Meriç Velidedeoğlu

‘Tiksinti Çığlığı!’

28 Şubat 2014 Cuma

“18. yy”ın ünlü “Fransız” düşünürü “Voltaire”in, ülkesindeki olup-bitenler, özellikle de “adalet” konusunda yaşananlar karşısında böyle bir “çığlık” attığını söyler “Victor Hugo”.
Hafta başı, aramızdan ayrılışının “22.” yılında vefalı dostlarıyla birlikte andığımız “Hıfzı Veldet Velidedeoğlu” da “Cumhuriyet”teki yazılarında “Voltaire”e sık sık yer verirdi.
Öte yanda şubat ayındaki anket sonuçları; onca “yolsuzluk ve rüşvet”in bile “AKP” seçmeninin “oy tercihi”ni değiştirmeyeceğini ortaya koydu; “Cumhuriyet” bu sonucu “Soyduysa Beni Soydu!” başlığıyla yayımlamıştı.
“Ayşe Sayın”ın bu haberini okuduğumda; “Hıfzı Veldet Hoca”nın belirli aralarla yayımladığı “Türkiye’nin Medroso’ları” başlıklı makalesini anımsadım. (4.12.1977)
“Velidedeoğlu” makalesinde, “Voltaire”in yaklaşık “250 yıl” önce yazdığı bir “dialog”a yer vermişti; 18. yy’ın başlarında yapılan bir savaşta Portekiz’i, İspanya’ya karşı koruyan İngiltere’nin savaş sırasında yaralanan “General Bolmind” ile “Engizisyon” ajanı “Portekiz Kontu Medroso” arasında geçen bir konuşmaydı bu
“General Bolmind” , “Engizisyon”u eleştirir, “insanlık dışı” olduğunu belirtip “Medroso”ya seslenmesiyle “dialog” başlar. “Bolmind - Ne kötü bir iş görüyorsunuz. Medroso - Doğrudur; fakat ben, onların kurbanı olmaktansa hizmetinde bulunmayı ve kendim yanmaktansa, başkalarını yakmak felaketini yeğ tutarım. Bolmind - Ne iğrenç bir seçim!” dedikten sonra -tam bir “özel mahkeme” olan- “Engizisyon Mahkemeleri”nin, “insanlık” adına büyük “suç” işlediklerini, insanlarla birlikte “özgür düşünmeyi”, “özgür düşünce”yi de boğup yaktıklarını bir bir anlatır; bu durumu “inceleyip yargıya varsanıza!” diye de “Medroso”yu uyarınca “dialog” sürer.
“Medroso - Onları nasıl inceleyip yargıya varabilirim? Bolmind - ‘İnsan’sınız ya, bu yeter! (...) Düşünmeyi öğrenmek sizin elinizdedir; bir zekâ ile doğmuş bulunuyorsunuz (...) Kendiliğinizden düşünmeye cesaret ediniz.
Medroso - Eğer her insan kendi kendine düşünecek olursa, bunun garip bir karışıklık doğuracağı söyleniyor.
Bolmind - Tam tersi (...) Biz İngiltere’de, ancak herkesin düşüncesini söyleme hakkından özgürce yararlanabildiği günden beri mutluyuz.
Medroso - Biz de hiç kimsenin düşüncesini ‘söylemediği’ Lizbon’da tam ‘sükûn’ içinde bulunuyoruz.
Bolmind - (...) Bu sükûnet; sessizlik içinde uyumla kürek çeken ‘forsa’ların sükûnetidir (...) Ruhunuzu bundan kurtarmak isterim.
Medroso - Eğer ben ‘forsalık’ (kürek) cezasını iyi buluyorsam?”
Evet değerli dostlar; “250 yıl” sonra, “21. yy” Türkiyesi’nde, “soyduysa beni soydu” anlayışının bundan ne “ayrım”ı var
Ayrıca “Voltaire”den söz açılmışken, “Hıfzı Veldet Hoca”nın gözde öğrencisi ve “Cumhuriyet” okurlarının çok iyi tanıdığı, sevdiği “Prof. Dr. Server Tanilli”nin de tam bir “Voltaire” tutkunu olduğunu anımsamalıyız. “Server Hoca”, “Voltaire”in, “Kandid ya da İyimserlik” adlı ünlü yapıtını Türkçeye çevirmiş, kitabın sonuna da “Voltaire”in ölümünün “100. yılı”nda yapılan anma toplantısında “Victor Hugo”nun yaptığı ünlü konuşmanın çevirisini de eklemişti.
Ocak ayının son haftasında Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, vö’ler gibi davaların “yargıçları”nın da soruşturulması gerektiği yolunda haberler basında yer aldığında, “Victor Hugo”nun bu konuşmasını -yer yer- sizlerle paylaşayım dedim.
“V. Hugo” bu konuşmasında, “Voltaire”in tanık olduğu bir “adaletsizliği” anlatır: “1761’de ‘Toulose’da evinin salonunda asılı bir genç bulunur. Halk ayaklanır, ‘ruhban’ köpürür, mahkeme soruşturma açar. Aslında bir ‘intihar’dır bu; ama tutup adam öldürmeye dönüştürülür (...) Ya suçlanan? Babadır. (Çünkü Katolik değil, bir Fransız Protestanı olan) Bir Huguenot’tur ve oğlunun Katolik olmasını önlemek istemiştir.
‘Adalet’ işe koyulur ve işte sonuç! Beyaz saçlı bir adam, bir alanın ortasına getirilir; soyundurulur; bir çarkın üstüne yatırılır. (...) İşkenceye göz kulak olmakla görevli ‘David’ adlı bir yargıç, bir rahip, demir çubuklu bir cellat (...) İşkence iki saat sürmüş, baba ölmüştür; onun ölümünden sonra gencin (oğlunun) kendi canına kıydığı anlaşılır. Ancak bir ‘cinayet’ işlenmiştir. Kim işlemiştir bunu? ‘Yargıçlar!’
Bu sözleri uzun alkışlarla kesilen “Hugo”: “Bu ‘yargılama’ karşısında ‘Voltaire’ bir ‘tiksinti çığlığı’ atacak ve bu ‘çığlık’ onun ebedi şanı olacaktır!” diyerek bitirir sözlerini. (30.5.1878)
Yorum morum yok; yeter de artar bile. Ama bir çağrım var, “2 Mart Pazar” günü “Akatlar Kültür Merkezi”nde saat 13.00-17.00 arası buluşalım, “Devrim Yasalarımızı Kimin Çaldığını” tartışmak üzere.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları