Aydın Engin

Eyvah IŞİD’miş – Oh, IŞİD’miş!

30 Haziran 2016 Perşembe

Önceki gün, akşam saatleri...
- Duydun mu Atatürk Havalimanı’nda silahlar patlamış, canlı bombalar kendilerini patlatmış. Onlarca ölü, yüzlerce yaralı var deniyor...
- Kim yapmış?
- IŞİD diyorlar...
- Yapma yav! Hay Allah... Bu IŞİD de yani...

***

Önceki gün, akşam saatleri...
- Duydun mu Atatürk Havalimanı’nda silahlar patlamış, canlı bombalar kendilerini patlatmış. Onlarca ölü, yüzlerce yaralı var deniyor...
- Kim yapmış?
- IŞİD diyorlar...
- Oh!.. Bir an korktum biliyor musun? Şey sandım, şey yaptı sandım...

***

Yukarıdaki cümleler iki kişi arasında geçen bir konuşmaydı da ben kulak misafiri oldum... Hayır böyle konuşmalara tanık da olmadım, kulak misafiri de.
O cümleleri ben uydurdum.
Ama bire bin bahse girerim ki önce gün akşam saatlerinden itibaren bu ülkede bu cümleleri dillendirenler oldu.
Bir iki kişi de değil, epey “kişi”.
Bu kişilerin hiçbiri (bir daha: Hiçbiri) IŞİD üyesi hatta sempatizanı değildi.
Bu kişilerin hiçbiri (bir daha: Hiçbiri) PKK üyesi hatta sempatizanı değildi.
Ama bu cümleleri kurdular...

***

Salı akşam saatlerindeki kör terörü, kalleş saldırıyı “hayıflanarak” karşılayanları tanıyorum, tanıyoruz. IŞİD’i düşman olarak görmüyorlar, göremiyorlar. Ona kızgınlıkları işleri zorlaştırmasından. Siyasal İslamın ülkemizdeki temsilcileri oldukları halde IŞİD’in onları Müslüman olarak görmemesi, Türkiye’yi Darül Harp ülkesi (= İmamı Müslüman olmayan ülke) olarak nitelemesi. Onları öfkelendiriyor. IŞİD kadrolarını nankör olarak görüyorlar.
Atatürk Havalimanı’ndaki saldırıda IŞİD izinin kesinleşmesi onların yazının başındaki cümleyi kurmalarına yol açtı:
- Kim yapmış?
- IŞİD diyorlar...
- Yapma yav! Hay Allah... Bu IŞİD de yani...

***

Ya peki benim sanal diyaloglarımda ikinci cümleyi kuranlar? Saldırının IŞİD kaynaklı olduğunu öğrenince, “Oh!.. Bir an korktum biliyor musun? Şey sandım, şey yaptı sandım...” diyenler?
Onlar kim?
Uzakta aramayın!
Benim, sensin, biziz...
Kürtlerin mağdur ve mazlum kılındığını düşünen; onların güçlü itirazlarını haklı bulan, ancak Kürt siyasal hareketinin bir kesiminin, başkaldırı otuz yaşını geçmişken hâlâ, koşullar çok farklılaşmışken hâlâ şiddeti siyasal mücadele yöntemi olarak benimsemelerine karşı açık seçik tavır almayan alamayan, bilinci bu konuda çok net de olsa dili bir türlü varmayan ben, sen, biz...

***

Not: Bu yazıya pek çok eleştiri, itiraz ve bol bol da küfür gelecek, biliyorum. Bunu önleyemem. Ama klavyeye yumulmadan önce birkaç saniye, sadece birkaç saniye düşünmelerini dilesem...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları