Köşk’e Giden Yol...

09 Nisan 2014 Çarşamba

30 Mart öncesinde 3 seçimlik uzun bir sürecin başladığını, her seçimin bir sonrakini doğrudan etkileyeceğini vurgulamıştık. Süreç kendi doğası içinde sertleşerek devam ediyor.
Özellikle AKP çevresinin pompalamaya çalıştığı gibi 30 Mart sonuçları iktidar partisine Köşk senaryolarını istediği gibi uygulamaya koyma yolunu açmıyor. Kaldı ki, AKP’nin kendi içindeki dengeler de her şeyin çantada keklik olmadığını ortaya koyuyor.
Dün, 12. cumhurbaşkanının seçimi için yapılan denge hesaplarında ciddi bir kayma yaşandı. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e çıkamayacağını çok net ve sert ifadelerle dile getirdi. Kısaca anımsatmak gerekirse; Gül’ün Çankaya Köşkü’ne çıkmasında ciddi bir kolaylaştırıcı etken Bahçeli olmuştu. Nisan 2007’de cumhurbaşkanı seçiminin Meclis’te kilitlenmesiyle birlikte erken genel seçimlere gidilmiş, seçimin hemen ardından konuşan Bahçeli, Meclis’teki oylamaya katılacaklarını, siyasi gerilimi zorlayacak bir tutum içinde olmayacaklarını söylemişti.
Bahçeli’nin partisinin dünkü grup toplantısında yaptığı konuşma, Erdoğan’ın adaylığına Gül gibi bakmadıklarını gösteriyordu.

***

AKP içindeki hesaplarda ise Erdoğan sonrası konuşuluyor. Tarihçilerin Türkler için yaptığı değerlendirmelerden biri şudur:
İktidar değişimini sağlıklı yapacak bir bilinçten yoksundurlar. Bu nedenle tarihte kurdukları büyük devletler taht hesaplarına kurban gitmiştir.
Bu yorumu anımsatacak bir tablo ile karşı karşıyayız.
Erdoğan’ın başbakanlık yapma biçimi dikkate alındığında, Çankaya Köşkü’ne çıkma planı yapması halinde iki gerçek öne çıkıyor:
Cumhurbaşkanlığı’nın mevcut yetkileriyle yetinmez... Başbakanlık koltuğuna oturacak kişinin, kontrolü dışında olmasını istemez...
Erdoğan’ın geçen günlerde İstanbul’da, kendi medyası ile yaptığı toplantıdan çıkan sonuç da bu yönde.
Yine bir tarih anımsatması yapmak gerekirse; Çankaya’ya çıkan herkes Köşk’ün bahçesini, geniş yetkilerini dar bulur. Devletin en yüksek makamıdır, ama Türkiye’de fiilen başbakanlık sistemi uygulandığı da bir başka gerçektir.

***

Bahçeli’ye Erdoğan’ın aynı yöntemle, yani partisinin grup toplantısında verdiği karşılık da aynı sertlikteydi.
2007’deki krizin ardından yapılan anayasa değişikliği ve referandumla birlikte cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından seçilecek. Buna göre mevcut cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasına üç ay kala seçim süreci başlayacak. 10 Ağustos’ta ilk tur yapılacak. Burada yüzde 50 oyu aşan aday olursa cumhurbaşkanı seçilecek. Kimse yüzde 50’yi bulamazsa 24 Ağustos’ta ikinci tur yapılacak. Buna en yüksek oyu alan iki aday katılacak. Böylece 12. cumhurbaşkanı seçilmiş olacak.
30 Mart sonuçları bu takvime uyarlandığında iktidarın şu andaki iç koalisyonunu sağlam tutması ve BDP oylarını da alması gerekiyor. Buna karşılık muhalefetin sergileyeceği tutum henüz tam olarak netleşmiş değil.
Aklın yolu şu:
Türkiye’nin tüm bölgelerinden oy alabilecek, iktidar ekseni dışında bir adayın bulunması...
İlk işaretler bu olasılığın düşük olmadığını gösteriyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Güven end-eksi! 2 Mayıs 2024
Emek en cüce değerdir! 1 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları