ABD Elçisi Jeffrey'e Açık Mektup (1)

21 Ocak 2009 Çarşamba

Pazar günü ABDnin başkenti Washington DCde Abraham Lincoln Anıtının önünde on binlerce beyaz, siyah, sarı, kızıl Amerikalı tek bir ağızdan Hepimiz biriz! diye haykırdı.

Barack Obama, bugün ABDnin 44. ve 1. siyah başkanı olarak ant içecek. Obamanın seçilmesini kutlama şenliklerine beyaz, siyah, sarı, kızıl ırktan on binlerce Amerikalı, Amerikan ulusalcılığının ne olduğunu bu şenlikte bir kez daha kanıtladı.

Amerikan halkı bir mozaiğin bütünlüğü içinde Amerika Birleşik Devletlerini oluşturur, tıpkı Türkiyedeki mozaiğin Türkiye Cumhuriyetini oluşturduğu gibi. Dini, rengi, ırkı, etnik geçmişi, dili ne olursa olsun Hepimiz biriz diye haykıranlardan her biri, kendisini Amerikan olarak görebilme bilincine sahiptir. Amerikan ulusalcılığının özünde bu inanç yatar, ABDnin çimentosunu oluşturur. Bu açıdan bakıldığında Amerikan ulusalcılığı ile Türk ulusalcılığının mozaik olgusu arasında hiç fark yoktur.

Şenlik boyunca hiçbiri de çıkıp etnik, din, ırk, renk ayrılığını vurgulamadı; tam tersine, tek ağızdan söylenen Güzel Amerika, Hepimiz biriz şarkıları ile coştular. Kimse de çıkıp Türkiyede ulusalcılık karşıtları gibi Hepimiz siyahız”, hepimiz beyazız ya da hepimiz kızılderiliyiz yapaylığına başvurmadı.

Obama, sorumluluğuna kısaca şöyle dikkati çekti: Ulusumuz savaştadır. Ekonomik bunalımdan dolayı milyonlarca Amerikalı işlerini, evlerini yitiriyorlar. Bu kuşak Amerikalılar, çocuklarına, onların da çocuklarına ülkemizi en iyi biçimde bırakıp bırakmayacaklarının belirsizliğinden kaygı duyuyorlar. Bu topluluktaki herhangi bir kişinin bu işin o kadar kolay olmayacağı savına karşı çıkacak değilim.

Obama, öncülü George V. Bushun pisliklerini yarın Beyaz Saraydaki masasında bulacak. İşi güç değil, çok güçten de ötede

***

Sayın ABD Büyükelçisi James Franklin Jeffrey!

Tanıdığım, saygıdeğer eski bir dostum olarak Ankaraya tekrar hoş geldiniz Geleneğiniz gereği bugün yeni ABD Başkanı Obamaya istifanızı sunacaksınız. Çünkü sizi eski başkan atamıştı. Böylece, tüm Amerikan büyükelçilerinin yaptığı gibi, siz de yeni başkanın önünü açacaksınız. Kaldı ki giden Cumhuriyetçi, gelen Demokrat Başkan Obamanın, sizin gibi değerli bir diplomatının istifasını kabul etmeyeceğine yüzde yüz eminim.

Türk okurlar, sizin Ankaraya, bu kez büyükelçi olarak atanacağınızı 16 Kasım 2007de bu köşeden öğrendiler. Ağustos 2008de gelecektiniz, Türkiyedeki 22 Temmuz seçimi gelişinizi Kasım 2008e erteletti. Bu bir yıl içinde bu köşede birkaç kez sizden söz ettim. İzninizle, kim olduğunuzu bilmeyen yeni okurlarıma sizi yeniden kısaca tanıtayım.

1969-76 yılları arasında Almanya ve Vietnamda piyade yüzbaşısı olarak bulunan Büyükelçi Jeffrey(JJ) ABDnin Ortadoğudaki en önemli askeri üssü İncirlikte görev yaptı. Ardından diplomatik yaşama geçen JJ, yine Adanada ABD Başkonsolosluğu görevini yüklendi. 1985-87 yılları arasında Ankaraya ilk gelişinde güvenlik konularına baktı.

1999’da, Ankaraya 2. gelişinde artık Türkçeyi iyi bilen 2. Adamdı. 17 Ağustos 1999 depreminin yaşandığı o günlerde Türkiye matemdeydi. ABD Başkanı Bill Clinton, bir toplantı nedeniyle geldiği Türkiyede ikili görüşmeler de yaptı. Clinton, ABD tarihinde ilk kez bir yabancı ülkede en fazla kalan başkan rekorunu Türkiyede 5.5 günle kırdı. Yalnız depremzedelerden Erkan bebeği öpmesi ile değil, Türkiye ile ilişkilere verdiği gerçek değerlerle Kıbrıs ve Ermeni sorunundan küskün Türklere ABDyi sevdirmesini bildi. Yeni patronu Dışişleri Bakanı Hillary Clintonun Antalya Aspendos, Efesteki turistik günleri ile o resmi ziyaretin samimi bir geziye dönüştüğünü de anımsarız.

JJyi, 2002de Arnavutluka ilk kez büyükelçi atanmadan önce Ankarada Paris Caddesindeki konutunda çeşitli söyleşiler yaptığımızda, bir diplomatın kıvraklığından daha çok bir askerin dobra dobralığı içinde görmüştüm. Söyleyeceklerini evire çevire değil; açık seçik söyleyebilen akıllı, zeki, samimi bir insan olarak tanımıştım.

Bushun Irakı işgal etmesinden bir süre sonra Bağdata 2. adam olarak atandı. Oradan İran işleri de dahil Yakındoğu İşleri Müsteşar Yardımcısı unvanı ile Dışişleri Bakan Condoleezza Riceın sağ kolu oldu. Kısa bir süre sonra Bushun Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcılığına getirilmesinin ardından Beyaz Saray çıkışlı Iraktan çekilme söylentileri gün geçtikçe arttı.

6 Ağustosta JJnin Ankaraya atanmasını şöyle yorumlamıştık: Bize göre bu atama, JJyi yalnız Ankara Büyükelçisi yapmakla kalmıyor. Pergelin sivri ucunu Ankaraya koyup öteki ucuyla Tahrandan başlayıp Şama kadar uzanan bir yay çizelim. Yayın içinde kalan ve Türkiyenin üç komşusu İran-Irak-Suriyenin oluşturduğu terör hilaline de dolaylı büyükelçi olarak geliyor. Bir başka deyimle JJ, bölgedeki başkentlerin başkenti konumuna getirilecek Ankaraya sanki bölge büyükelçisi gibi atanıyor. Kimi büyükelçi vardır siyasa oluşturmakta başkentini etkiler, kimi büyükelçi vardır, başkentten gelen yanlış talimata bile baş üstüne der. Tanıdığım kadarı ile JJ, birinci türden bir diplomat!

***

Sayın Jeffrey!

Ne oldu da ABD kamuoyu araştırmalarına göre Clinton döneminde tavan yapan ilişkiler, Bush zamanında taban yaptı? Ilımlı İslam Devleti yapılmak istenen Türkiye Cumhuriyetinin çoğunluğu Müslüman olan Türk halkı neden ABDden nefret eder oldu? Siz o günleri gerek Türkiyede ve gerek Irakta yaşadığınız için herkesten daha iyi bilirsiniz sanırım.

Pergelin ucunu Ankaraya koyduğunuzda çizilen yayın içinde tek laik ve demokratik ülke var. O da Türkiyedir. İsrail ve Yunanistan demokratiktirler ama laik değildirler. Vaşingtonda görev ve sorumluluk alanınıza giren bölge ülkelerinden hangisi acaba hem demokratik, hem laik?

Bushun arkasındaki gerçek başkan Dick Chenney, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in sizin ulusalcılığınızdan farksız laik ve demokratik Türkiyeyi Ilımlı İslam Devletine dönüştürmeye kalkmaları, Eric Edelman adında bir şahini bir sömürge valisi gibi Ankaraya elçi göndermeleri akıl kârı mıydı?

Chenney ve gangsterleri Amerikan askerinin yanında Türk askerinin de Iraka girmesini istediler. Bir yandan Türkiyeye Ilımlı İslam Devleti elbisesi biçeceksin, sonra da Irak Müslümanını, Müslüman Türk askerine kırdıracaksın! Olacak iş mi bu? Bereket işbaşına getirdiğiniz Recep Tayyip Erdoğanın tezkeresine AKPden de 97 milletvekili katılmadı da Türkiye Iraka asker gönderemedi.

Konu İslamiyetten açılmışken biraz temiz olmayan bir imam öyküsünü de kısaca anımsayalım. Gezici imam köyün birinde cuma namazı kıldırırken gürültü ve kokuyla karışık bir kusur işlemiş. Utancından köyü terk etmiş. Yirmi yıl sonra o köyün yanından geçerken, rastladığı çobana kaç yaşında olduğunu sormuş. Delikanlı İmamın camide yellendiği yıl doğmuşum diye tarih düşmüş.

Bir Lincolne bakın yüzyıllar sonra insanlar Amerikan ulusalcılığı için önünde saygıyla toplanıyorlar, bir de BushaKafasına ayakkabı atılan ABD Başkanı diye alay edilerek tarihe geçiyor.

Erdoğan da yatsın kalksın 1 Mart tezkeresine karşı oy kullanan 97 AKP milletvekiline de dua etsin. Yoksa Bushun adamı Erdoğanın başına da bugün bir ayakkabı fırlatılması işten bile olmayacaktı. Kaldı ki siz Iraktan çekileceksiniz, ama biz komşuluktan çekilemeyiz. Irak halkı imam Tayyipi hiç de iyi anmayacaktı!\t

 

Elmek: [email protected]\tFaks: 0312. 442 79 90



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları