Hikmet Çetinkaya

Devleti yönetenlerden 30 yıl dinlenen sözler

06 Şubat 2016 Cumartesi

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu dinliyorum, gözlerim kapalı... Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin “kanaat önderleri”yle konuşuyor...
Türkiye terörden mutlaka kurtarılacak, kentlerimiz barikatlardan, çukurlardan kesinlikle arındırılacakmış.
Karanlık yapılar “dış odaklarla” işbirliği içinde ülkemin insanının huzurunu kaçırıp, istikrarımıza saldırıyormuş.
Davutoğlu diyor ki:
Kuklayı da kuklacıyı da biliyoruz, sıkıntılı günler geçecek...
Benzeri sözleri 30 yıldır dinliyoruz devleti yönetenlerden...
Bir dönem şöyle diyorlardı:
Bir avuç eşkıya...”
Kanaat önderleriyle, mellelerle terörü nasıl bitireceğiz?
Son 10 gün içinde 16 şehit...
Ateş düştüğü yeri yakar.
Şehit cenazeleri toprağa verilirken yoksul halkımızın çığlığını duyuyor muyuz?
Sur’un işgal edilmiş mahallelerine bile giremiyor insanlar...
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi keskin bir nişancı tarafından öldürüldü... Yıllar önce yine Diyarbakır’da Emniyet Müdürü Gaffar Okkan 24 Ocak günü korumalarıyla birlikte katledilip şehit düştü...
Tetikçiler bulundu ama “vur emri”ni verenler ortalıkta yok. Tıpkı Uğur Mumcu, Musa Anter, Hrant Dink ve benzeri faili belli ama “meçhul kalan cinayetler”de olduğu gibi.
Sur’u Toledo yapacaklarmış...
Toplumla dalga mı geçiyorsunuz siz?
Şehit analarının, babalarının, kardeşlerinin, çocuklarının içi kan ağlıyor. Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Laz, Çerkes, Boşnak kör terörü” lanetliyor...

***

Fotoğrafa bakın önce...
Gerçekleri görün beyler, paşalar, vekiller, teröre karşı çıkan herkes...
Sur’da terör örgütü mahalleleri ele geçirip hendekler kazıyor, duvarlar örüyor...
Peki, devletin güvenlik güçleri 10 ay önce bunları görmüyor muydu?
Duymaması, görmemesi olanaksız...
Bu devletin istihbarat birimleri var.
Hayatımızı karanlık dehlizlere sokanlar, katliam yapanlar...
7 Haziran seçimleri ve ardından Suruç katliamı...
Ceylanpınar’da iki polisimizin şehit edilmesi...
Ankara katliamı,1 Kasım seçimleri, AKP’nin tek başına iktidara gelmesi ve İstanbul Sultanahmet’te bombalı saldırı...
Köktendinci IŞİD, PKK ve öteki terör örgütleri...
Amaçlarını herkes bilir:
Toplumu sindirip evlerine kapatıp, hayatı durdurmak!
Gerçeğin bir yüzü bu...
İkinci yüzü var bir de: Hükümetle HDP arasındaki Dolmabahçe görüşmesi...
Görüşmede PKK silah bırakacaktı, sorun kansız bir biçimde çözülecek, barışa ve kardeşliğe giden yoldaki mayınlar temizlenecekti.
Sanki bunlar olmamış, HDP’yle pek çok konuda anlaşılmamış, İmralı ve Kandil seferleri yapılmamış hiçbiri şey görüşülmemişti...
Yahu biz Kandil’den inip Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giren PKK’lileri neredeyse devlet töreniyle karşıladığımızı ne çabuk unuttuk!
Doğru unutkan toplumuz...
Doğru, Hasan Hüseyin’in deyişiyle acıyı bal eyleriz...
Terör belası şeyhlerle oturulup konuşulmaz..
Meclis niçin var?
Tüm siyasal partiler niçin terör, katliam olunca bir araya gelmez?
Hayat durmuş oralarda, haberiniz var mı?

***

Uykularımızın derinliklerinde yarım kalan düşlerimiz, birer ikişer gelen bayraklı tabutlar ve etkisiz hale getirilenler.
14 yıldır tek başına Türkiye’yi yöneten hükümet, hâlâ bize masal anlatıp melelerden destek istiyor terörü sonlandırmak için...
Terör azgınlaşıyor giderek!
Barışçıl bir haykırış gerek, terör örgütünün silahını bırakması için...
Çünkü devletin askeri, polisi silah bırakmaz...
Terör demokrasi ve özgürlüklerin geliştirilmesiyle çözülür...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları