Hikmet Çetinkaya

Başkan Baba intikamı!..

30 Temmuz 2015 Perşembe

Kirli ve kanlı düzenin çarkları arasında paramparça olan hayatlar...
Ölüm haberleri, karanlık güçlerin durumdan vazife çıkarıp seri cinayetler işlemesi...
Katiller, kan ırmağından beslenenler!
Nereden başlayıp nereye kadar gitsem, neler anlatsam!
Barış sürecinden savaş sürecine geçişi mi, insanlığın yok oluşunu mu, kararan yaşamı mı, doğan güneşin o siyah bulutları mavi, bir süre sonra siyaha dönüştürmesini mi?
Haberler, yorumlar...
Kim doğru söylüyor, kim yalan!
Benim bildiğim gerçek, 7 Haziran seçimleri öncesi Selahattin Demirtaş’ın şu tümcesi, olup bitenleri, yaşananların nedenini en yalın biçimde anlatıyor:
“Seni başkan yaptırmayacağız!”
13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten, demokrasi ve özgürlük masalları anlatıp toplumun bir kesimini ötekileştirerek ırk, din, inanç, mezhep ayrımcılığı yapan AKP, özellikle Güneydoğu’da sandığa gömülüp yıllarca oturduğu koltuğu yitirince çılgına döndü.
Gerçek yüzü işte burada başlıyor, gerisi boş!
7 Haziran’da HDP yüzde 13’ü yakalayınca Ak Saray kızdı, öfkelendi.
Bu öfke patlaması, kirli düzenin çarkları, derin PKK, derin devlet yaşadığımız toprakları kana bulamaya başladı...
Suruç katliamı, Ceylanpınar’da iki polisimizin başlarına kurşun sıkılarak şehit edilmesi...

***

Bugün yaşananlara baktığımızda şehit asker ve polis sayısı artıyor, Kuzey Irak’ta PKK kampları savaş uçaklarımız tarafından bombalanıyor...
Elbet bir ülkeyi yaşanmaz kılan terör belası benim güzel yurdumun topraklarında yeniden hortladı. Derin güçler o karanlığın içinde masum insanları, asker, polis, sivil, genç, yaşlı demeden öldürmeye başladı.
Terörün nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduğunu bıkmadan usanmadan söyleyeceğiz, yazacağız...
Bunları söyleyip yazarken “barış süreci”ni unutmayacağız; Türkiye’nin yeniden 90’lı yıllara dönmesini savunmayacağız...
Ne Türkler ne de Kürtler “derin milliyetçiliğin” çukuruna düşecek...
Bölgede savaş değil barış isteyeceğiz.
İnsanlığın bugün yeryüzünde süregelen adaletsiz düzene layık olduğunu öne sürmek insan aklına yakışmaz!
Egemenlerin mazlumlara silah satarak azgelişmişleri birbirine kırdırması, yoksulların yeraltı kaynaklarına el koyarak dünyayı sömürmesi, çağdaş uygarlığın düzeni sayılabilir mi?
Tarihsel gelgitlerin “gel” değil “git” dönemini yeniden yaşamaya başladık...
Atalarımız “Sel gider, kum kalır” demişler...
Tarihin bundan daha güzel bir tanımı olamaz...
Onun için insan aklı ülkemizde hemen devreye girmeli, halkın seçtiği Meclis, bu buyurgan, kirli, kanlı yapılanmayı, karanlık güçleri ortaya çıkarmak için devreye girmelidir.

***

Dönüp dolaşıp başladığımız yere geliyoruz...
AKP halkın değil kendi çıkarlarını kolluyor, Güneydoğu’da uğradığı yenilginin acısını çıkarmak için çırpınıp duruyor.
Güneydoğu’yu çantada keklik gören HDP yüzde 10 engelinin altında kalırsa ülkede kaos çıkacağını söyleyen AKP’liler değil miydi?
Şimdi ne diyorlar:
“Tarafsız cumhurbaşkanımıza 7 Haziran seçimleri öncesi ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dediler...”
Böyle bir siyasal bakış, demokrasi anlayışı olur mu?
Burası Türkiye, oluyor işte...
Güneydoğu’da beklentileri boşa çıktı, HDP, Ak Saray’ı siyaseten kalbinden vurdu, düşlerini yok etti...
Suruç’ta alçakça katledilen 32 insan, Ceylanpınar, Doğubeyazıt ve daha pek çok yerden kahpece şehit edilen askerler, polisler...
Gözü yaşlı analar, babalar, eşler, çocuklar...
İçim acıyor içim, beni anlayabiliyor musunuz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları