Suriye turizmi!

11 Ağustos 2015 Salı

Önceki akşam Dikili’de Halk Eğitimciler’inin düzenlediği konferansa katıldıktan sonra yurttaşlarla sohbet ederken konu pek çok ortamda olduğu gibi Suriyelilere geldi.
Hükümetin, Türkiye’nin bütün bölgelerine eşit dağıttığı başlıca sorun Suriyeliler. 81 vilayetimiz de payını aldı. Rekor, sınır komşusu olması nedeniyle Şanlıurfa’da. İzmir’in payına da 100 binden fazla Suriyeli düşmüş görünüyor.
Yaz aylarında sahil kentlerindeki Suriyeli hareketliliğinin ise bambaşka nedenleri var. Gruplar halinde fırsatını bulan Yunan adalarına geçiyor. Eskiden yaz deyince kıyı kentlerinde turizm patlamasına, kıyı kentlerinin farklı festivallerine ilişkin haberler öne çıkardı. Şimdi turizm deyince otellerin boşluğu, bundan da öte satılık otel haberleri dikkati çekiyor.
Asıl öne çıkan haberler ise Suriyelilerin Yunanistan’a geçme maceraları... Suriyeliler, Ege adalarındaki Yunan sahil güvenlik güçlerini aşmanın değişik yöntemlerini bulmuşlar. Foça’dan Ayvalık’a dek belli merkezlerden aynı anda yola çıkıyorlar. Yunan sahil güvenlik güçleri ilk gördükleri teknelere yöneliyor, onları Türkiye’ye doğru, karasularının dışına itiyormuş. Ama mülteci teknelerinin sayısı Yunan sahil güvenliğinden daha fazla olduğu için pek çok tekne yoluna devam etme fırsatı buluyormuş.

***

Dikili’deki haberlere göre, hemen karşıdaki Midilli Adası’nda yakında bu ada sakinlerinden çok Suriyeli olabilir. Midilli’nin belediye başkanı Ege sahillerindeki başkanlara haber salmış, “Etme eyleme komşu, zaten ekonomik kriz içindeyiz. Biz bu yükü kaldıramayız” diyormuş.
İşi biraz daha büyüten Suriyeliler ise daha büyük gemilerle İtalya’nın yolunu tutuyormuş. Zaten Suriye dışındaki bütün Afrika ve Asya mültecilerinin de akınına uğrayan İtalya, sorunun çözümü için Avrupa Birliği ülkelerinden sık sık yardım istiyor. Çoğunda yardım yerine nasihat alıyor. Ege kıyılarında artık güvenlik güçlerinden belediye başkalarına, kaymakamlardan sosyal yardım kuruluşlarına kadar hemen hemen bütün kuruluşların başlıca gündemi, Suriyelilerin yarattığı sorunlar. Kimi semtlerde sadece Suriyelilerin kaldığı fiilen oluşmuş kamplar bile mevcut.

***

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş bütün dünyanın gözetiminde denetiminde adım adım büyüdü bugünkü hale geldi. Canını kurtarmak için ülkesini terk etmiş insanlara yardım etmek elbette insanlık borcudur ama bunun yanında bu sorunun nasıl doğduğunu ve nasıl çözülmesi gerektiğini tartışmak da bir o kadar önemlidir. İç sorunlar nedeniyle dışımıza fazla bakamıyoruz ama AKP hükümetinin başarısızlıklar sıralamasında birinciliği Suriye politikası alır. Milyonlarca Suriyelinin ülkesini terk etmesiyle sonuçlanan sürecin sorunlarının başında Esad’a haddini bildirmeyi kafaya takmış olan AKP ve onun cumhurbaşkanı var.
Avrupa’dan Amerika’ya kamu düzeni hukuk zemininde rayına oturmuş hiçbir ülke sınırlarında denetimsiz insan girişine izin vermez. Ama biz ülkemizin sınırlarını kevgire çevirdik.
Göçlere ilişkin şöyle bir ezeli tanım vardır:
Göç tarihin motorudur!
Gerçekten de tarihte farklı nedenlerle yaşanan göçler yepyeni sonuçlar doğurmuş, bütün dünyayı altüst etmiştir.
Küresel aktörler ve onların peşine takılan Türkiye, Suriye’ye biçim vermeye kalkmıştı ama bu gidişle bütün dünyaya bilye gibi saçılan Suriyeliler beklenmedik sonuçlar yaratacaklar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları