Çiğdem Toker

‘Kürt petrolü’nde tahkim soruları

03 Ağustos 2015 Pazartesi

Kürt petrolü” olarak adlandırılan Kuzey Irak’ta çıkarılan petrolün, Ceyhan terminali üzerinden uluslararası piyasalara satışı, Irak ile Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında uzun süredir uyuşmazlık konusu.
Irak hükümeti, sevkıyatın Irak Anayasası’na aykırı olduğunu savunuyor.
IKYB ise bu sevkıyatı, Irak hükümetinin bütçeden aldığı yüzde 17 payı kesmesi nedeniyle ihtiyaç duyduğu geliri sağlamak amacıyla yaptığını söylüyor. ABD yönetiminin de olumsuz tutum bildirerek taraf olduğu bu uyuşmazlık; Irak’ın 2014 Mayıs’ında, kısa adı ICC olan Uluslararası Ticaret Odası’na yaptığı başvuru ile Türkiye’yi de içine alarak genişlemişti.
Hatırlatalım:
Irak Merkezi hükümeti, Paris’teki ICC’ye yaptığı tahkim başvurusunda, Türkiye’den 250 milyon dolar tazminat talep ediyor; anlaşma ihlaline son verilmesini istiyor.
Gerekçeleri ise Kerkük-Ceyhan petrol boru hattından yapılan bu sevkıyatın, Irak Merkezi Hükümeti’nin onayı olmaksızın yapıldığı.
(Irak’ın başvurusu öncesinde BOTAŞ’a acil kodlu yazılar göndererek Kuzey Irak petrollerinin Ceyhan’da depolanması ve ihracının durdurulmasını istediğini, aksi halde ICC’ye başvurulacağı uyarısını bildirdiğini de not düşelim.)

***

Konu, bir yıl önce TBMM gündemine de geldi.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek’in soru önergesine verdiği yanıtta, Irak ile petrol faaliyetinin uluslararası anlaşmalara uygun yürütüldüğünü belirtiyor.
“Irak Merkezi Hükümeti’yle yapılan anlaşmanın dışında Kuzey Irak Kürt Yönetimi’yle de ayrıca bir petrol sözleşmesi var mıdır” sorusuna petrol faaliyetlerinin “Irak’ın kuzeyi ile güneyi arasında herhangi bir ayrım gözetmeksizin” yürütüldüğü, anlaşmalara ve hukuka uygun davranıldığı yanıtını veriyor. Bakan Yıldız ayrıca Irak ile iyi ilişkilerin sürdüğünü vurguluyor.

***

Bu özetten sonra konuya gelelim.
Irak’ın iddiaları ciddi...
Ülke çıkarlarını yakından ilgilendiren bu önemdeki bir dosyada, normalde kamuoyunun bilgilendirilmesi beklenir.
Ancak Türkiye’de kamu adına yapılan mal ve hizmet alımları, sonradan yapılan yasa değişiklikleriyle uzun süredir şeffaflıktan uzaklaştı.
O nedenle, enerji kulislerinde yaygın olarak konuşulan “duyum”ları, sorular biçiminde yönelteceğim:
- Enerji Bakanlığı ya da BOTAŞ, Irak’ın ICC nezdinde yaptığı tahkim başvurusunda, savunma için avukatlık hizmeti satın aldı mı?
- Aldıysa hangi yöntemle? Bu kadar kritik bir dosyada, avukatlık hizmeti satın alırken daha önceden belirlenmiş kriterler var mı, neler?
- Bu hizmet için -adı bende saklı- avukatlık şirketiyle 2.1 milyon dolar tutarında sözleşme imzalandığı doğru mu? Sözleşmeye konu tutar, neye göre belirlendi?
- Avukatlık sözleşmesi yapılan hukuk bürosunun ortaklarından biri, BOTAŞ’ın üst düzey yöneticilerinden birine aynı zamanda danışmanlık hizmeti veriyor mu?
Yanıt gelirse, bu köşede yer vereceğim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları