Evet o bıçak; Nuh Köklü’yü öldüren o bıçak:
Bu kez adaletin kalbine hamle ediyor...
Türkiye’de zaten can çekişmekte olan adaleti öldürebilecek mi göreceğiz!

***

Elbette hiçbir suç, bir insanın canını almak kadar vahim değildir...
Ama haksız yere savaş ilan etmek gibi, adaleti yok etmek gibi, birden çok insanın canına, malına, namusuna, şerefine kasteden bir suç işliyorsanız o zaman tek bir insanın canını almaktan daha da büyük bir vebalin altına girersiniz.

***

Nuh Köklü’yü öldüren bıçak, nasıl bir mektup oluyor da adaletin canına kastediyor?
Arkadaşlarıyla oynarken camına kartopu geldiği gerekçesiyle bir esnaf tarafından öldürülen gazeteci ve sivil toplum aktivisti Nuh Köklü davasında bir mektup okunuyor:
Mektup “SELAMÜN ALEYKÜM Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip ERDOĞAN” diye başlıyor...
Olayı kendi açısından özetliyor, bir politikacıyı tanık gösteriyor ve “İç güvenlik paketinin protestosundan geldiğini” de söyleyerek Nuh Köklü’yü suçluyor:
“Olaydan AKP Milletvekilimiz Metin Külünk haberdardır.”
“Vefat eden kişi AKP’ye karşı ve Gezi olayının öncülerindendir.”
Daha sonra kendisinin tarikat ilişkisini vurguluyor.
“Halveti Uşaki Kasımpaşa’daki Şehit Hasan Hüsamettin Uşaki Hazretlerine bağlıyım. Şeyhim Eyüp Fatip Şaban Nurullah Hazretleridir.”
“Sizlere duacıyız.”

***

Tabii, herkes herkese mektup yazabilir ama işin ciddiyeti bu mektubun dava dosyasına girmesinde:
Cumhuriyet’ten Pınar Öğünç’ün haberine göre mektup, Başbakanlık şikâyet servisi olan “BİMER’den bir yetkili tarafından davayla ilgili dosyaya birden ekleniveriyor.”
Taraf’ta daha vahim bir iddia var; Köklü ailesinin avukatlarından Nuriye Alsancak mektubun Adalet Bakanlığı tarafından dosyaya gönderildiğini belirterek şöyle demiş:
“Sanık ağabeyinin Başbakanlık’tan yardım istediği bir mektubun Adalet Bakanlığı tarafından dosyaya gönderilmesi hukuka aykırı bir şey. Bakanlığın mektubu yırtıp atması gerekirken mahkemeye gönderiyor ve Bakanlık açık açık mahkemeyi etkilemeyi amaçlıyor. Biz mektupla ilgili Adalet Bakanlığı’na yönelik ‘yargıyı etkileme’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunduk.”

***

Elbette bütün bu olaylar üzerine, Erdoğan’ın Başbakan’ken söylediği sözler, avukatlar tarafından mahkemede yeniden gündeme getiriliyor:
“Bizim medeniyetimizde, milli ve medeniyet ruhumuzda esnaf ve sanatkâr gerektiğinde askerdir, alperendir, gerektiğinde vatanını savunan şehittir, gazidir, kahramandır. Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adaleti sağlayan hâkimdir hakemdir”

***

Evet Nuh Köklü’yü öldüren bıçak, bir mektup olmuş ve adalete yönelmiş...
Dilerim bu kez cinayet teşebbüsü eksik kalır!