‘Cüppeli Bülo’

02 Şubat 2016 Salı

AKP’nin bir zamanlarki ağır toplarından, yakın döneme kadar seçkin ağabeylerinden olan Bülent Arınç, ağabeylikten, “cüppeli Bülo”ya geçiş sürecini yaşayınca, kurucularından olduğu Erdemliler hareketinin aslında bir biat yani kayıtsız şartsız Reis’in sözünden çıkmayanlar hareketi olduğunu acaba anlamış mıdır?
Yakın zamana kadar AKP’de ağırlığı olan Bülent Abi konumundaki Arınç, artık yandaş medya ile Ak trollerin baş hedefi haline gelmiş durumda.
Bülent Arınç, Tayyipçiler korosunun baş hedefi haline boşuna gelmedi. CNN’de Taha Akyol’un programında kendine has sakin üslubuyla birkaç cümlede Cumhurbaşkanı’nın politikasını tepeden tırnağa eleştirdi.
Dolmabahçe mutabakatından Erdoğan’ın önceden haberi olduğundan tutun da Can Dündar ve Erdem Gül’ün bu iddianame ile mahkûmiyetlerinin de tutuklanmalarının da mümkün olmayacağına, Aydın Doğan’a terörist muamelesi çekilmesinin yakışıksızlığından çözüm sürecine bir an önce dönülmesinin zorunluluğuna kadar her alanda Erdoğan ile ters düştü Bülent Arınç.
Bülent Bey’in bu çıkışlarının Tayyip Bey’i çileden çıkaracağını tahmin etmemesi düşünülemeyeceğine göre akla şu soru geliyor:
- Arınç, bu açıklamalara neden gerek duydu?

***

Soruyu şu şekilde de sorabiliriz:
- Açıklama için neden bu zaman seçildi?
Acaba tecrübeli bir siyasetçi olan Bülent Arınç, Tayyip Bey’in durumunda bir zayıflama görüp de “şimdi tam zamanıdır” diye düşünmüş olabilir mi? Eğer öyle düşünmüşse, şimdiye kadarki gelişmeler ile eldeki veriler pek de ona hak vermiyor.
Maalesef Tayyip Bey şu anda 7 Haziran’dan da, 1 Kasım’dan da daha güçlü bir konumda, hatta belki de gücünün zirvesindedir.
Maalesef” dememin nedeni, bu konuma sertlik politikasıyla gelinmiş olmasıdır.
Gerçekten de Tayyip Bey şu anda artan popülaritesini, artık tümüyle terörle mücadeleye indirgediği Kürt sorununda tutumunu sertleştirmiş olmasına borçludur.
Ne yazık ki, aynı olgu karşı taraftaki sertlik yanlıları için de geçerlidir. Onlar da bu kan ve dehşet politikasından yarar sağlamakta ve durumlarını güçlendirmektedirler. Bunun da hem Türklerin hem de Kürtlerin zararına olduğu açık.

***

Her neyse, diyeceğim o ki şu anda Tayyip Bey’i, ne ıskartaya çıkarılmış olan Bülent Arınç, ne de açıktan karşı çıkamasa bile “kuvvetler temerküzü” ( toplanması) politikasına muhalefetini alttan alta sürdüren Davutoğlu yolundan alıkoyabilirler. Şu gün için ortada başka bir muhalefet de olmadığına göre...
Ancak sertlik ve gerginlik politikalarının sağladığı popülarite tehlikeli sonuçlara da gebedir ve bazen ters tepebilir.
Tayyip Bey bu reaksiyon olgusuyla karşılaşmadan şimdiye dek ortamı dilediğince gerdi. Ama şimdi bir yandan Kürt sorunu, bir yandan bölgedeki ateş, öte taraftan onun ürünü olan mültecilerin doğuracağı sorunlar ve Rusya ile gerginliğin doğuracağı sosyal, siyasal ve ekonomik pürüzler verimli gerginlik politikası dönemini kapatabilir.
O zaman da Tayyip Bey’in kuvvetler birliği hedefi zorlaşabilir.
Bu olasılık öne çıktığı zaman da, yine Bülent Arınç’ın zamanlaması hakkındaki soru işaretleri ortadan kalkmıyor.
Bu konuda, belki de söylenecek şey; Bülent Arınç’ın tarihi sorumluluğunun bilincine vararak, her türlü zamanlama kaygısına boş vererek, hareket ettiğidir.
O zaman da şu soru çıkıyor ortaya:
- Öyleyse eğer, o zamandan bugüne kadar aklı neredeydi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları