Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İsrail-Filistin Cephesinde 'Yeni Bir Şey Yok'!
İsrail-Filistin sorununun 60 yıllık çözümsüzlüğünün eşi benzeri yok. Savaş, işgal, sürgün, doğmadan ölen sayısız barış girişimleri, ardından sil baştan yeniden devreye giren çözümsüzlük garantili kısırdöngü. Bir çıkmaz sokak, bir umutsuz vaka.
Sorunun gelgitlerle altmış yıldan bu yana sürüp gitmesi, kuşkusuz nedensiz değil; ABD, AB ve ne yazık ki BM ve Arap dünyası, kendi vatanlarında göçmen Filistin halkının çilesini neredeyse olağan saymakta, kanıksamış görünmektedir. İşgalci ve destekçilerinin arada bir barışa razı olur görünmeleriyse art niyetli gösterilerden ibaret. Aslında hakça bir barışı istedikleri yok. Bunun en çarpıcı kanıtını ise barış görüşmeleri sürerken İsrail’in mevcut yerleşim bölgelerine yenilerini ekleyerek tüm dünyanın gözünün önünde kolonizasyonu sürdürmesidir.
ABD, AB, BM’ler neredeyse tüm uluslararası toplumun Saddam’ın BM’ler kararlarına uymadığı gerekçesiyle Irak’ı yerle bir etmelerine karşın, aynı BM’lerin sayısız kararına zerrece aldırmayan İsrail söz konusu olduğunda tepkisiz kalmaktadır. Bu açık bir çifte standart, dahası düpedüz bir suç ortaklığıdır.
Arada bir gündeme gelen barış umutlarının ortak kaderini ise kısa sürede çıkmaza girmesi ve başka bahara ertelenmesi oluşturmaktadır. Bunun son örneğini ise geçen yılın kasım ayının sonlarına doğru sorunun çözümü için ABD Başkanı W.Bush’un “Annapolis Barış Zirvesi” girişimi oluşturmaktadır. İsrail Başbakanı Olmert’le Filistin lideri Mahmut Abbas’ın bir araya geldikleri zirvede W. Bush yıllardır özlenen Filistin Devleti’nin, başkanlığının sona ereceği 2009 Ocak’tan önce kurulacağının müjdesini vermiştir. Gerçekten de zirveyi izleyen dönemde taraflar en yüksek düzeyde görüşmelere başlamışlar, Başkan Bush da her iki ülkeyi ziyaret ederek görüşmelerin barışı getireceği umudunu vermişti. Ama bu son barış girişiminin de açıklanan sonuca ulaşamayacağı, kaderinin eskisinden farklı olmayacağı şimdiden ortaya çıkmış görünmektedir. Bölgedeki gelişmelerse sorunun çözümünü kolaylaştırmaktan uzaktır. Yolsuzlukla suçlanan Olmert başbakanlıktan çekileceğini açıklamıştır. W. Bush’un günleri sayılıdır. İsrail’de aşırı sağcı Likud’un lideri Netanyahu’nun iktidara gelmesi beklenmektedir. Dinci Hamas, başka işi yokmuş gibi Gazze’yi ele geçirerek ilk kez işgalcinin özlediği Filistin’in bütünlüğüne darbe indirmiştir. Bu arada İsrail, tıpkı eskisi gibi, barış görüşmeleri sürerken işgal altındaki topraklarda kalıcı olduğunun kanıtı olarak Doğu Kudüs’te ve Batı Şeria’da kolonizasyona ve ‘utanç duvarının’ inşasına devam etmektedir
***
İşgal altındaki topraklara, barış gösterip yerleşme vuran göz boyama politikaları yetmiyormuş gibi tarihin gelmiş geçmiş en korkunç ırk ayrımının ve soykırımının kurbanının çocukları, bugün ne yazık ki benzer ırkçılığı Filistin halkına uygulamakta sakınca görmemektedir. Bu kimsenin saklısı değildir. Daha birkaç gün önce, elleri arkasından bağlı Filistinli göstericiyi bir İsrail askerinin yakın mesafeden ateş ederek yaralaması, dünya basınında bir ibret belgesi olarak yer almıştır.
İşgalcinin Filistin halkına yönelik ırk ayrımı uygulamaları ve halka tanrının her günü çektirilen cehennem azabı ise her türlü tahminin üzerindedir. Bunun son kanıtını; ırk ayrımının, aşağılanmanın dehşetini uzun yıllar yaşayan, ne var ki Nelson Madela’nın liderliğinde onunla savaşarak ırkçılığı yere seren Güney Afrika yurttaşı, ırk ayrımı karşıtı Yahudilerden oluşan 22 kişilik bir heyetin işgal atındaki Batı Şeria’ya yaptığı ziyaret fırsatıyla Filistin halkına uygulanan ırk ayrımını ve eziyetleri gözleriyle görerek, izlenimlerini Le Monde’un muhabirine anlatmaları oluşturmaktadır. (Le Monde, 20-21, 08). Bu uzun söyleşinin tamamını vermemiz zor. Sanırım sadece bir ikisini aktarmak yeterli olacaktır. 22 kişiden oluşan heyette eski bakan yardımcıları, eski vekiller, yargıçlar, gazeteci, yazar ve sendikacılar ve insan hakları savunucuları yer almaktadır.
Andrav Feinstein İsrail’i ve işgal altındaki Batı Şeria’yı ilk kez ziyaret ediyordu. Bu Güney Afrikalı Yahudi, ‘Büyük Felakette’ annesini, kız ve erkek on kardeşini kaybetmişti. Ailesinin yok edildiği ürkünç Auschwitz dehşetini anımsatan Yad Vashem anıtını ziyaret ettiklerinde çok duygulanan bu ırk ayrımı karşıtı eski vekil, Hebron’da gördüklerinden de dehşete kapılmıştı. Kolonlar, yani Yahudi yerleşimcilerin Filistin halkına küfürlerle taş yağdırdıklarını görmüştü. “Judaizm adına nasıl böyle davranılabilirdi? Birkaç yerleşimciyi korumak için koskoca bir esnaf mahallesi nasıl bir hayalet kente çevrilebilirdi?”
Barbara Hugon’un izlenimleri ise şöyle: “Batı Şeria’da yerleşimci kolonlarla Filistinlilerin ayrı yolları olduğunu dehşetle gördüm. Filistinliler bir yerden öbürüne gitmeleri için İsrail yetkililerinden izin belgesi almak zorunda. Bu bana Güney Afrika’daki ırkçı rejimin siyahlara seyahat için ‘pass’, geçiş belgesi vermelerini anımsattı. Beyazlarsa siyahlardan ayrı bölgelerde yaşıyorlardı. Ama hiçbir zaman ‘ayrı yollar’, ‘güvenlik engelleri’, kontrol noktaları, ayrı oto plakaları, belli bölgelerde ikamet zorunluluğu yoktu. Hebron’da çocukların gözlerindeki korkuyu, Naplus’ta Filistin kamplarının sessizliğini gördüm. Kent kuşatılmıştı. Askerler tepeleri tutmuştu.Tüm kontrol noktaları askerin denetimi altındaydı.” Eski sağlık bakan yardımcısı ve Kongre üyesi Naz’zwe Madlala’ya göre ise: “İşgalin ağırlığı, sert kısıtlamalar ve tam ayrımın gerçekleştirilmesi arzusu göze çarpıyor. Ordu her yerde hazır ve nazır. Kotrol noktaları önünde uzun kuyruklar. Askerlerin halka yönelik saldırıları Güney Afrika’daki ırkçı rejimden beter. İnsanlık dışı.”
Filistin halkının çilesi sürüyor. Dünya seyrediyor, tepkisiz, utanmasız!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Evlilikte şanslı olan 4 burç!
- Soylu geri mi dönüyor?
- Çorlu tren katliamı davasında karar!
- Yunanistan'da gündem Samet Akaydin!