Perihan Ergun

Berkin Elvan Dramından Alınacak Dersler

20 Mart 2014 Perşembe

Memlekette ortalık tozduman. Bu durumda hangi konuya öncelik vereceğimi bilemiyorum.
Benim de evlat sahibi bir ana olmam nedeniyle içime acısı çöken Berkin’in şehadetine öncelik vermek istedim. Bu olayın siyaset açısından da dikkate alınmasının gereğini gördüm.
Günlerdir basına ve ekranlara konu edilen bu kınanası olaydan duyarlı, muhakemeli yurttaşlarımız ülkenin siyasi geleceği yönünden herhalde ders çıkarmışlardır diyorum.
Öğrendiklerimize göre; Haziran 2013 Gezi Direnişi günlerinden birinde Berkin, evinden ekmek almak amacıyla sokağa çıkıyor. Polisin orada toplanan küçük bir grubu dağıtmak için attığı gaz kapsüllerinden biriyle, o toplulukla hiç ilgisi olmayan 14 yaşındaki bu yavru “Atma” dediği halde hedef alınarak başından yaralanıp komaya giriyor. Kurtarılabilmesi için hastaneye götürülüyor. Hekimlerin tüm çabalarına ve 269 gün yoğun bakımda kalmasına karşın umulan kurtuluş yerine gelmiyor. Bedeni 16 kiloya inene değin yaşam savaşımı veriyor. Yazık ki geçen haftanın sonunda ailesinin umutlarını da yakıp kül ederek yaşam savaşımını yitirip Hakk’a yürüdü.
Cenazesi adli tıptan ve cemevinden alınıp Feriköy Mezarlığı’nda toprağa verilmek üzere yola çıkarıldığında milyona yaklaşan insanımızın kolları üstünde kabristana taşındı. Mezara konurken annesi çok tutkunu olduğu cam bilyelerini “Belki orada oynarsın diye kabrine bıraktı. Yüreği tanımı olanaksız acılarla yanan anacığı yavrusunun ardından ağıtlar yakarken o ruh haliyle “Evladımın canını Allah değil, Erdoğan aldı” feryadını dillendirdi. Nedeni; oğlunun polis kurşunuyla yaralanıp ömrünü yitirdiği Gezi olayları döneminde polis kurşunuyla veya linç edilerek öldürülenler için Başbakan’dan sorumluların cezalandırılmaları istendiğinde, “Emri ben verdim” demesi. Başbakan yetmezmiş gibi bir de bu cinayetleri işleyen polisleri “Benim polisim kahramanlık destanları yazdı” dedikten sonra onları ek maaşla ödüllendirdi. Bunları bilen içi yaralı bir ananın Başbakan’ın asayişi sağlamak yerine suçluları ödüllendirmesine duyduğu öfkeyle isyanı haklı değil mi? Bu beklentilere karşın Başbakan bir de Berkin’in ailesine başsağlığı dilemediği gibi şehit sayılan yavrumuzu, Gaziantep mitinginde “yüzü poşulu cebindeki demir bilyelerle ve sapanla ortalığı karıştıran bir terörist” olarak tanımladı. O renkli cam bilyeleri (benim oğullarımın da torba dolusu oyuncaklarıydı) -demire çevirerek- acılı ananın duygusallıkla onları oğlunun mezarına bırakmasını kinayeli biçimde anlayamadığını da ekleyerek topluluğa anne ve babayı yuhalattı. Töre ve inançlarımıza göre Hakk’a yürüyenler günahkâr kişiler olsalar bile arkalarından kötü söz söylenmez. Dini imanı dilinden düşürmeyen RTE, galiba artık kurtuluşunu kinle kavgayla sağlama çabasında...

***

Berkin’in acısı yetmedi bir de askerden yeni terhis olmuş 22 yaşındaki Burak Can Kahramanoğlu, sokaktaki topluluğu merak ederek onlara yaklaşırken birdenbire elektriğin kesilmesiyle kararan sokakta sırtından, atıcısı belli olmayan bir kurşunla canını yitirdi.
Anadolu toprağının inançlarının getirdiği sağlam ve ahlaklı yapılarıyla Berkin Elvan’la Burak Can’ın babaları verdikleri kararla yavrularının kaybını nefret ortamı yaratarak siyasete alet etmemek kararıyla büyük özveri sahibi olduklarını kanıtladılar. İşte bu bizim insanımızın asaletidir. Yaradan iki aileye de sonsuz sabırlar versin.

***

Bu iç sızlatan günleri yaşarken iki gün önceki 18 Mart 1915’teki Çanakkale/ Anafartalar Zaferimiz’in anma gününün görüntüleri tesellimiz oldu. Ögretmenlik yıllarımda aralıksız öğrencilerimle birlikte 18 Mart’la 10 Kasım’ı hiç unutmadan önemini yansıtacak biçimde hep anmışımdır. Öğrencilerim ülkemizde büyük tarih yazan bu iki güne verdiğim önemi sorduklarında; 18 Mart’ın Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal’in Osmanlı döneminde müttefikimiz olan Alman komutanından yönetimi güçlükle devralarak Mehmetçiğin kahramanlığı eşliğinde zafer sağlamadaki yüceliğini kabul ettirerek tarih yazdığı hiç unutulur mu, derdim. Aynı 10 Kasım 1938’de Hakk’a yürüyüşünü unutmadığımız gibi.

***

Bir de bugün Nevruz (yeni günün arifesi). Tüm Orta Asya ve Azerbaycan’daki soydaşlarımız günlerce sürecek şenliklerine başlamışlardır. Bizlere de kutlu olsun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Torbadan Öcü Çıktı 18 Eylül 2014

Günün Köşe Yazıları