Otomobil meğer pilmiş

30 Temmuz 2016 Cumartesi

Öyle bir eleştiriyor ki… “Yenilenebilir enerji konusunda bizden çok daha başarılı ülkeler var” diyor.
Oysa Almanya son 20 yılda yenilenebilir enerji alanında büyük atılım yaptı. Dünyada yenilenebilir enerji konusunda örnek gösterilen bir ülke haline geldi.
Alman çevreci, yapılanları yeterli bulmuyor.
Diğeri karşılık veriyor:
“Elektrik enerjimizin yüzde 30’u güneş, rüzgâr ve biyokütleden geliyor. Bu büyük bir başarı değil mi?”
“Kosta Rica, Norveç ve Nepal, kullandıkları elektriğin yüzde yüzünü yenilenebilir enerjiden sağlıyorlar.”
“Ama onların su potansiyeli yüksek”
“Olabilir. Danimarka elektrik enerjisinin yüzde 43’ünü güneş, rüzgâr ve biyokütleden karşılıyor. Almanya’dan daha iyiler. Kaldı ki, ulaşımda özellikle elektrikli otomobillerde Almanya başarı sağlayamadı. Otomotiv sektörü üzerine düşen görevi yaptı. Fakat hükümet yapmadı. Etkili bir politika oluşturamadı. Oysa gerçek anlamda bir dönüşüm elektrikli arabalar olmadan mümkün değil.”
Otomobil deyince duraksıyorum. Çevreciler genelde bisiklet severler. Toplu ulaşımı savunurlar. Oysa internet üzerinden tartışan çevreci, elektrikli otomobilleri savunuyor. Neden?

***

Meğer Almanya “2020’de trafikte bir milyon elektrikli otomobil olacak” diye hedef koymuş.
Bu hedef tututmazsa, enerjideki dönüşüm hedefi de tutmuyor.
“Ne yazık ki Almanlar elektrikli otomobilleri çok sevmediler. Hükümet ne yapsın” diyor diğeri.
Almanya’da piyasada 19 elektrikli otomobil modeli var. Yıl sonuna kadar sayı 26’ya çıkacak. Fakat Alman tüketiciler elektrikli otomobillere umulan ilgiyi göstermiyorlar. Satışlar düşük.
Şimdi herkes “Almanya bu sorunun üstesinden nasıl gelecek” diye merakla bekliyor. Elektrikli otomobilleri tüketicinin gözünde nasıl daha çekici hale getirecekler?
Bu arada Norveç ve Hollanda 2025’te, Almanya ise 2030’da petrolle çalışan otomobil üretimini durduracaklarını açıkladılar.

***

Almanya’da çevrecilerin internet üzerindeki tartışmalarını izlerken, elektrikli otomobilleri bu denli savunmaları ilgimi çekiyor. Sonra fark ediyorum ki, Alman çevreci, elektrikli otomobilden söz ederken onu sadece ulaşım amacıyla kulanılan bir araç olarak görmüyor. Daha çok enerji sisteminin bir parçası, hatta bir “pil” gibi algılıyor.
Geleceğe ilişkin çizilen vizyon şöyle:
Gelecekte “sıfır enerji evler”de oturacağız. Güneş mimarisiyle yapılmış, yalıtımı düzgün, az enerji kullanan ve kullandığı elektriği tümüyle kendi üreten evler olacak bunlar. Evlerde güneş enerjisi, toprak ısısı gibi yenilenebilir kaynaklar kullanılacak. Evlerin ürettiği enerji kimi zaman tükettiğinden bile fazla olacak. Bu durumda da elektrik satıp para kazanacağız. Tabii bunun için kentlerde “akıllı elektrik şebekeleri” olacak.
Elektrikli arabalara gelince, evdeki fazla enerjiyle aynı zamanda arabamızın bataryasını şarj edebileceğiz. İşyerine gittiğimizde, arabadaki enerjiyi işyerinde de kullanabileceğiz. Yani elektrikli arabalar aynı zamanda “pil” işlevi görecekler. Elbette pil teknolojisinin biraz geliştirilmesi gerekecek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları