G20’de Türkiye’nin Geleceği! (2)

17 Kasım 2015 Salı

Altmışlı yılların başında Ankara temsilcimiz, rahmetli Ecvet Güresin, yeni gazeteci Özgen Acar’a zaman zaman öğretilerde bulunurdu. Bir gün şöyle dedi:
“Ankara’da gazetecilik kelebek avına benzer… Ankara’da çok çeşitli haberler uçuşur. Becerikli bir gazeteci, elinde kelebek ağı ile en uygun yerde durursa en önemli haberi yakalar. Pek çok haber ne yazık ki uçup gidecektir!”
O zaman Ankara’da 135 gazeteci vardı. Bugün basın ve televizyonlardaki gazeteci sayısı herhalde bine yaklaşıyordur!

***

O yıllarda Ankara’da 30-40 kadar büyükelçilik vardı. Büyük ülkelerin dışındakilerde bir büyükelçi bir de başkâtip bulunurdu. O gün bugündür gittiğim elçiliklerin resmi kabullerinde, yeni gelen yabancı diplomatlardan şu sözleri duymaya alıştım:
“Gelmeden önce, Ankara’nın bu kadar hareketli,önemli olduğunu bilmiyordum. Olayları izlemeye yetişemiyoruz.Her gün olağanüstü bir olaya tanık oluyoruz!”
Bugün Ankara’da 150’ye yakın elçilik ve temsilcilik var. Kadroları da artık elçiden sonra müsteşar, başkâtipler, askeri, ticaret, basın, kültür ve turizm ataşeleri ile çok genişlemiş durumda. Ama aynı söylemi hâlâ duyuyorum!

***

Şimdi bu gözlemleri Antalya’daki G20 doruğuna da uygulayabiliriz. Liderler, toplantılar dışında ikili görüşmeleri toplantı koridorlarında ya da otellerde yapıyorlar. Bu koşullarda Türk ve yabancı meslektaşlarım köşe kapmaca oynayarak kelebek ağını en iyi yerde tutmak için olağanüstü çaba gösteriyorlar.
Ajans Press’in taramasına göre 11-16 Kasım tarihleri arasında G20 hakkında yazılı basında tam 3.649 haber yapıldı. Türkiye’nin bugüne kadarki haftalık gündem maddelerine ait ortalama haber sayısının 4 katı kadar yankı buldu.
Ülke olarak, en çok 2.440 haberle ev sahibi Türkiye öne çıktı. Türkiye’den sonra 1.835 haberle Fransa oldu, onu da Çin 1.810 ve Rusya 1.736 haberle izlediler.
Kuşkusuz bu haberler kelebek ağına yakalananlar! Bu satırların yazıldığı saatlerde Antalya’da G20 doruk toplantısı bitmemiş, basın toplantıları düzenlenmemiş, ortak bildiri yayımlanmamıştı! İki günün kelebek ağından kaçanlardan önemli bazı haberleri bugün okuyacağız…
Ama çok daha özel ve önemli haberleri, konukların ülkelerine döndükten sonra açıklamaları da alışageldiğimiz bir gerçektir.

***

18 Mart’ta Tunus’ta Bardo Müzesi’ne terör saldırısında 21 turist öldü.
26 Haziran’da Tunus’un Susa kentinde, IŞİD plaja saldırısında 39 kişiyi öldürdü.
1 Temmuz’da Mısır’ın Kuzey Sina’sında, IŞİD’in saldırısında sivil ve asker olmak üzere 70 kişi öldü.
20 Temmuz’da Türkiye Suruç’ta IŞİD’in patlattığı bomba ile 32 kişi öldü.
10 Ekim’de Türkiye Ankara’da IŞİD’in canlı bombaları ile 102 kişi öldü.
13 Kasım’da Paris’in çeşitli yerlerinde IŞİD’in eylemleri ile 127 kişi öldü. Paris’teki eylemin zamanlaması G20 bağlantı olarak ilginçtir. G20 gündemi sarsıldı, gözler IŞİD terörüne çevrildi.
Paris olayından öncekileri G20 hükümetleri önemsemeyip, yalnızca “kınama” ile yetinmişlerdi. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığındaki Batı dünyasına IŞİD terörünün ucu Fransa’ya dokununca olayın algılanması değişti.
Dünya basınında Türkiye’nin IŞİD’i, Beşşar Esad’a karşı MİT TIR’ları ile beslediği kanısı egemen! Ancak son olaylarla Türkiye’nin izlediği bu siyasa ile “besle kargayı oysun gözünü” konumuna düştüğüne ilişkin karikatürler öne çıkıyor.
G20 ortak bildirisinde “terörle mücadelede ortak davranılması gerektiğinin” vurgulanması bekleniyordu. Bu söylemin Batı dünyasında IŞİD’e karşı işbirliğine gidileceği ve en azından da Türkiye’ye bir uyarı niteliği taşıyacağı bildiriliyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları