Öztin Akgüç

Seçmen Davranışı

07 Temmuz 2013 Pazar

Ülkemizde ara ara sormaca (anket) yöntemiyle kamuoyu araştırmaları yapılıyor siyasal eğilimler belirlenmeye çalışılıyor. Anket yönteminin eksiklikleri bilindiği ve ne ölçüde de istatistiki normlara uygun yapıldığı konusunda da kuşku taşıdığı için, anket sonuçları çok tatmin edici olmuyor. Kamuoyunu yönlendirmek, etkilemek amacının ağır bastığı gibi bir izlenimin doğmasına da neden oluyor.
Seçmen davranışı üzerinde ciddi araştırmalar var mı? Bu konuda kişisel bilgi eksikliği mi var. Ciddi yorumlar, sağlıklı tahminler yapabilmek için ciddi verilere dayanmak gerekiyor. Aksi halde tahminler, duygusal öğeler taşıyor; genel bazı varsayımlara dayanıyor ve gerçeği değil, daha çok temennileri yansıtıyor.
Tahmin ve çözümleme yapabilmek için seçmen davranışı üzerinde iktisatta olduğu gibi bazı varsayımlara dayanabilir miyiz? Örneğin seçmen akılcı (rasyonel) davranır.
“Amacı ile davranışı, tercihleri arasında tutarlılık vardır” gibi. Yoksa seçmen davranışında geçici nedenler, duygular, farklı beklentiler, akılcı olarak nitelendirilemeyecek güdüler etkili olur mu? Seçmen, zaman tutarsızlığı sorunu yaşar mı? Amacıyla, davranışıyla kullandığı oyun rengi arasında uyumsuzluk var mıdır? Siyasette de ekonomide olduğu gibi tuzaklar söz konusu mudur? Kötü yönetim kesinlikle büyük oy kaybına yol açar mı? Bu tür soruların yanıtları, siyasette daha sağlıklı tahminlere, beklentilere yol açar. Eğer seçmenler oyları ile amaçları arasında tutarlılığı sağlayamıyorlarsa, uyumu gerçekleştiremiyorlarsa bu durum siyasi tahmin yapmayı zorlaştırdığı gibi, demokratik düzenin geleceği hakkında da karamsarlığı artırır.
Parti programı, çizgisi, seçim bildirgesi, seçmen üzerinde ne ölçüde etkili oluyor? Etkili değilse partilerin oy hesabı ile program değiştirmeye, bildirge hazırlamaya özen göstermelerine de gerek kalmıyor demektir. Parti liderlerinin, yöneticilerinin, oy oranı üzerinde etkisi var mıdır? Seçmen parti programına mı yoksa liderin kişiliğine, niteliğine mi bakar? Parti lideri, yöneticisi, oy oranı üzerinde etkili ise, seçmen parti liderinde, yöneticide ne gibi nitelikler arar?
Konfüçyüs’ten beri iyi bir yönetici, iyi bir liderde aranan nitelikler hakça davranmak, âlicenap olmak, çalışmak, aşırı kişisel tutkuya kapılmamak, alçakgönüllü davranmak, savurganlıktan kaçınmak, korkutmadan saygınlık kazanmak şeklinde belirtilir. Bu tür nitelikler, bizde seçmen nezdinde kişiye itibar kazandırır mı? Yoksa seçmen, özür dilerim, yüksekten atan, hava basan, kişisel tutkuları niteliklerini aşan, kamu kesesinden savurgan olan, yandaş destekleyen, hizip-klik oluşturanları mı yeğler? Parti liderinin büyük ölçüde halkın beğenisi, tercihi doğrultusunda hareket edeceği gözden kaçmamalıdır.
Parti adayının, aday listelerinin seçmen üzerinde etkisi var mıdır? Adayın oy kazandırma ya da oy yitirme etkisi ne ölçüdedir? Gerçekten
“odun göstersem kazanır” tanısı geçerli midir? Seçmen bu denli mi duyarsızdır?
Finansal pazarlarda, görsel ve yazılı medyada yayınlar, yorumlar bir yerde
“gürültü ticareti” diye nitelendirebileceğimiz bir etki yaratır. Acaba siyaset pazarında da medyanın çıkardığı gürültünün bir etkisi var mıdır? Övgü sövgü, yalakalık, oy üzerinde etkili oluyor mu? Yoksa yandaş medya beslemek boşuna bir külfet mi? Bu tür bilgiler, araştırmalar, yalnız siyasal partiler için değil siyasal bilimciler, sosyologlar, yorum yapan yazarlar, hatta iktisatçılar için de gereklidir.
Seçmen davranışı bilinmeden rota çizmek, yorum, değerlendirme yapmaya kalkışırsak eksik kalır. Eğer seçmen davranışı, toplumsal çıkarlarda, ülkenin geleceği ile bağdaşmıyorsa, seçmenin aydınlatılması gerekir. Ufak kişisel beklentilerin, hesapların ülkenin geleceğini, dolayısıyla kendi geleceğini de tehlikeye soktuğu konusunda seçmeni uyarmak gerekiyor.
Türkiye, siyaset alanında bu tür ve daha kapsamlı soruların yanıtını bulamazsa, siyasi alanda da haritası çizilmemiş açık denizlerde rotasız belirsiz bir gemi gibi yalpalar.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları