde öldürttü.
Öldürttüğü öldüreni, işine geldiği zaman yeniden öldürtmek üzere kullanacak çünkü.
Sömürgecinin kan çarkı bu.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları