\n

\n

\n

Büyük usta İlhan Selçuk’un ‘Domates Salçası’ başlıklı yazısı aklıma geldi, Türk futbolunun bugünkü durumunu düşünürken...\n

\n

Yanılmıyorsam, rahatsızlığının ilk günleriydi. Yine hiciv yüklü bir yazı kaleme almış, ‘ülkenin kötü gidişine’ vurgu yapmıştı.\n

\n

Ne diyordu İlhan Selçuk?\n

\n

“Kaç zamandır domatesle başım belada...\n

\n

Ne kokusu var..\n

\n

Ne doğru dürüst çekirdeği..\n

\n

Kesiyorsun, göbeğinde taş gibi bir beyaz doku..\n

\n

Yapay mı yapay..\n

\n

Tadı?..\n

\n

Evlere şenlik...\n

\n

Sabah Mustafa Balbay telefon etti...\n

\n

Dünya ve Türkiye olaylarını mı konuşacağız, yeni sene üzerine ahkâm mı keseceğiz?..\n

\n

Domatesten söz açtım...\n

\n

- Abi, dedi, bu işi bilenler, çekirdeksiz domatese domates demiyorlar...\n

\n

Balbay’la domates ve cümle sebzeler üzerine ahkâm kestik...\n

\n

Arkadan Genel Yayın Müdürümüz İbrahim Yıldız telefon etti...\n

\n

- Domates, dedim...\n

\n

- Biliyorum abi, diye yanıtladı, Balbay’la biraz önce konuştuk...\n

\n

Lafı ağzından aldım:\n

\n

- Eskiden evde domates salçası yaparlardı, mis gibi kokardı...\n

\n

Genel Yayın Müdürümüz çok genç sayılır, ama, ne dese beğenirsiniz:\n

\n

- Nerde o eski domatesler...”\n

\n

Evet, rahmetli bugünleri görseydi, futbol dünyasındaki kirlenmeyi anlatmak için, ‘Hormonlu futbol’ diye bir yazı kaleme alır ve derdi ki:\n

\n

“Kaç zamandır futbolla başım belada..\n

\n

Ne seyir zevki var, ne heyecanı...\n

\n

Yapay mı, yapay...” \n

\n

Gerçekten Türk futbolu hormonlu domates gibi. Mevsiminden önce büyütüldü, renklendirildi ve kesince elimizde kaldı, suyu çıktı! Öncelikle şunu iddia edebilirim ki Türkiye’de futbol diye sergilenen oyunun parasal karşılığı bugünkü yayın ücreti değil. Birileri alladı, pulladı sattı yayıncı kuruluş Digitürk’e 2. sınıf futbolumuzu! Ve Karamehmet grubundan gerçekten ‘istihab haddinin’ dışında bir kaynak aktarıldı futbol dünyasına. Sonra har vuruldu, harman savruldu. İngiliz’in, Alman’ın İspanyol’un vergisi dahil 2 milyon Avro verdiği oyuncuya 5, kimi zaman 6 milyon Avro ödedi kulüpler, gönderilen futbolcu ve hocalara verilen tazminatlar çizmeyi aştı. Menajer komisyonları tavan yaptı. Holiganizm hortladı, millet elinde pala, birbirini kovalamaya başladı. Bu ortamda ‘temiz’ kalabilir miydi yeşil sahalar? Asla. Tıpkı İlhan Selçuk ustanın yazdığı gibi ‘evlere şenlik bir durum.’ Baksanıza, ödenmeyen paralar yüzünden kulüplerimiz Avrupa’dan men ediliyor. 18 Süper lig takımının eski ve yeni başkanlarının yarısından fazlası ya tutuklu, ya mahkemeye çıkmış, ya yargılanıyor. Şike-teşvik belası, ulusal takımımız dahil tüm kulüplerimizi tir tir titretiyor; “Ya FIFA ile UEFA ipimizi çekerse” diyoruz kafamızı yastığa koyarken...\n

\n

Sahi, nasıl geldik bugünlere?\n

\n

Hormonu bastık durup dururken futbola; başka açıklaması yok!\n

\n

Yani hak etmediği halde futbolun marka değerini ‘büyük’ gösterme tutkusu hazırladı sonumuzu...\n

\n

\n\n