Aydın Engin

Haberiniz ola, 28 gün sonra seçim var

05 Ekim 2015 Pazartesi

Belki farkında değilsinizdir diye yazıyorum. İster takvime bakın, ister parmak hesabı yapın, 28 gün sonra yine yani yeniden sandık başı yapacağız.
Böyle bir uyarı yapma ihtiyacı duydum, çünkü 28 gün sonra seçim olduğunun kimse farkında değilmiş, en azından kimsenin umurunda değilmiş gibi bir hava var. Hani arada bir “Bugün seçim olsa” anketleri, bir de partilerin art arda açıkladığı seçim bildirgeleri olmasa, bu ülkede 28 gün sonra seçim olacağına kimse inanmaz.
Oysa var. Hem de ülkenin geleceğini belirleyecek önemde bir seçim var.
Kısa devre askerlik yapanların bile “askerlik hatırası” anlattığı Türkiye’de “Ben milletvekili iken” diye başlayan bir cümle kuracak “hatırası” bile olmayan 550 milletvekili tekrar seçim kurbanı olarak terhis edildiler. İçlerinden kimileri yeniden seçilecek. Ama…
Ama seçim bu. Nice sürprizler getirdiğine nice yıldır çok tanık olduk. Bu defa da liste başı iken Meclis dışı kalabilecek nice namlı siyasetçiye tanık olabiliriz. Çünkü var olan seçim sistemine göre kimi illerde kıl payı farkla milletvekili seçilenler ve seçilemeyenler oldu. Adı üstünde kıl payı.
Üstelik 7 Haziran’dan bugüne çok hareketli günler geçirdik.
Suruç cankırımından Cizre kuşatmasına devlet terörünün şaha kalktığı günler yaşadık.
Buna karşılık “Demokratik özerklik ilan ettik” deyip demokratik özerkliği hendek kazmaya, yüzünü gözünü örten kılıklara bürünüp sokaklarda kimlik denetimi yapmaya indirgeyen çocuksu siyasal eylemlere tanık olduk.
Terörü lanetleme dümenine yatan linç çeteleri ülkenin dört bir köşesinde Kürt avına çıktılar; HDP lokallerini kundakladılar. Irkçı- milliyetçi siyasetin tepelerinden “Valla biz yapmadık Alperen Ocakları yaptı… Hiç bile değil, asıl Ülkü Ocakları yaptı…” gibi açıklamalarla ellerini yıkama çabalarına da tanık olduk. Kürt sanıp Amasyalı linç etmek gibi siyasal kara mizahın sınırlarında dolanan eylemler yaşadık.
AKP hükümetinin dış politikasının ana eksenini oluşturan Suriye konusunda yaşananlar sadece devletin dış politikasını yürütenlerin batılı ve doğulu başkentlerde itibarsızlaşmasından ibaret olmayan sonuçlar doğurdu. Dış politikası olmayan, yürümeyen bir devlete dönüştük.
Bu arada dolar 3 liralık eşiği aştı. “Dolar yine rekor kırdı” haberleri artık tek sütunluk haber değeri taşımaya başladılar.
Bu kadarı yetsin.
Ama “bu kadarı”nın kaçınılmaz olarak siyasal sonuçlar doğuracağı gerçeği de gözden kaçmasın.
Özellikle kılpayı milletvekili kazanılan ya da yitirilen seçim bölgelerinde 1 Kasım sürprizleri yaşanabilir.
CHP’nin yüzde 25 eşiğinde kazık kakması; HDP’nin 80 milletvekilinden bir (evet: Bir) eksik milletvekili çıkarması gibi bir sonuçla karşılaşmak istemiyorsak önümüzdeki 28 günde kolları sıvamak, demir asa demir çarık kapı kapı dolanmak, tek bir oy için bile ter dökmekten kaçınmamak gerekiyor.
Var da ben mi farkında değilim, yoksa haklı mıyım bilmiyorum, ama ülkede hiç de 28 gün sonra böylesine yaşamsal önemde bir seçim yaşanacakmış gibi bir hava yok.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları