Tarihin birçok döneminde insanlar asılsız suçlamalarla karşılaşmış, haksızlıklara uğrayarak hapislere atılmış, canlarından olmuşlardır.

Bu uygulamalar genel olarak ‘Cadı Avı’ olarak adlandırılır.

Yaşamımda böyle bir ‘Cadı Avı’ kurbanı olduğum için tarihteki ‘Cadı Avı’ örneklerine kısa değinmeler yapmayı yararlı ve öğretici buluyorum.

SALEM BÜYÜCÜLERİ.

Yer Amerika, Massachusetts eyaletinin Salem kasabasına bağlı Salem köyü.

Yıl 1692.

İngiltere’den buraya kaçan Püritenler, dinlerine çok sıkı bağlı olup cadılara inanan bir topluluktur.

Köy papazının kızları olan, dokuz ve onbir yaşlarındaki iki kız çocuğu garip davranışlar göstermeye başlamışlardı. Kilisede çığlıklar atıyorlar, tutarsız hareketler yapıyorlardı. Sorgulanınca ‘cadı yapılmaya çalışıldıklarını’ söylediler ve bakıcılarının adını verdiler. Bakıcıları bir köleydi.

Cadı avı böylece başladı. 1692 yılı Mart ayında başlayan, sonradan ‘histeri salgını’ diye nitelenecek olan olaylar zincirinde yüzlerce kadın ‘cadı olmak’la suçlandı ve asılarak cezalandırıldı.

Artık herkes anlaşmazlığı olanları ihbar ediyor, suçlamalardan kimse kurtulamıyordu.

Suçlamalar valinin karısına kadar dayanınca olaya el konuldu. Yargılamalar durduruldu. Ölen öldüğüyle, asılan asıldığıyla kaldı. Suçlamalar durduruldu. Mahkemeler dağıtıldı.

1693 yılında olay bitmişti.

Amerika’da 300 yıldır sosyologlar, psikologlar, tarihçiler bu olayı araştırıyor.

***

VEBANIN SUÇLULARI...

Yıl 1348.

Avrupa Kara Ölüm-Veba’nın pençesinde kıvranıyor.

Avrupa ülkelerinde on binlerce kişiyi öldüren vebanın nedeni olarak Hıristiyan olmayanlar suçlanıyor. Başka dinden olanlar bu hastalığı getirip yayıyorlar savı Avrupa’ya yayılıyor.

İspanya’da Araplar, Müslüman oldukları için suçlanıyor.

Avrupa’da Yahudiler her yerde suçlanıyor.

1348 yılı baharında Güney Fransa’da ilk Yahudi katliamı başlıyor.

Basel’de Yahudiler yakılıyor.

Zürih’te Yahudilerin girmesi yasaklanıyor.

Öfkelenen Tanrı’yı yatıştırmak için,

Bavyera’da 12 bin,

Erfurt’ta üç bin Yahudi öldürülüyor.

Strasbourg’da 2 bin Yahudi diri diri yakılıyor.

Stuttgart’ta, Landsberg’de, Gotha’da, Dresden’de, Köln’de, Mainz’ta, Avrupanın her yerinde katliamlar yaşanıyor.

Bazı yerlerde Yahudiler, cellatlarının eline geçmemek için kendilerini öldürüyorlar.

Sonra, bütün bunlar yaşandıktan sonra, bu acıların hepsi çekildikten sonra, bilimsel araştırmalar ‘kara ölüm-veba’nın bulaşıcı bir hastalık olduğunu ortaya koyuyor.

Pirelerin ve bitlerin hastalık kaynağını getirdiğini, farelerin de taşıyıcı olduğunu buluyor.

İnsanlık bütün bunlardan ders alıyor mu?

Hayır.

Yaşananlardan bir şey öğreniyor mu?

Hayır.

İnsanlık bunlardan yüzlerce yıl sonra,1950’lerde yeni bir ‘Cadı Avı’na tanıklık edecekti, Amerika’da yaşanan McCarthy olayına.

Bunu da görmemiz gerekiyor. Haftaya.

[email protected]

[email protected]

www.erdalatabek.com