Maskenin düştüğü gün 31 Mayıs 2013 Cuma

31 Mayıs 2016 Salı

Üç yıl önce bugün, AKP’nin ve Erdoğan’ın maskesinin düştüğü gündür!
Aykut Küçükkaya, ortaklaşa yazdığımız Gezi Direnişi kitabının 102’nci sayfasında, direnişin 5. gününün tarihine şöyle başlamış:
İkinci şafak baskını - Gezi Parkı’nda ağaçlar kesilmesin diye demokratik tepkisini dile getiren yurttaşa iktidarın polis eliyle müdahalesi yine çok sert oldu. Polis sabah 05.00’te ikinci şafak baskınını yaptı. İnsanların üzerine TOMA’lardan tazyikli su sıkıldı, onlarca gaz bombası atıldı.” Aslında bir gün önce de sabahın 5’inde hunharca bir saldırı yapılmış, biber gazı eşliğinde gençlerin çadırları yakılmıştı.
İkinci şafak baskını” ile maske iyice düşüyordu!

***

Gezi Direnişi ortaya çıkar çıkmaz Aykut haberleri geçmeye başlamış, ben de olayı köşe yazılarımda siyasal, toplumsal ve kültürel boyutlarıyla irdelemeye çalışmıştım.
Haziranın ortalarında “Türkiye’de artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” anlaşılmıştı.
Aykut’a bu olayı birlikte tarihe mal etmeyi önerdim.
Zaten benim yazılarımın çoğu ve onun haberlerinin tümü hazırdı...
Hemen yazılarımızı ve haberlerimizi kitap formatında yazmaya başladık.
Olayın 30’uncu günü, 25 Haziran itibarıyla, kitabı matbaaya vermek için son düzeltmeleri yapıyorduk.
Böylece baş döndürücü bir çalışmayla kitap, direnişin kanlı bir biçimde bastırılmasından kısa bir süre sonra, temmuz başında yayımlanabildi.
AKP tetikçileri, direnişi karalamak için ürettikleri çeşitli saçma sapan komplo teorilerinin arasına bu kitabın yayınını da koydular:
Emre Kongar, aslında komplonun senaryosunu biliyordu, kitabı da önceden yazmıştı” dediler. Ama bu sözleriyle günlük olayların envanterini bir bilgisayar hassasiyeti ile tarihe mal eden Aykut’u bir kâhin mertebesine yükselttiklerini fark etmediler:
Eğer kitap önceden yazıldıysa, Aykut her gün yaşanan olayları, bire bir, bütün ayrıntılarıyla nasıl bilmiş ve kaleme almıştı?
Bu soru da herhalde Türkiye’deki siyasal tarihin komplo teorileri arasında, “yanıtlanamamış esrarengiz konulardan biri” olarak tarihteki yerini alacak(!)

***

Çok kişi “Ne değişti ki” diye soruyor...
Yanıt çok basit: İktidarın “demokrasi maskesi” düştü ve “her şey değişti!”

Ilımlı İslam” fasaryasının foyası meydana çıktı!
İktidar içte ve dışta bütün müttefiklerini yitirdi!
AB, ABD, Cemaat, kendilerine “eski solcu” veya “liberal” diyenler, iktidardan desteğini çekti...
Aynen benim kitapta yazdığım gibi, çok zayıfladı, zayıfladıkça sertleşti, sertleştikçe daha da zayıfladı.
Parti devleti ve bireysel iktidar yozlaşması saklanamaz hale geldi...
Türkiye’de siyaseten örtbas edilen yolsuzluklar başka ülkelerin mahkemelerinde yargılanmaya başladı.
Gezi Direnişi bir dönüm noktasıydı ve başlattığı süreç devam ediyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları