Medya İlkelliği Savunamaz

05 Ağustos 2013 Pazartesi

Türkiye akıl almaz yasakların ülkesi mi oluyor? Son açıklamalara bakılırsa öyle. Statlarda slogan atma yasağı, kombine bilet almak için “şunu yapmayacağım, bunu söylemeyeceğim, slogan atmayacağım, küfretmeyeceğim” diye senet imzalama zorunluluğu vd. Hiçbir aklı başında insan küfretmeyeceğim diye bir taahhütname imzalamaz, çünkü küfretmemek zaten insanın doğal halidir. Böyle bir belge imzalayan her şeyden önce kendini aşağılamış olur. Siyasal slogan yasağı ise açıkça insanların tek tek ya da topluca görüş bildirme hakkına bir saldırıdır. Bunlar olacak işler gibi geliyor mu size değerli okurlar? Anlaşılan o ki, Türkiye’yi yönetenleri bir korku, bir panik havası sarmış durumda. Yoksa böyle olmayacak işlerin peşine düşmezlerdi. Atılan bu adımlarda, alınan bu kararlarda genel bir kültürel geriliğin, kaba otoriterliğin izlerini görmek mümkün. Bunun bir adım ötesi 12 Eylül döneminde olduğu gibi üniversitelerin tatil, maçların iptal edilmesi olur olsa olsa. Medya açısından şaşılacak olan ise bu tuhaflıkların kimi gazeteciler tarafından da savunulabiliyor olması. Hangi gazeteci kombine bilet almak için başvurduğunda önüne konulan “taahhütnameyi” imzalamayı içine sindirebilir, hangi gazeteci böyle bir imzadan sonra özgürlüklerin savunucusu olabilir ki? Olabilir mi?

\n

Taksi zaten ticari değil mi?

\n

Sayın Öz, Cumhuriyet gazetesi uzun zamandır beğenerek takip ettiğim bir gazete. Geçen günlerde yine bir okurunuzun belirttiği gibi, gazetenizde çıkan haberlerdeki hatalar küçük gibi görünse de göze batar niteliktedir, çünkü Türkçedeki yozlaşmanın gazetenize kadar ulaştığını görmek üzüntü vericidir. Bu yazıyı 31.07.2013 günkü sayınızdaki hatalar üzerine yazma gereğini duydum.
Cumhuriyet Ankara bölümünde A4 sayfasında bir trafik kazası haberi verilirken “ticari taksi” ifadesi kullanılmıştır. Taksi zaten ticari bir aracı tanımlamaktadır, ticari taksi demek atlı süvari demekle aynı anlama gelir. Gazeteniz düzgün Türkçesi ile tanınmışken bu hatalar yanlış kullanımları yaygınlaştırma anlamına gelir. Ayrıca, aynı günkü sayının son sayfasında “Gerilim yükledi” başlığı ile verilen Gökçeada depremi ile ilgili haberde kullanılan uydu görüntüsünde Gelibolu olarak gösterilen yer Çanakkale’dir. Yazım yanlışlarının bazen gözden kaçması doğaldır ama bilgi eksikliğinden gelen hataların tekrarlanmaması gerekir diye düşünüyorum. İyi çalışmalar dilerim. Hakan Yiğitbaşıoğlu

\n

Okurlardan kısa kısa

\n

Vize kalktı biz de gittik

\n

Sayın Öz, 29.07.2013 tarihli gazetenizin 8. sayfasında yer alan Mahmut Lıcalı’nın “Vize kalktı ama...” başlıklı haberinde, 2012 yılında Kosova ve Karadağ’a vize olmadığı halde tek bir yolcu bile gitmediğine yer verilmektedir. Oysa her iki ülkeye de ben ve grubumuz dahil pek çok kişi gitmiştir. Biraz daha titiz olalım. Mehmet Kutlay

\n

Fotoğrafta bir tuhaflık yok mu?

\n

31 Temmuz 2013: Cumhuriyet Sayfa 14, “Dışişleri’nde kritik randevu” başlıklı haberdeki fotoğraf: Acaba bakanlar arasında sol elle tokalaşmak samimiyetin yeni bir ifadesi mi? İlter Akbuğ

\n

TV kanalımız olsa

\n

Sevgili ağabeyimiz İlhan Selçuk’un kurmak istediği bir Cumhuriyet TV düşü var idi bildiğim kadarı ile; yakın bir zaman için böyle bir tasarı var mı? Bizim de bir Cumhuriyet TV’si olursa, şu yalan uyduruk haberlerle bizi oyalayan yandaş kanalları ve bizim elektrik paraları katkımızla ayakta duran TRT’yi seyretmekten kurtulalım artık. Sevgi ve saygılarımla. Ali Duman

\n

İnternetten aboneyim ama okuyamıyorum

\n

Merhabalar, nasılsınız? Yaklaşık 2 yıldır Cumhuriyet gazetesinin internet abonesiyim. Ancak birkaç aydır gazeteyi takip etmekte sorun yaşıyorum. Yurtdışında yaşıyorum ve gazeteye internet dışında ulaşma şansım yok. Daha önce gazetenin pdf sayfalarını indirip birleştiriyor ve kendi bilgisayarımda okuyabiliyordum. İki üç aydır, belki biraz daha fazla süredir indirdiğim pdf dosyaları çok sorunlu. Birleştirmeye çalıştığımda, bilgisayarımdaki hiçbir şey çalışmıyor, her şeyi kilitliyor. Eskiye nazaran bazı sayfaların boyutları çok büyük olmaya başladı. Normal bir sayfanın boyutu ortalama 400-500 Kb iken, şimdi bazı sayfalar 60-70 Mb olarak bile karşıma çıkabiliyor. Genellikle en az 4-5 sayfası 7 Mb ile 20 Mb arasında oluyor. Birleştirme işlemini zar zor yaptıktan sonra (bazen 1-2 saat) bu defa da sayfaları açıp okumak mümkün olmuyor. İlk bir iki sayfadan sonra büyük boyutlu sayfaya gelince tüm bilgisayar kilitleniyor, bilgisayarı kapatmak zorunda kalıyorum.
Yıllık aboneyim gazeteye. Eğer yalnızca birinci sayfayı okuyabileceksem abone olmanın ne gereği var? Birkaç kez gazeteyi arayıp sorunumu ilettim. Oradan oraya aktardılar sürekli, yeni telefon numaraları verdiler. Onları da aradım, artık vazgeçtim bir sonuç alamayınca. Bu arada aboneliğim bitti. Yenilemedim bir süre. Belki düzelmiştir diye tekrar abone oldum. Ancak sorun aynen devam ediyor. Hiç gazete okuyamıyorum. Çok sayıda bilgisayarda denedim, hepsi aynı.
Sorun teknik bir sorun, yayına verilen sayfaların boyutları birbirinden çok farklı. Öyle olmamalı. Zira içeriğinde yalnızca yazı olan iki sayfa arasında bile dağlar kadar fark olabiliyor, biri 300 Kb, diğeri 33 Mb. Yani resim vb. dosyası falan değil. Teknik olarak ya bir şeyler yanlış yapılıyor ya da farklı bir şey var.

Sorunu bir türlü çözemedim, gazete aramalarımda da kimse yardımcı olmadı. Boşu boşuna bir yıllık aboneliğim gitti. Paramızla rezil olduk denir ya, aynen öyle. İyi çalışmalar...
Yasin Kartal

\n



\n

Spor sayfası üzüyor

\n

Sayın Öz, okuma yazma öğrendiğimden bu yana Cumhuriyet gazetesi okuyorum.
Gazetemizin spor sayfasından başka her yeri mükemmel. Ancak spor sayfası felaket.
Bu sayfayla ilgili eleştirilerimizi önceki deneyimlerim doğrultusunda yanıtlamayacağınızı, hatta ciddiye almayacağınızı da tahmin ediyorum. Bu anlayışın gazetemizin ilkeleriyle bağdaşır bir yanı da yok. Buna rağmen elektronik abonesi olduğum gazetenin 26 Temmuz 2013 tarihli nüshasının spor sayfasının başlığına taşınan, taraftarı olduğum Fenerbahçemizin yeni ancak başarıları tescilli çalıştırıcısı
Ersun Yanal’la ilgili haberi, haberi yapan Hilmi Türkay’ı, ciddiyetten ve samimiyetten uzak bu habere yer verenleri şaşkınlıkla izledim ve çok yadırgadım. Cumhuriyet’e ne bu spor sayfasını ne de yapanları yakıştırıyorum. En önemlisi bu eleştirileri bırakın değerlendirmeyi, okuyan var mı merak ediyorum. İlker Başlıoğlu

\n

\n

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları