Hikmet Çetinkaya

Suçlu bulundu: Beyaz Şov...

12 Ocak 2016 Salı

Halkın gerçekleri öğrenme hakkının çiğnendiği, alaya alındığı bir ülkede demokrasi ve özgürlüklerden söz edilebilir mi?
Bu soruyu kaç kez sorduğumu anımsamıyorum...
Türkiye’de başkanlık sistemi üzerine tartışmalar yapılırken, basın özgürlüğü, hukuk devleti düzeni, insan hakları ağza alınmıyor.
Toplum korku tünelinden bir türlü çıkamıyor; sanayiciler, işadamları ağzını açıp “demokrasi ve özgürlük” diyemiyor...
Beş altı yıl önce Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gözaltıları yapılırken demokrasiyi, hukuk devletini, adalette eşitlik ve dürüstlük ilkesini savunanları Cemaat medyası ve yandaşlar, “darbeci” diye yaftalıyorlardı.
Bugün durum farklı...
Şimdi havuz ördekleri, temel hak ve özgürlükleri savunanları toptan “FTÖ terör örgütü” üyesi olarak görüyor.
Kirlenmiş, vıcık vıcık olmuş bir medya var...
Güneydoğu cayır cayır yanarken, olan yoksulların çocuklarına oluyor.
Ne polisler, askerler şehit düşsün ne de Türk ve Kürt çocukları öldürülsün...
Gözyaşından bir iz kalmasın, aydan bir saçak olsun hayat.
Çocuklar ölmesin!

***

Kaç yıl oldu Uğur Mumcu katledildi?
23 yıl!
Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Mehmet Sincar, Musa Anter, Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink...
Kimi Türk, kimi Kürt, kimi Ermeni...
Bu topraklarda doğup bu topraklarda büyüyen, eğitim gören aydınlar, yazarlar, bilim insanları, polisler, askerler...
Son 30 yılı düşünüyorum...
Binlerce insanımız öldürüldü, şehit düştü...
Hiçbir cinayet aydınlatılamadı... Kimilerinde salt tetikçiler bulundu...
Hayatımız tüm zamanlarda akan kederli ırmaklar gibi bizim...
Şimdilerde “FTÖ terör örgütü” olarak adlandırılan Cemaat, devletin tüm olanaklarını son 30 yılda kullanarak yargıdan polise kadar devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarında örgütlenmedi mi?
17/25 Aralık 2013’e değin Cemaat-AKP kardeşliği, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Fuhuş-Casusluk gibi uydurulmuş davalarla nice insanın canını yakmadı mı?
Umutlarımızı kirleten, kana bulayanlar bu gerçekleri elbet biliyor.
Düzenli bir ordu terör örgütüyle nasıl mücadele eder?
Bu soruya kaç kişi yanıt arıyor!
Çocuklarımızı bu vatan toprağı için feda ediyoruz ama kendimizi nedense etmiyoruz...
Aydınlarımızı, yazarlarımızı, bilim insanlarımızı, polislerimizi, askerlerimizi, çocuklarımızı öldürüyoruz...
Diyarbakır’da Tahir Elçi cinayetinin failini bir türlü bulup çıkaramıyoruz.

***

Şehit cenazeleri geliyor; analar, babalar çığlık çığlığa...
80 yaşında bir dede ölüyor, üç aylık bir bebe!
Benim yüreğim yanıyor!
Zulmün, kahpeliğin, hırsızlığın karşısına dikilmek gerekir...
Hayat, barış, umut gökten zembille inmez...
Tutsak olmayacaksın devlete, sivil-askeri otoriteye, militarizme, bağnazlığa, mezhepçiliğe, etnik kimliğe...
Özgür birey olacaksın!
Unutma, yaşadığın coğrafya binlerce yıllık tarihin ve kültürün var olduğu topraklardır...
Sakın unutma!
Unutma ve oyuna gelme!
Kimseye biat etme!

***

İşte böyle sevgili Can Dündar ve Erdem Gül...
Hem Türk İslam Sentezi, hem Kürt İslam Sentezi sarmalında yaşıyor oralarda insanlar...
Çocuklar ölüyor, analar ağlıyor... Terör giderek azgınlaşıyor...
Şehit düşenler, etkisiz hale getirilenler... Şehit cenazeleri gözyaşlarıyla sonsuzluğa uğurlanıyor... Korku dağları bekliyor... Bir suçlu bulundu bile... Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Beyaz Şov yapımcısı ve Beyazıt Öztürk hakkında soruşturma açtı...
Ne diyeyim?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları