Adnan Binyazar

Damıtılmış Sözler

04 Şubat 2009 Çarşamba

Bir kitapta okuduğumuz düşündürücü sözler belleğimize hemen yerleşiverir. Onu bir yere yazar, yeri gelince de kullanırız. Özdeyişleri yaşam felsefesi sayanlar da az değildir.

Köy Enstitüsünde; köyümüzün, mahallemizin yerel sözcüklerini saptayıp bir deftere yazmak kaçınılmaz ödevimizdi. Sınıf arkadaşım Osman Şahinin, bu bilgi mirası sözcükleri öykülerinde sıkça kullandığı görülür.

Enstitünün 2. sınıfındayken ben de, özellikle anamdan duyduğum sözleri fişlere yazıyor, Atatürkün Türk Dil Kurumuna gönderiyordum.

Yurdun dört bir yanından derlenen sözlerin bir araya getirilmesiyle oluşan 12 ciltlik Derleme Sözlüğü bu toplum imecesinin verimidir. Cumhuriyet döneminin bu benzersiz sözlüğünde, saptadığım 300ü aşkın sözcükle benim adım da yazılıdır.

***

Damıtılmış Sözler (Yapı Kredi Yayınları) kitabının derleyicisi M. Ertuğrul Saraçbaşı da daha Siyasal Bilgiler Okulu öğrencisi iken, Hasan Âli Yücel dönemi Milli Eğitim Bakanlığının Dünya Edebiyatından Seçmelerdizisinde yer alan Doğudan, Batıdan kitapları taramış; orada nice bilgin, şair, filozof, düşünürden özdeyiş niteliğindeki sözleri bir deftere yazarak başlamış bu işe.

Kaymakamlığı sırasında da, köylülerin kullandığı atasözlerini, deyimleri tarayarak kitabının temelini atmış.

Sanki çağımızda bir Kaşgarlı Mahmut!

Şimdi elimizdeki kitapta 400ü aşkın konuda 11.171 söz var.

Bu da gösteriyor ki, Atatürk döneminde olduğu gibi, ancak devletin yönlendirdiği kapsamlı çalışmalarla kültürümüze değerli yapıtlar kazandırılabilir.

***

Saraçbaşının derlemesinin değeri şundan da bellidir ki, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi üstün bir edebiyatçı, bu kitaba Girişyazmıştır:

İnci avının ne kadar zahmetli bir iş olduğunu, hepimiz ortaokul kitaplarında okumuşuzdur. İnci avcısının, bazen sivri kayalardan derisinin dilim dilim sıyrıldığı olur da, kanına boyanmış deniz suyundan çıkarken elinde bir avuç boş istiridye kabuğundan başka bir şey bulunmaz. Sayın Ertuğrul Saraçbaşı, yüzlerce kitap arasından yaptığı taramalarda aynı zahmeti çekmiştir ama aynı kazaya uğramamıştır.

***

Davosta Şimon Perese öfkelenen Başbakan Erdoğanın tutumu üzerine olumlu ya da olumsuz yorumlar yapılıyor.

Kitaptan aktarılan şu damıtılmışsözler, öfkenin pek de hoş karşılanmadığını yorum gerektirmeyecek yalınlıkta açıklıyor:

- Öfke düşmandır, onu kendine musallat etme.(Hz. Ali)

- Öfke ile beraber akıl da uçup gider.(Lessing)

- Öfkeyle değil, gülmeyle öldürür kişi.(Nietzsche)

- Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz.” (Şeyh Sa)

- Öfkeyi şefkatle, kötülüğü iyilikle, zulmü affetmekle, yalanı doğruyla yatıştıralım.(Sophokles)

***

Uluslararası ilişkilerde gerilimlerin yaşandığı bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı:

Yüreğine musallatolan öfke ateşinin kendini yakacağını bilemez miydi?..

Öfkeyi duygularının kaynar kazanından aklının hoşgörü ülkesine aktaramaz mıydı?..

Öfke kıvılcımlarının Davosun başoyuncularına teğet geçeceğini düşünemez miydi?..

Şair Minhacînin, damıtılmışsözlerinden Aradım kitapta buldum yerini/Sabır gibi devlet bulunmaz imişikiliğini ruhunda duyumsayıp, Perese sabırlı olmanın erdemini gösteremez miydi?..

[email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Aydınlanması 3 Mayıs 2024
Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları