Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Siyaset Tıkanmışsa Halk Çözer
Siyasetin tıkanması, kapitalist sistemin kendisi için bulduğu en mükemmel sistemin, temsili demokrasinin tıkanması, kördüğüm olması, çaresiz dertlere düşmesidir. Oluyor arada bir; irili ufaklı koalisyon denemeleri işe yaramıyor, Almanya’da çalışanların hakkını hukukunu 2019 yılına kadar askıya alan büyük koalisyona özenenlerin hevesleri kursakta kalıyor. Ama böyle durumlarda temsili demokrasinin çürüklüğünden yararlanmak isteyen 18 Brumaire’cileri de unutmamak yerinde olur. “İşte gördünüz olmuyor böyle” diyen küçük Napolyon’lar çok güçlü oldukları vehmine kapılabiliyor, “güç bende!” diye haykırabiliyor, “ben ona uymam onu bana uydurun” diyebiliyor çünkü.
***
Durum budur. Peki, şimdi ne olacak? Tıkanan temsili demokrasi nasıl toparlanacak? Yeni bir seçim, durumu kurtarmaya yetecek mi? “Güç bende” diyene “tamam sendeymiş” deyip teslim mi olunacak. Yeni bir seçimin her şeye hâkim olduğu izlenimini yaratmak için çabalayan tek adama yarayabilmesinin ancak Kürt partisinin parlamento dışına sürülmesiyle mümkün olabileceği gerçeği umutları kırıyor ama görünen o ki, plan yürüyor. Planın “süreç tıkandı, eh ne yapalım biz de eski usul devam edelim” diyen Kandil’in de işine geldiğini söyleyenler var. Öyle ya da böyle insan kaybının tırmanmasına aldırmayanların niyetlerinin ne yöne çevrili olduğu bellidir.
***
Peki, bu gidişe kim dur diyecek? Temsili demokrasinin tıkandığı yerde halk doğrudan devreye girer. Uzak yakın tarihte örneklerini görmüşüzdür. Madem ki temsilciler sorunu çözemiyor, o zaman iş asıllara düşer. İktidar ve muhalefet partileri. “Biz artık yönetemiyoruz, beceremiyoruz, hükümet kuramıyoruz” deyince, birileri de çıkıp “biz de zaten böyle yönetilmek istemiyoruz, yönetilmek değil yönetmek istiyoruz” diyebilir. Kürt siyasetçileri zora sokan “özerklik”lerden değil, Türkiye’den, meydanların söylemesi gereken gerçeklerden, Haziranlardan söz ediyorum.
***
“Rüya mı görüyorsun, dalga mı geçiyorsun” denilebilir belki. Ne rüyadır ne dalga; gerçeğin kendisidir. Sistemi kurtarabilecek formülü; çalışanların hakkını hukukunu donduracak, yolsuzlukları buzdolabına kaldıracak, çözüm sürecini buzdolabından çıkaracak, alamerikan formülü havaya savurdular. Liberallerin büyük projesi olarak tarihe geçecekti; olmadı. Sosyal demokrat partinin durumu daha net, daha açık gören kimi milletvekillerinin de kabul edebileceği gibi böyle zamanlarda Gordion düğümlerinin İskender’i halk olmak zorundadır. Mademki temsilciler düğümü çözemiyorlar, öyleyse çözmek halka düşer.
***
Sevindirici olan; durumu açık seçik görenlerin sayısındaki artıştır. Keskin sirke küpüne zarar vermekte, oldubittiye itiraz edenlerin niteliği ve niceliği artmaktadır. Siyasetteki cambazlığı satranca benzetiyorlar, ilgisi yok; sıradan ve kalitesiz Bizans oyunudur, sonu da yakındır, öfkeli eski bir siyasetçinin dediği gibi ufukta ışık vardır.
Bu arada komünist partilerin sayısını artırma çabalarının hız kazandığını duyunca sevindik tabii ki!
Ne demeli, neresinden baksanız sürece katkıdır!!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- Milletvekili sayısı artacak
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- 'Asla yalnız yürümeyeceksin'
- Kapısı açık seyreden otobüsten böyle düştü!
- 'Dükkânı kapat gel diyor'