Çiğdem Toker

Bayraktar ve ‘Kente Karşı İşlenen Suçlar’

19 Mart 2014 Çarşamba

17 Aralık’tan bu yana, rüşvet ve yolsuzluk haberlerinde, üç bakan (Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler) hakkındaki iddialar öne çıktı.
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’la ilgili iddialar ise daha cılız bir seyir izledi. Bu durumun, görünen üç sebebi var:
- Rıza Sarraf’ın kurduğu rüşvet çarkının üç bakanı birden kavraması.
- Rüşvetin, suç gelirlerini aklama amacına dayanan uluslararası niteliği.
- Sarraf’ın rüşvete ayırdığı parasal tutarın büyüklüğü, kullandığı yöntemlerin; rüşvetin doğrudan ve açık-seçik “cebe” gitmesi.

‘Kent suçları’
Bayraktar hakkında düzenlenen fezlekede, kuryelerle gönderilen “yeşiller”, “kol saatleri” değil; “imar suçları”nı görüyoruz. Ama son dönemlerde “kente karşı suç” olarak da nitelenen bu suç tipini “kanıksamış” olmamız, Bayraktar’a yöneltilen “kent suçları”nın ağırlığını hafifletmiyor.
Fezlekede, hepsi de İstanbul’u konu alan sekiz ayrı suç sıralanmış. Suçlamaların içeriğine baktığımızda Bayraktar’ın, Kılıçdaroğlu’na bile “delikanlıymış” dedirten milletvekilliği istifasından niye vazgeçtiğini, talimatı Başbakan’dan aldığını duyursa da “dokunulmazlık zırhına” ne kadar çok ihtiyacı olduğunu anlıyoruz.
İstanbul’u “üzerine geçirmeye” ahdetmiş bir avuç müteahhidin, Sit alanlarını, tarihi eserlerin bulunduğu yerleri, herkesin nefes aldığı yeşil alanları, huzur evlerini, vakıf arazilerini, bina yapıp yapıp satmak için kurdukları tezgâh, asla Sarraf’tan daha masum değil.

İşte o suçlamalar
- ‘Ağaoğlu Bakırköy 46 Projesi’ için illegal şekilde imar izni alınması karşılığında maddi çıkar sağlanması;
- Bulgar Ortodoks Kilisesi Vakfı’na ait arazinin, Taşyapı İnşaat şirketi tarafından yapılacak proje için illegal olarak Özel Proje Alanı ilan edilmesi;
- Sağlık Tesisi Yapımı için imar verilen ve Taşyapı İnşaat’a ait arsaya, otel yapımı için illegal olarak imar alınması;
- Resmi belgede sahtecilik yapılarak “Zorlu Center” projesindeki kaçak yapılara onay alınması;
- Arif Yüksel’e ait Beykoz’daki yeşil alanın illegal olarak imara açılması;
- Ataköy sahil kenarına Özyazıcı İnşaat tarafından imar planlarına aykırı olarak yapılan projeye izin verilmesi;
- 1. Derece Doğal Sit Alanı olan İller Bankası Sarıyer arazisinin gerçeğe aykırı raporla imara açılması;
- Maslak Acıbadem Hastanesi Ek Bina Projesi İçin Boğaziçi Koruma Kanunu’na aykırı olarak imar alınması.

Bayraktar’ın üç sıfatı
“Örgüt lideri” olarak eski Çekmeköy Belediye Başkanı Hüseyin Avni Sipahi’nin anıldığı fezlekede soruşturmanın, Ali Ağaoğlu’nun ‘Ağaoğlu Maslak 1453’ projesindeki usulsüzlükleri konu alan 18 Eylül 2012 tarihli e-mail ihbarıyla başladığı belirtiliyor.
Sipahi’nin, “resmi bir kimliği bulunmamasına rağmen”, Bayraktar ile samimi ilişki içinde olduğunun altı çiziliyor. İlginç vurgulardan biri, Sipahi’nin “örgüt üyesi üst düzey kamu görevlilerine talimat verdiği”nin anlatıldığı bölüm. Fezlekede, “örgüt lideri” Sipahi’nin, Bakan Bayraktar’dan “Beyefendi, Patron, Baba” diye söz ettiği aktarılıyor.
Bugün Meclis’te olağanüstü toplantıyla ele alınacak fezlekelerden Bayraktar’a ilişkin olanın satırbaşları böyle. Özeti ise, doymak bilmeyen rant iştahı ve İstanbul’a karşı işlenen suçlar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları