Bizimkiler zor durumda

30 Eylül 2015 Çarşamba

Rusya kararlı. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı her türlü muhalefete karşı doğrudan destekleyeceğini kesin bir dille açıkladı.
Daha önce Suriye’ye insansız hava araçları göndermişti. Şimdi de altı adet MİG-31 savaş uçağı Suriye’nin başkenti Şam’daki Mezze Askeri Havaalanı’na indi.
MİG-31’ler sahip oldukları gelişkin radarlarla 200 kilometrelik bir hava sahasını kontrol altında tutabiliyor. Ana görevi yüksek irtifada keşif ve saldırı önleme olan MİG-31’ler dünyanın en hızlı savaş uçakları arasında yer alıyor. Rusya, 2007 yılında Suriye’ye 8 adet MİG-31 satmayı kabul etmiş ancak daha sonra İsrail’in baskısıyla anlaşma rafa kaldırılmıştı.
Anlaşma raftan indirildi.

***

ABD Başkanı Obama Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada her ne kadar Esad’dan, “çocuklarının üzerine varil bombası atan” bir zalim olarak söz etse de ülke IŞİD belasından temizlenene kadar onunla ittifak içinde hareket edeceğinin altını çizdi.
Rusya gibi ABD de Türkiye sınırındaki Kürt yapılanması PYD’yi ve onun askeri gücü YPG’yi Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın aksine “terör örgütleri” olarak görmüyor, bu yapılanmaları “müttefik” olarak değerlendiriyor.

***

Suriye’deki gelişmeler “bizimkileri” her geçen gün biraz daha yalnızlaştırıyor. Hiçbir beklentileri, hiçbir öngörüleri doğrulanmadı. Suriye konusunda neye el attılarsa ellerinde kaldı.
Rusya da, ABD de “Suriye muhalefeti” denen etkisiz kalabalıkları umursamıyorlar. ABD’nin Türkiye ile birlikte topraklarımızda uygulamaya soktuğu “eğit-donat” programı fiyaskoyla sonuçlandı. Eğitilip donatılan “muhalifler” Suriye’ye döner dönmez ya öldürüldüler, ya esir alındılar ya da altlarındaki araçlar ve silahlarla El Nusra saflarına katıldılar.
Geçen hafta Amerikan Kongresi’nin bir oturumuna katılan CENTCOM komutanı General Lloyd Austin, eğit-donat programına katılanlardan yalnızca “4 ya da 5 kişinin” Suriye’de IŞİD’e karşı savaştığını söyledi.
Bizimkilerin dile getire getire dillerinde tüy bittiği “güvenlikli bölge”, “uçuşa yasak bölge” önerilerini ise Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın dışında ciddiye alan olmadı.

***

Kısacası kuramcısının Başbakanımız olduğu, Ortadoğu’ya yönelik Sünni odaklı “stratejik derinlik” nazariyesi tam anlamıyla çuvalladı.
Şimdi 2 milyon 200 bin Suriyeli mülteciyle ülkemizde baş başa kaldık. Bu ağır yükün altından nasıl kalkacağımızı kara kara düşünüyoruz.
Bizimkiler hâlâ sınırımızdaki Suriye topraklarında kentler kurup ülkemizdeki mültecileri bu kentlere yerleştirmek gibi gerçekleşmeyecek hayaller kuruyorlar.
Ne yapsınlar? Hayal kurmaktan başka ellerinden bir şey gelmiyor.
Zor durumdalar yani…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları