Meriç Velidedeoğlu

Kasım ayı

27 Kasım 2015 Cuma

"2015” yılının “kasım” ayı dünyada -pek de beklenmedik olmayan- olaylarla son kertede hareketli geçti, güneydoğu sınırımızda yaşananlarla. Gerçi bu ayın bitmesine henüz üç gün var; umarız bu günlerde daha da olumsuzluklarla karşı karşıya kalmayız.
Oysa “kasım”, “Türkiye Cumhuriyeti”nin, “Kurtuluş” döneminden sonra gelen “Kuruluş” sürecindeki, çağdaşlaşma olgularının, yapılanmalarının yoğunlukla yer aldığı bir “ay”dır.
Gerçi bu iki dönem birbirinden kesinkes ayrılmış değildir; anımsanacağı gibi “Kurtuluş” sürecinde gerçekleşen “Saltanatın Kaldırılması” siyasal bir oluşum olarak buna bir örnektir.
Ne var ki, günümüzde durum çok başkadır; “Kurtuluş” dönemindeki “düşman” ve ona karşı yapılan savaş, “AKP” iktidarıyla -13 yıldır- gittikçe artan bir yoğunlukla “Kuruluş” sürecinde gerçekleştirilen “çağdaşlaşma”ya karşı yapılmaktadır; kısacası “1923 Atatürk Devrimi” ile sağlanan ve çağa uygunluk için zorunlu olan yapılanmalar, başta “Yurttaşlar Yasası” (Medeni Kanun) olmak üzere “Devrim yasaları”, öteki düzenlemelere ve böylece gerçekleşen “laik yaşam” artık baş “düşman”dır, “savaş” da tüm bunlara karşı yapılmaktadır.
Dolaysiyle yeni bir “Cumhuriyet”, “y-Cumhuriyet” oluşturulmuş, buna uygun bir “y-Anayasa”, yeni bir “rejim” -tek kişi egemenliğine dönüştürülen-“Başkanlık” da yoldadır.
Kuşkusuz bu duruma “AKP” iktidarı da adım adım, “sindire sindire” gelmiştir; işte bu adımlardan biri de gerek “Kurtuluş”, gerekse “Kuruluş” süreçlerindeki tarihsel günlerin halkımızla birlikte “ulusça” anılması, böylece yeni yetişen kuşaklara, o günlerin coşkusunu yaşamalarına olanak sağlayacak kutlamaları içeren “bayramlar” yasaklandı.
Buna karşılık bu tarihsel günlerde bile başta “Atatürk” olmak üzere, devrimin önderlerini yermek alabildiğine geçerlidir; öyle ki bu gibi saldırıları “Erdoğan”, “Başbakanlık” döneminde desteklemiştir, “Atatürk” ve “İnönü”ye “İki Ayyaş” diyerek.
Dolaysiyle, “kasım” ayında gerçekleştirilmiş olan “Devrim Yasaları”nın “AKP” iktidarınca anılması beklenemezdi; bu yasaları düzenleyip uygulamasını sağlayan “CHP nerelerdeydi?” diye de soramayız çünkü o da “y-CHP” oluşumunu tamamlamak için yoğun çalışmada...
“1400” yıllık dinsel kuralların oluşturduğu düzenin yerine geçecek olanın, çağa uygunluğunu sağlamak için gereken değişimleri belirleyen “Devrim Yasaları”nın doğuş günlerini anımsayıp kutlayan “üç-beş” adet yazılı basına, “TV” kanalına ve “STK”lere ne oldu?
Umarım, “gündem o denli inanılmaz boyutta şaşırtıcı olaylarla dolu ki...” diye bir savunma ortaya konmaz, konulmamalıdır da.
Çünkü “Rus” uçağının düşürülmesinin dünyadaki şaşkınlığı doruk noktasındayken, Cumhurbaşkanı “Erdoğan”, “Öğretmenler Günü” dolaysiyle “Saray”ında verdiği “resepsiyon”da yaptığı konuşmaya, bir “Devrim Yasası”na, “Dil Devrimi”ne saldırarak başladı; “muallim”in yerini “öğretmen”in, “talebe”nin yerini de “öğrenci”nin almasını ve bunu yapanların, “kavram”ların içlerini boşaltmasına neden olduğunu yana yıkıla söyledi.
Dünyasal boyutta oluşan şaşkınlık, bu çaptaki bir olayın ülkemize etkisi, yaşanacak sorunlar, hepsi bir yana atılır, bir “Devrim Yasası”nın karalanması, yerilmesi fırsatı varken...
Bu yaşatılmakta olan durum karşısında “25 ve 26 Kasım” günlerinde doğan -kısaca-“Şapka Giyilmesi (İktisasi)ile kimi “Lakap ve Unvanların Kaldırılması” yasalarının anılmasını önemsemeyip, bu yasaları gereksiz bulanlar, türlü sarıklarla, türlü feslerle donanmış başların “TBMM”yi doldurduklarını bir düşünsünler; hele küçücük çocukların boylarından büyük dinsel başlıklarla sokaklarda dolaşmalarını, başlıklarına uygun şalvar ve cüppeler giymelerini; yetmezmiş gibi “fes”in püskülünün sağa mı, sola mı yoksa arkaya mı atılması gerektiğini tartışmaları, tarihsel “Püskül Savaşı”nı anımsatırcasına...
Davutoğlu’na “Ahmet Efendi”, Erdoğan’a “Recep Efendi, hitaplarına... “19. yüzyıl”dan da ötelere gidişe... “30 Kasım”ı bekleyelim bakalım. Yarın Beşiktaş’tayız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları