Kürt sorununda konjonktür ve temel açmazlar - I

04 Şubat 2016 Perşembe

AKP iktidarı, sadece Başkanlık Rejimi’ni kurmaya kilitlenmiş görünüyor:
Bu uğurda, ülkenin bütün siyaseti aynı hedefe yönlendirilmiş, bütün kaynakları tek noktaya seferber edilmiş, bütün sorunları ihmal edilmiş, bütün medyası esir alınmış durumda.
Varsa yoksa Parlamenter rejimin tıkandığı...
Sorunların tek adam yönetimi ile çözülebileceği.
Elbette bu iddialar sırasında ülkeyi bu duruma getiren yönetimin, zaten tek bir adamın iktidarı olduğu gerçeği ihmal ediliyor.

***

Aslında bu heves çok yeni değil:
Yüksek yargıyı iktidarın emrine veren 12 Eylül 2010 referandumu felaketinden sonra, ülkenin bütün sorunları bu açıdan yorumlanmaya başlanmıştı.
Örneğin, Kürt sorununun çözümüne ilişkin “Barış Görüşmeleri” bile bu hedefe yönelikti.
PKK ile yapılan ve başlangıçta “Konuşuyorsunuz diyen şerefsizdir” diye çok sert bir dille inkâr edilen görüşmeler dahi, tek kişinin egemenliğine yönelik başkanlık rejimi için bir nevi pazarlık üzerinden götürülüyordu.
Bu konuda Öcalan’ın beyanları ortadadır.
Ne zaman ki Kürtler, bir tek adam yönetimine karşı çıktılar...
Ne zaman ki bu karşı çıkış müzakere masasını devirdi ve sonunda Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız” dedi...
İşte o zaman “Çözüm sürecinin” filan oyun olduğu ve asıl sorunun tek adam yönetimi olduğu açığa çıktı.
Dün Özgür Mumcu, Dolmabahçe’nin bu konudaki hazin öyküsünü çok iyi özetlemişti.

***

AKP, Kürt sorunu karşısında da bütün öteki iç ve dış sorunlar karşısında olduğu gibi son derece tutarsız, her an 180 derece (360 derece değil!) değişen çelişkili bir tutum izledi.
Üstelik birbirine tamamen ters bu politikalar sırasında en makul eleştiri seslerini yükseltenleri bile derhal ihanetle suçladı ve susturdu.
Bir dönem Öcalan’ı eleştirmek, PKK aleyhine konuşmak, teröre karşı harekât önermek ihanet kabul ediliyordu...
Şimdi ise tam tersine, Güneydoğu’daki PKK saldırıları ve teröre karşı savaş sırasında devletin şeffaf ve adil davranmasını istemek “Kürtler de bu ülkenin vatandaşıdır”, “Çocuklar ölmesin” demek bile suç oldu.

***

Yukarıda sıraladığım sorunlar, AKP iktidarından kaynaklanan konjonktürel sorunlardır.
Bunlara bir de, yine AKP’nin kötü yönetiminden dolayı eklenen konjonktürel Suriye sorunları vardır.
Ama bu konjonktürel sorunlarla
daha ağırlaşmış olsalar da, bunlar olmasaydı dahi Kürt meselesini gündemde tutan asıl başka temel açmazlar var.

Yarın bunları yazacağım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları