Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gaflet İçindeyiz
\n\n\n
Futbol dünyamız karmakarışık. İşin içinden çıkacak bir babayiğit var mı? Şimdiki TFF Başkanı, zamanında kendi kulübünü çok mu iyi idare etmiş de ödül olarak bu göreve seçilmiş. Kabahat onda değil tabii ki. Her zaman söylüyorum; bir türlü seçmesini bilemiyoruz. Sorun üstüne sorun, belirsizlik üstüne belirsizlik geliyor. Şike ve teşvik primi davaları henüz sonuçlanmamış. İleride UEFA’nın yaptırımları ne olacak? Gaflet tüm benliğimizi sarmış. Transfer ayı başladı. Ben bu ay için balayı ayı diyorum. Yöneticiler sanki her şey normalmiş gibi yeni alacakları futbolcular için kesenin ağzını açıyorlar. Sıradan bir futbolcu, 1.5 milyon Avro’dan aşağı transfer ücreti istemiyor. Transfer ücretlerinin yüksekliği karşısında halkın gözü şaşkınlıktan fal taşı gibi açılıyor. Nasıl açılmasın ki? Çalışanlar, asgari ücretlerinin üzerine geçimlerini sağlayabilecek kadar bir zam almak için mitingler yapıyorlar, ama iktidarın takdiri yüzde 4 veya yüzde 5. Bırakın zam almayı, teneffüs ettikleri biber gazı ve yedikleri coptan hastaneye düşüyorlar. Transfer ücretleriyle ilgili olarak bazı kişilerin yaptığı değerlendirme ise Batı ülkeleriyle kıyaslama. “Ne yapalım, Batı’da da transfer ücretleri yüksek” diyorlar. Batı ülkelerini örnek almak kolaylık, ama biz, bir türlü örnek almaktan ziyade onların kopyasını çıkartmaktan öteye gidemiyoruz. \n
\nFutbolda sanayileşmiş ülkelerin yönetimleri de futbolcuları gibi profesyonel. Hepsinin sorumlulukları var. Bizde olduğu gibi çiftlik ağası gibi hareket etmiyorlar. Görevleri bittiği zaman, yaptıkları olumsuz transferler karşısında bizdeki gibi şapkalarını alıp gitmiyorlar. Şurası muhakkak ki artık dünya değişti. Biz de öyle. Ama birçok konuda olduğu gibi bu konuda da bir türlü gelişemedik. Bizlerin futbol oynadığı zamanlarda, kulübümüz ikinci vatanımız, formamızsa ikinci bayrağımız sayılırdı. Transfer ücreti en son düşünülecek konu idi. Bazen gazetelerde fotoğraflarını, televizyon kanallarında görüntülerini izliyoruz. Büyük kulüplere transfer olan futbolcular, kulübün bayrağını öpüyorlar. Ne anlama geliyorsa bu hareket? Bayrağı mı öpüyorlar, yoksa parayı mı? Artık kulüp transferlerinde, futbol etiği, futbol sevgisi, kardeşlik, vefa… Bu kavramlar tarihe karıştı. İnsanları yönlendiren para. Paranın olduğu yerde bu özelliklere kulak asılmıyor. Para gerektiği kadar lazım insana. Ancak, paranın tutkunu haline gelindiğinde zehir olur. Boşuna dememiş eski bir şair “Para, altın sarısı bir yılandır” diye...\n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Milletvekili sayısı artacak
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Kadınları 'çarşaf'a çağırdılar
- Metin Külünk'ten, Şimşek'e 'fotoğraflı' uyarı
- Altın fiyatları güne nasıl başladı?
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- Mersin’de hasat başladı: 150 bin ton rekolte bekleniyor!
- Nihal Candan için yeni karar
- Perinçek’in danışmanı Adanur tutuklandı