Duvar Yazıları

Arda’nın öpücüğü ve millilerin oruç mevzusu üzerine

28 Haziran 2016 Salı

Dün Twitter ahalisinin en büyük konusu, Arda’nın Fethiye tatilinde çekilmiş fotoğraflarıydı.

Arda sevgilisiyle tatil yaparken plajda uzaktan görüntülenmişti.

Bu arada çiftin öpüştüğü görülmüştü.

Milli takımın Avrupa Şampiyonası’ndaki başarısızlığının ardında, futbolcuların oruç tutup maça çıktığı söylentileri olduğu için “Arda oruç tutmuyor mu” diye sordu bazıları.

İbadet de özeldir, plajda öpüşmek de deyip bırakalım.

 

Mikonos’a özel uçakla künefe getirten varsa, kriz mi kalır?

Magazin gazetelerinde dün şöyle bir haber vardı:

“Ünlü işadamı Ekin Alptekin ve eşi Nigar Talibzade, arkadaşlarıyla Yunanistan’ın Mikonos Adası’nda yemek yedikten sonra canları künefe çekti. İşadamı, arkadaşlarına jest yaptı, özel uçağının pilotunu arayarak ertesi gün adaya İstanbul’dan künefe getirtti. Bu olay duyulunca adada işadamının adı müthiş Türk’e çıktı.”

Daha önce de işadamı Cem Uzan için benzer öyküler anlatılırdı, yok Paris’ten istakoz getirtti filan diye.

İşadamı Ekin Bey’in ne iş yaptığına baktık, kendisi inşaat şirketi sahibi. Ayrıca havacılık ve savunma şirketi de var.

Aslında bu tür haberlere sevinmek lazım.

Türkiye’de uzun süredir “inşaatçılar krizde, konut satışı düştü” diye söylentiler var.

Bu haberler, öyle bir kriz olmadığını gösteriyor.

İnşaatçıların Şampiyonu Ali Ağaoğlu ile Ekin Bey, inşaatçıların krizde olmadığının en büyük göstergeleri.

Yaşamlarına bakın yeter.

 

Basın Kartı Komisyonu kararları artık gizli mi?

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü açıklama yapmış ve 22-23 Haziran’da Ankara’da gerçekleştirilen Basın Kartı Komisyonu toplantısı kararlarının açıklandığını duyurmuş.

Ancak kararları kimse görmesin diye, internetten kişi başına sorgulanması koşulunu getirmişler.

İnternetten bakmak için T.C. kimlik numaranızı girmeniz gerekiyor.

Eskiden kararlar açıklanır, yeni basın kartı alanların isimlerini herkes görebilirdi.

Bunu önlemişler.

Daha önce de bazı gazetecilik örgütleri komisyondan çekilmek zorunda bırakılmıştı.

Maksat, burayı da mümkün olduğunca kapalı bir hale getirmek ve el altı işlere olanak tanımak.

Eşe dosta, şoföre, hizmetçiye basın kartı dağıtmak.

 

‘Değerli yalnızlık’ iflas etti

Dünkü tarihi bir yere not edin. Çünkü dün, AKP rejiminin diplomaside iflas ettiği gün oldu. Saray sözcüsü İbrahim Kalın’ın “Değerli Yalnızlık” politikası da patlamış oldu.

AKP önce yıllarca babalandığı İsrail ile, İsrail’in kendi istediği koşullarla anlaşma ilan etti.

Sonra da aylardır kafa tutulan Rusya’ya, birinci ağızdan “Üzgünüz, ben ettim sen etme” diye pişmanlık mektubu gönderildi.

Böyle durumlar için sayısız atasözü vardır. Ama bunları yazmayalım.

“Kahve dövücüsünün hık deyicisi” yandaş gazetecilerin, bu iki anlaşmayı bize Türkiye’nin zaferi gibi nasıl yansıtacaklarını görelim ve gülelim.

Eminiz şöyle diyeceklerdir.

“İsrail stratejik ortağımızdır.”

“Turizm sektörü için yaptık.”

Yerse...

 

Persona non grata: Ters giderse insanın işi, muhallebi yerken kırılır dişi

Türkiye’deki AB Büyükelçisi Hansjörg Haber, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerinin kurbanı oldu. Büyükelçi, “Biz bireylerle değil, devletlerle anlaşma yaparız” dedi.

Bunu söylerken Türkiye’de “Devlet benim” anlayışının yerleştiğini anlamadı. “Erdoğan’ı kastetmedim” sözü de işe yaramadı.

Herhalde Dışişleri Bakanlığı kendisini “Persona non grata (istenmeyen adam)” ilan ederiz diye tehdit edince, Büyükelçi apar topar Türkiye’den ayrılma kararı verdi. Oysa daha Türkiye’ye 2015 Ekim’inde gelmişti.

Dün Habertürk’te Bülent Aydemir’in röportajından öğreniyoruz ki, kendisi daha önce de Türkiye’de görev yapmış ve iyi derecedeTürkçe konuşuyor.

Ve son esprisini de yapmış:

“Sizi ve okuyucuları temin ederim ki bu sözü sadece kendime atfen kullanıyorum: Ters giderse insanın işi, muhallebi yerken de kırılır dişi...”

 

TRT’ye kapağı at, milyoner ol

TBMM KİT Komisyonu üyesi Atilla Sertel, TRT’nin film, dizi ve çizgi film projelerine verdiği ücretleri açıkladı. Ödenen paralar astronomik.

Türkiye’de yüksek maaş almak için doktor, mühendis, profesör değil, kayyım olmak veya TRT’de program yapmak lazım.

Peki, TRT bu kadar parayı kimin cebinden ödüyor. Tabii ki bizim.

Bir de TRT World kuruldu. 24 saat İngilizce yayın yapıyor.

Bu TRT World’ün, CNN’i, BBC’yi, Arap şeyhlerinin sübvanse ettiği El Cezire’yi geçmesi mümkün mü?

Hayır.

Durmadan para yiyor. O kadar ki, TRT World’ün harcamaları yüzünden TRT başka bütün projeleri askıya almış.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları