Kafayı çarparak gerçeği öğrenmek...

12 Nisan 2016 Salı

Dünyada ilk kez, taraftarlarına kapalı, koca İstanbul’u felç eden güvenlik önlemleri altında, “dünyanın en ileri teknolojili stadının açılış töreni” reklamları altında, kalabalık bir güvenlik ve gazeteci ordusu çemberinde, İktidarlarının liderlerinin “dar alanda kısa paslaşmalarının” ülkenin tüm televizyon kanallarından canlı yayınla, başka sözcükler üretilemediğinden olacak, “nefesleri kesen muhteşem görüntüler” cümleleri eşliğinde pazarlanmakta olduğu saatlerde... “Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü”, yaşam boyu Cumhuriyet değerlerini savunan, uygulayan, mimarlık, İslam bilimi tarihçisi Prof. Doğan Kuban’a veriliyordu. 90 yaşından bir gün aldıktan sonra düzenlenen törende; sayısız kitap, makale, “Herkese Bilim Teknoloji” yazıları, söyleşileriyle, yetiştirdiği, yol gösterdiği bilim insanları ile, “aydınlanmacı bilge” kimliğinin hakkını veren sevgili Doğan Kuban Hoca, gönüllü salonu doldurmuş sevenlerinin coşkulu alkışları arasında, “90’lı yaşlardan genç kuşaklara temel mesajları”nı sıralayan kısa söyleşisini yapıyordu...
Mimarlık bilimi ile sosyal-toplumsal gerçekleri buluşturan çalışmalarında, daha 1960’lı-70’li yıllarda, İstanbul başta, kentlere sözde gelişme, çağdaşlaşma adına dayatılan büyük göçlerin kaçınılmaz, ürkütücü sonucunu “kentleşme değil köy kentler yaratma” adını verdiği bilimsel çığlığı ile, çarpık kentleşme olgusunu çok boyutlu acı sonuçları ile birlikte anlatıp durmuştu...
“Uzun bir yaşamın sonunda politikacıların söyledikleri, medyanın yayımladıklarının genelde gerçeği yansıtmadığını öğrendim” vurgulaması, aynı saatlerde İstanbul’da yaşananların; yok hükmünde stat açılış töreninin saatlerce haber yapılması, Doğan Kuban Hoca’nın altını çizdiği çok önemli gerçeklerin yok sayılmasının da açıklaması değil mi? Toplumun görmesi gereken gerçeklere ilişkin birkaç mesajını, gerçeklerin halk tarafından öğrenilmesi, algılanmasından çok korkan; kirli siyaset, medyaya inat; olabildiğince geniş kitlelere yayma, üzerine düşenleri yapma çabası içinde olmaya, paylaşmaya değmez mi?

***

“- Neoliberalizmin en adi davranışı, para uğruna ölümcül tehlikeleri bile insanlardan saklamak için uydurduğu yalanlardır.
- Namuslu bilim insanı, yazar, yarın başımıza taş yağacaksa, gündüz, güneşlik olacak diyemez.
- Dünyanın 1/7’sinin açlık sınırının altında yaşaması, artan sanayi, tüketime karşın, gelir ortalamasının düşmesi, ekonomik kaoslar, savaşlar, cinayetler... Teknolojik gelişmişlikle refah arasında denge kurulamaması.. gerçekleri yok sayılamaz.
- İnsanlığın geleceğini karartma, gelişmelerin önünü kesme; ‘geleceğin bilim ve teknolojide gizli olduğunu’ saklamaktan geçer.
- Ömrümüzün tümüne sığdıramayacağımız bilgi; yaşadığımız çağın temel ikilemi... Bilgiyi gerçek dünya ile örtüştürmek... İnsanlar dünyada uyurgezer gibi dolanıyorlar. Yaşam, modası geçmiş çarpık ilişkiler üzerine kurulu. Gerçeği kafanızı duvara çarptığınız zaman öğreniyorsunuz...
- Bu ülkeyi yeniden kurmak için çalışanların arasına genç yaşta katıldım. Artık pek anlayamadığım dünyaya anlamak için bakmaya devam ediyorum...
- Berlin’de oturan adam bir Amazon yerlisinden farklı bir dünyada yaşıyor. Buna uygarlık deniyor.
- İnsanlık tarihinin öğrettiği bir umut algoritması var. Aklı olan insan canlılar dünyasına egemendir. Fakat akıl yüceltici, iyilik ve güzellik dolu insan da hayvanlardan çok daha kötülük yapan insan da aynı insan.
- Kapitalizmin ve savaşın devam etmesine karşın en uygar ve demokrat toplumların en zengin toplumlar olması önemli bir göstergedir. Sömürülen toplumlar, kesinlikle cahil toplumlardır.
- Toplumun görmesi gereken gerçek; 1.5 milyarlık Müslüman kitlesi ekonomik sömürge kategorisinde ya da ona yakın yaşıyor.
- Avrupa ve ABD, uygar tanımının parametreleri, emperyalist oldukları bir çağda da dünyanın fakirleri bu ülkelerin kapısına yığılıyor...
- Türkiye’de genel bilgi düzeyinin yükselmesi, bilinçlenmiş bir politik irade, yoğun bir entelektüel çaba gerekiyor...
- Akıl kaldıkça umut vardır... Evrim, kişi temelinde olmasa da insan türü bağlamında bunun pozitif sonucudur...”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları