Koşullar Değişti

30 Ağustos 2015 Pazar

Daha da değişecek. Ünü büyük Twitter istihbaratçısının kılavuzluğuna gerek yok; koşulların ne yönde geliştiği ortada. Tıkanan verili siyaset, ağır sayılabilecek bir yenilgi ile iktidarını yitirme tehlikesiyle karşılaşan AKP ve onun gerçek liderinin yoğun çabasıyla yeni bir seçime gidiyor. Kamuoyu araştırmaları durumun değişmeyeceğini söyleseler de hızla değişen koşullar siyasetin aktif aktörünün oy, sandık vesaire türü araçlarla yetinmeyeceğini, iktidarını korumak için her türlü yolu, yöntemi deneyeceğini gösteriyor.

***

Bu değişen koşullara 7 Haziran’a kadar süren çatışmasızlık halinin iktidar tarafından bilinçli bir şekilde sonlandırılması, PKK’nin de bilinçli bir şekilde evet demesi, ABD ile bağlanan yeni işbirliği dahildir. Kuşkusuz ekonomideki kriz havasını da eklemek gerekir. Krizin iktidar tarafından öngörüldüğü ve siyaseten olumlu bir faktör olarak değerlendirilmek istendiğini de kaydedelim. Korkut Boratav Hoca’nın krize, politik duruma ilişkin söylediklerini dikkate almakta yarar var. Şöyledir:

***

“Kapitalizmin büyük krizi beklentisi, sosyalist solun kültürel mirasında yer alır. Güncel ortama taşırken dikkatli olmak gerekir. Bir kriz olasılığını, ‘faşizme karşı finans kapital’ senaryosuna bağlamak ham hayaldir. Ekonomik güçlüklerin sandığa yansıma olasılıkları parlamenter demokrasinin ‘normal’ ortamlarında geçerlidir. Tekrar vurgulayalım: Bugün, seçim yoluyla iktidarın el değiştirmesi değil, faşizme geçişin önlenmesi gündemdedir. Tarihten öğrendiklerimiz, faşizme karşı direnmenin başarısını, antifaşist cephenin genişliğine, kapsayıcılığına bağlıyor. Türkiye gündemindeki faşizmin ‘İslamcı’ niteliği, demokrat ve laik bir direnme cephesini gündeme getiriyor.” (Sendika Org)

***

Korkut Hoca’nın saptamasını, uyarısını dikkate almalıyız. Sol ya da Haziran hareketine umut bağlamış olanlar, hızla değişen, daha da sert bir şekilde değişecek koşullarda gidişe dur diyebilmek için, siyasal alandaki aktörlerle ilişkilerini programatik birliklerde aramak yerine, ideolojik duruşlarına ters düşmeyecek daraltılmış politik hedeflere kilitlenerek tanımlamalıdırlar. Sol, bu daraltılmış ama ucu açık hedefi siyaset sahnesine taşıyabildiği ölçüde yaygınlaşacak, örgütlenme, Gezi’nin kitleselliğine ulaşabilme şansını yakalayacaktır. Bunun tersi içinde bulunduğumuz dar zamana sıkıştırılmış koşullarda geçerli değildir. Sol gücü ne kadarsa o güçle önündeki görevi yerine getirecek eylemlere soyunmalıdır. Bu, örgütlenmeyi erteleme değil; kısa zamana sıkışmış siyasi görevleri öncelik sonralık ilişkisine hapsetmeden üstlenmek olarak anlaşılmalıdır.

***

Tehlike sanıldığından daha büyüktür. Gözü kara, başka çaresi kalmamış, bu nedenle iktidara sımsıkı yapışmış, kalıcılığını, kurtuluşunu baskıyı kurumsallaştırmaya bağlayan bir İslamcı parti, güç söz konusudur. Bize acil olarak demokrat, laik, savaş karşıtı bir direnme cephesi gerekiyor.
Haziran dediğimiz, tartışmalar içinde boğulup gitmezse bu değil miydi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları