Aydın Engin

1 Mayıs 2016: Dört buçuktan beş

02 Mayıs 2016 Pazartesi

Başlık, yargısına güvendiğim bir meslektaşımın cümlesi:
- Valla abi, dört buçuktan beşle sınıfı geçtik diyelim. İftihara filan geçemedik tabii
Dün İstanbul’daki 1 Mayıs Bayramı’nı böyle değerlendirdi…
Bu da yargısına güvendiğim başka bir arkadaşımın tanıklığı. Tanıdığı bir karıkoca ile telefonda yaptığı kısa bir görüşmenin aktarımı:
- Merhaba, neredesiniz?
- Evdeyiz. Bugün baş başa bir geç kahvaltı yapıyoruz… Sen neredesin?
- Bakırköy’de, 1 Mayıs’ta…
- Ha evet, Bakırköy’de yapılıyor bu yıl değil mi… İyi iyi yapsınlar tabii. Meydanı AKP’ye bırakmak var mı?
Arkadaşım hiçbir şöyle söylemeden telefonu kapatmış. Bana anlatırken hıçkırıyor muydu, sessizce sövüp sayıyor muydu anlayamadım…

***

Bakırköy Halk Meydanı, o koca alan tıklım tıklım dolmadı. 1 Mayıs 77’de, 1 Mayıs 78’de Taksim’de yarım metrekare boş yer bırakmayanlar, onların çocukları, hatta torunları 1 Mayıs 2016’da Bakırköy Halk Pazarı Meydanı’nı dolduramadı.
Düzeltiyorum: Doldurmadı.
Keza 2007’nin 14 Nisan’ında Ankara’da, 29 Nisan’ında İstanbul’da, 13 Mayıs’ın da İzmir’de alanlara sığmayanlar, bu yıl TOMA’sız, biber gazsız, copsuz yani bayramın bayram gibi kutlanabileceği bir “1 Mayıs buluşması”ndan uzak durmayı yeğlediler.
Yine keza öncelikle emekçilerin bayramında iki emek (?) örgütünden Türk-İş Çanakkale’de, Hak-İş Sakarya’da 1 Mayıs miting (!) yaptılar. Biri Papua-Yeni Gine’de, öteki Grönland’da 1 Mayıs mitingi düzenleselerdi şaşmazdım…
Haydi bir “keza” daha: 1 Mayıs sabahında uyananlar Gaziantep’teki IŞİD saldırısını haber aldılar. Zaten kalabalıklar arasında yer alınca bir canlı bomba eyleminin hedefi olmanın haklı korkusuyla yaşanan Türkiye’de, 1 Mayıs sabahı Gaziantep’ten gelen haber, İstanbul’da “niyetlileri” niyetlerinden caydıracak bir etki yapmış olabilir.

***

Nedeni ne olursa olsun, eşyayı adıyla çağıralım:
Kof iyimserliklerin, yürek serinletici gerekçeler sıralamanın âlemi yok. Tablo böyle!..
Bu tabloyu derinlemesine çözümlemek (=analiz etmek) yükümündeyiz.
Demokrasiyi, özgürlükleri savunanların ve AKP’nin adım adım otoriterlikten totaliterliğe, oradan da faşizan bir çizgiye evrilişini durdurmayı ödev belleyenlerin bu zorlu çözümlemeyi gecikmeden ve kaçamak gerekçelere sığınmadan becermeleri gerek.
Bense 1 Mayıs 2017’de bu yazıyı tekrarlamak istemediğimi söyleyip bu Tırmık’ı noktalayacağım…
Nokta!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları