Geçen hafta boyunca Muğla’da uluslararası arkeoloji çalıştayını izledim. Her gün 4 salonda 300 bildirinin peşinde koşturup durdum. İstanbul Taksim’de Gezi Parkı’nın G-Ezi parkına dönüştüğünü de geç öğrendim. Otelde TV’yi açtım. Haber kanallarımızda “direnişin” yerini sanki AKP binasından yayınlar almıştı! “Marjinaller”, Gezi Parkı’nda ağaç kesmeyi bahane ederek tahriklere kapılarak gösteriler düzenlemişlerdi!
Bereket otelde uydu bağlantısı vardı. Yabancı TV kanallarından Taksim’de olanları öğrenebildim. Bu durum bana 1960 öncesini anımsattı. O zaman TV yok. Gazetelerde bazı sütunlar Demokrat Parti’nin demokrasi anlayışına uygun olarak kazıtılır ve bomboş çıkarlardı. Bizler de ülkemizde olup bitenleri BBC, Amerika’nın Sesi, Bizim Radyo ve Moskova Radyosu’ndan öğrenirdik.
Sabah aldığım gazetelerden yandaşlar 27 Mayıs öncesinin DP gazetelerinden farksızdılar. Bereket Cumhuriyet gazetesi vardı. Cumhuriyet yalnızca Taksim olaylarını değil, tüm Türkiye’deki direnişleri görselleriyle yansıtıyordu. Öyle ki Medya Takip Merkezi’ne göre “Gezi Parkı eylemlerine en fazla yer ayıran gazeteler” dökümünde yüzde 51 oranıyla listenin başındaydı. İşte Cumhuriyet’in farkı buydu!
O siyah elbiseli genç kadının basınçlı suya direnişini bir resimli roman gibi ve kırmızı elbiseli kızla birlikte birinci sayfaya taşınmıştı. Bu resimler bana Çin’de Tiananmen Alanı’nda tankları durduran genci anımsattı!

Tayyip Efendi bu gösterilere katılanlara “Bir avuç çapulcuya pabuç bırakmam!” tehdidinde bulundu. Kimler yoktu ki bu çapulcular arasında!
Halit Ergenç-Bergüzar Korel ve Mehmet Ali Alabora-Pınar Öğün çiftleri… Hande Yener ve oğlu… Nurgül Yeşilçay ve dizi arkadaşları… Gonca Vuslateri, Okan Bayülgen, Berna Laçin, Rıza Kocaoğlu, Sarp Akkaya…
Çeşitli koşullarda yaralıları kurtaran AKUT’un kurucusu Nasuh Mahruki bu kez kendisi yaralanıyordu. Canlı yayımlanan güzellik yarışmasında konser veren Kenan Doğulu göğsünde “geziparkı” yazılı gömlekle sahneye çıkıyordu. Yeni evlenen bir çift gelinlik ve damatlıkla Taksim’deydiler…
Los Angeles’te Hazal Kaya’dan başka milli basketçi Mehmet Okur Persing Alanı’nda “Bugün ben de ABD’de yaşayan vatandaşlarımızla tek yürek olup demokrasiyi, barışı, yeşili, ülkemin insanının sesini duyurmak için buradayım!” diyordu. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş formalı gençler kol kola direnişteydiler.
ABD’de Madonna-Bruce Villis tepkilerini açıkladılar. Ukraynalı kadın eylemci FEMEN grubu Paris’te çıplak göğüslerini Türk bayrağı ile boyadılar.
CHP’lisi, MHP’lisi, BDP’lisi ve hatta AKP’ye oy veren bazı kişiler bile oradaydılar. Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Efendi ile Beşşar Esad benzetmesine karşı çıkan Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Svoboda da tükürdüğünü yalıyordu.
Suriye Enformasyon Bakanı Omran Zohbi “Erdoğan ülkesini terörist gibi yönetiyor… Türk halkı bu denli vahşeti hak etmiyor! Erdoğan istifa etmeli…” demez mi? Tayyip Efendi sen bu durumlara düşecek adam mıydın?

Yabancı basın olayları birinci sayfadan yansıtmakla kalmadı, internette onlarca fotoğrafı ve video parçalarını okurlarına sundular:
The Guardian: Park yıkımı gösterileri tüm ülkeye yayılırken Erdoğan karşıt gösterilere göz yaşartıcı gazla çıktı. Türk baharının tohumları atıldı. Ana medya, ülke genelindeki gösterilere yeterince yer vermedi.
Independent: Tepkiler polisiye yöntemlerle büyüdü. Gittikçe otoriterleşen Erdoğan’a yönelik tepkiler öteki kentlere de yayıldı.
Nev York Times: İstanbul’un Tahrir’i! Barışçıl gösterileri polis şiddetlendirdi.
Le Monde: Erdoğan’a öfke! İslamcı, tutucu iktidar ilk kez böyle bir tepkiyle karşılaştı.
CNN: Türk hükümetinin son siyasası gayriresmi referandum oldu!
Der Spiegel: Çevrecilerin barışçı gösterileri Erdoğan’ın otoriter iktidarına karşı ayaklanmaya döndü.
The Vaşington Post: Park protestosu giderek otoriterleşen Erdoğan’a karşı İstanbul dışına da sarktı…

Dünyanın çeşitli kentlerinde Türkler, Tayyip Efendi’ye tepki gösterdiler.
Paris: Türk büyükelçiliği ve Eyfel kulesi önünde…
Brüksel: Avrupa Parlamentosu önünde…
Londra: Trafalgar Alanı’nda gece etkinliği…
Berlin: Kahrolsun AKP diktatörlüğü…
Stuttgart: 1000 kişi “Her yer Taksim her yer direniş”…
La Hey: “Her yer Taksim, her yer direniş”…
Stockholm: Sergel Alanı’nda 1000 kişi “Erdoğan istifa, Erdoğan diktatör”!
Dubai: “Türk Kadınlar Topluluğu Dubai Sultanları” grubundan 300 kadın Safa Park’ta “Bedenimiz Dubai’de kalbimiz Taksim’de” diye haykırdı…
Türkiye’deki hiçbir olay yabancı ülkelere bu denli yansımamıştı.

İçişleri Bakanı Muammer Güler her gün istatistiki bilgiler verdi. 48 ildeki olaylar ertesi günü 67 ile sıçramıştı. 235 eylemde 730 kişi gözaltına alınmış, 58 vatandaş hastanelerde tedavi görüyordu.
1960 SBF olaylarının içindeydim. Sonrasında 1971 Deniz Gezmiş ve 1980 olaylarını gazeteci olarak izledim. Hiçbirinde bu denli birliktelik yoktu. “Marjinal” denilen, “çapulcu” diye hakaret edilen gençlerdeki bütünlük olağanüstüydü. Tayyip Efendi bu kişilere “tahrikçi” diyordu. O İstanbul’un gözbebeği yeşilliğini ranta peşkeş çeken kişi gerçek tahrikçi değil midir?
Bu olaylarda en büyük gücün “toplumsal medya” oluşu Tayyip Efendi’yi ürkütmüşe benziyor. O gün internet bağlantıları bile kestirildi. Okurlarımdan gelen bazı adresleri iletiyorum. Olaylarla ilgili iç ve dış dünyadaki tepkileri ve trajik görüntüleri tıklayarak öğrenebilirsiniz, tabii engellenmezlerse!
Genel:
http://occupygezipics.tumblr.com/
BBC:
http://www.dailymotion.com/video/x10fa2s_bbc-in-az-onceki-yayinindan-01-06-2013-04-00-tsi_news UamJ6Xzbs7s”
Nev York:
http://rt.com/usa/gezi-zuccotti-occupy-turkey-118/
Berlin:
https://www.youtube.com/watch?v=u6mHJC5erB8
Stockholm:
http://www.frequency.com/video/occupy-taksim-stockholm/99114055/-/5-1305221
Paris:
https://www.youtube.com/watch?v=Oe-sP6xTPE4
Brüksel:
http://www.deredactie.be/cm/vrtnieuws/buitenland/130601_Turkije_protest
Direnişin duvarlara yansıması:
http://onedio.com/haber/gezi-parki-direnisi-duvarlara-kazindi--117135