Fil Hamdi’den FETÖ’ye

09 Ağustos 2016 Salı

Şimdiki kuşaklar Fil Hamdi’yi tanımazlar, olsa olsa Aziz Nesin’in 1957’de İtalya’daki mizah yarışmasında Altın Palmiye alan öyküsünden bilirler.
Fil Hamdi, Sülün Osman gibi, 1950’li, 60’lı yılların önde gelen dolandırıcılarındandı. Şeytana pabucunu ters giydiren, örneğin saf vatandaşa Karaköy Köprüsü, Galata Kulesi veya İETT tramvaylarını “satan!” bu ikilinin mürekkep yalamış hukuk fakültesinde okumuş olanı Fil Hamdi, bir keresinde yakalandıktan sonra kaçmış, günlerce gazetelerin birinci haber konusu olmuştu.
Toplumsal çarpıklıkları, eşsiz zekâsının mizah aynasında yansıtan Aziz Nesin de bu olayı anlattığı “Fil Hamdi Nasıl Yakalandı?” öyküsüyle, 1957’de İtalya’da Bordighera’da uluslararası gülmece yarışmasında, ikincikez Altın Palmiye Ödülü’nü kazanmıştı.
Gerçek yaşamdan esinlenen öykü özetle şöyle:
Ünlü dolandırıcı Fil Hamdi’nin kaçması üzerine İstanbul Emniyeti’nden, illere firarinin yakalanıp kendilerine gönderilmesini isteyen bir telgraf gitmesinin ardından, Türkiye’nin dört bir yanında bir Fil Hamdi avı başlatılır. Arkasından da İstanbul’a telgraf yağar. 

***

İşte taşradan gelen telgraflardan bazıları:
Vilayetimiz dahilinde, dört tane çizgili elbiseli, sekiz tanesi köpek dişi altın kaplamalı olmak üzere, on dört Fil Hamdi yakalanmıştır. Bu miktarın isteğe yeterli olup olmadığının, araştırmaya devam edip etmeyeceğimizin emir buyrulmasını saygı ile arz ederim.
Vilayetimiz dahilinde 180 kilo ile 220 kilo arasında iki düzine Fil Hamdi yakalanmış olup, aradaki kilo farkının kantarların ayarsızlığından ileri geldiğini, hepsinin de gözleri kahverengi olduğundan şüpheye yer kalmadığını, yakalanan Fil Hamdi’ler sevk edilmiş olup, gözden kaçmış olanlar varsa onların da büyük dikkatle arandığını ve peyderpey sevk edileceklerini saygı ile arz ederim.
Sonunda İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden vilayetlere şu telgraf gider:
“Koyacak bütün yerler dolmuş olduğundan, şimdilik eldeki Fil Hamdi’ler yeterli görülmüştür. İkinci bir emre kadar Fil Hamdi’lerin yakalanmasına ve aranmasına ara verilmesini teşekkürlerimle arz ederim.
Not: Firar eden Fil Hamdi yakalanmıştır.
Aziz Nesin’in öyküsü özetle bu.

***

Pazar günü Cumhuriyet’te Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan İsmail Koncuk’un açıklamalarını da içeren “Amirlere ‘bana isim bulun’ baskısı var” haberini okuyunca, aklıma ister istemez, Aziz Nesin’in Fil Hamdi öyküsü geldi.
Haberde, darbe girişiminin ardından, aralarında çeşitli sendikalara üye çok sayıda personelin de bulunduğu, 70 bin kişinin görevden alındığını belirten İsmail Koncuk’un, taşrada bazı mülki amirlerin, kurum amirlerine, “bana isim bulun” diye baskı yaptıklarını, belediyelerde ise emekliliği gelenlerin emekliliğe zorlandıklarını, dilekçe vermeyenlerin tehdit edildiklerini belirttiği bildiriliyordu.
Koncuk aynı zamanda, kamu görevlilerinin içinden, FETÖ ile ilgisi olduğu sonradan açıklanan bankalarda hesabı bulunanların savunmaları bile alınmadan görevden uzaklaştırıldıklarını da söylüyor.
Görüntü tam bir cadı avı görüntüsüdür.
Aman kurunun yanında yaş da yanmasın!” derken, herkesin, her an yanabileceği, kimsenin işinden, malından, evinden, itibarından, özgürlüğünden emin olamayacağı bir ortama geldik.
TSK, Yargı, Milli Eğitim’in yanı sıra, devletin her yerinde, tepeden tırnağa bir temizlik söz konusudur.
2016’da da adeta yeni bir Fil Hamdi avı yapılmakta, ama asıl yakalanması gereken, “Fil HamdiFerhat Sarıkaya ifadesi alındıktan sonra, aferin deyip bırakılmaktadır.
Aziz Nesin, keskin mizahı ile toplumsal dramı yansıtırken bugünün Türkiyesi’ni de betimlemekteydi.
Aziz Nesin bunun için ölümsüzdür.
Çok yaşayasın Aziz Nesin!
İşin Aziz Nesin cephesi böyle de, ben şu sorunun cevabını çok merak ediyorum:
-Sürekli, ağlanacak haline durmadan gülen toplumlara ne denir?..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları