Haziran’ın Çağrısı

02 Ağustos 2015 Pazar

Siyasete egemen olanların seçimlerin sonuçlarını yok sayarak hükümet etmeyi sürdürdüklerini, savaşa girmek, “çözüm sürecini” bitirmek gibi çok önemli yaşamsal kararları almakta ikircikli davranmadıklarını biliyoruz. Risk aldıklarını, siyasi, hukuki, ne olursa olsun her türden sonuca katlanmayı göze aldıklarını da geçici hükümetin Başbakan’ı söylüyor zaten. Bu arada siyaseti yönetmeyi partilere bırakmamak gerektiği konusunda değişmez bir fikre sahip olduğu bilinen Cumhurbaşkanı, stratejik planlamayı da taktik planlamayı da ele almış durumdadır.

***

Ana muhalefet partisi ise şimdilik bir büyük koalisyon umudu, ısrarı ile adına koalisyon görüşmeleri bile denmeyen görüşmeleri büyük bir ciddiyet, sanki Türkiye’de hızla çözüm aranması gereken konulara başka türlü müdahil olunamazmış gibi sürdürüyor. Oysa stratejiye de taktiklere de hâkim olan Cumhurbaşkanı kararını çoktan vermiştir. Hükümet edenlerin yani Cumhurbaşkanı dahil hepsinin kararı kaotik bir ortamın sonunda yenilenecek seçimlerde tek başına iktidarı her ne şekilde, her ne pahasına olursa olsun elde etmektir.

***

CHP, iktidarın oyun alanında top sürüyor. Ver-kaçlarla zamanı iyi değerlendiren AKP ise durumdan hoşnuttur. Bedeli ne olursa olsun diyen, bu türden bir karar vermiş olanlar başka çareleri olmadığı, başka bir çıkış yolu bulamadıkları, bir kere iktidarı yitirirlerse başlarına gelecekleri bildikleri için kararlı bir şekilde ilerliyorlar. Oyun kurucuları da el hak bu işlerde ustadır. Ama bu durumu seyretmekle yetinmek istemeyenler, her gün insanların ölmesine razı gelmeyenler, strateji ve taktik ustalarına karşı seslerini yükseltenler de var. Ne yazık ki CHP bu sesi de duymuyor. Hoş bu sesi duymayanlar CHP’den ibaret değildir, iki gazete dışında medyanın da kulağı sağırdır ama yine de parlamentodaki aklı başında vekillerin bu sese kulak vermeleri önem taşıyor.

***

Bu sesin sahibi Birleşik Haziran Hareketi’dir. Son toplantılarında açık, net, anlaşılması kolay bir çağrı metni kaleme aldılar, halkın imzasına açtılar. Şöyle dediler:
1- Suriye’de savaşa son verilmeli, emperyalistler yabancı güçler ve AKP rejimi Suriye’den elini çekmelidir. Suriye halkı kendi geleceğini kendi belirlemelidir.
2- Cihatçı teröre verilen her türlü destek sonlandırılmalıdır.
3- Devlet Kürt siyasi hareketine yönelik operasyonlara ve baskılara son vermeli, PKK silahlı eylemlerden vazgeçmeli, sorunun barışçıl, demokratik kalıcı çözümü için başta TBMM olmak üzere tüm toplumsal kesimlerin dahil olacağı bir çözüm süreci hayata geçirilmelidir.”

***

Anlaşılmayacak bir tarafı yoktur. Eğer yaratılan kaos ortamından yana değilseniz, yasa ve hukuk dinlemez bir yönetime, “ille de iktidar olmalı ve hakkımızdaki iddiaları savuşturmalıyız” diyen iktidara hak vermiyorsanız, kan dökülmesin diyorsanız, bu çağrının itiraz edilebilecek bir tarafı yoktur. Solun, sosyal demokratların, liberallerin, demokratların, gidişe dur demeye, gelecekten her kim ne anlıyorsa o geleceğin önünü açmaya niyeti, kararı olanların şu sıralarda destek verebilecekleri başka bir politik çıkış da yoktur. “İstikşafi” oyalama strateji ve taktiklerine boyun eğmeyin; her geçen gün ölümlerle daha da kararıyor, izin vermeyin.
Haziran sizi çağırıyor, zaman yitirmeyin, bu çağrıya kulak verin...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları