Işık Öğütçü

‘Halkın savaşçısı’ydı

01 Eylül 2016 Perşembe

Komşunuz Türk edebiyatının yılmaz kalemi bir insan olursa ve babanızla ilgili anılarla doluysa sık sık görüşmeniz kaçınılmaz olur. Vedat Türkali ile yani Vedat Ağabey ile sık sık görüşürdük. Hatta gitmediğim zamanlar kızardı. Kızardı dedim. Kızdığı çok şey vardı. Siyaseten kızardı, TV dizileri için Orhan Kemal’in eserleri üzerine sıkı sıkı pazarlık yapmadığıma kızardı. Ama her seferinde evinden ayrılırken, şakalaşır, güler ve mutlu ayrılırdım.

Çünkü babamla çok geniş bir yelpazede sohbet etme imkânım olamamıştı. Ama Vedat Ağabey bir deryaydı. Yaşanmışlıkları bir roman bir sinema tadında anlatmasını çok iyi biliyordu. Ona bir iki soru sorduktan sonra onun doyulmaz anlatımını dinlemek büyük bir dersti.

Zaman zaman onda babamı görürdüm.Yaşasaydı herhalde böyle tatlı tatlı sohbet eder ve hayranlıkla onu dinlerdim. Vedat Ağabey de beni alıp eski günlere götürüyordu.

Hatta “Üç Tekerlekli Bisiklet” filminin anısını büyük bir keyifle anlatırdı.

Filmin hikâyesini ona verdiklerinde üzerinde “Orhan Kemal” ismini görünce, “ben bunun senaryosunu yazarım” deyişini gözleri parlayarak anlatıyordu.

Orhan Kemal’i çok sevdiğini ve hakkının devamlı yendiğini söylerdi. Söylerken gözlerinin dolduğuna tanıklık ederdim.

Vedat Ağabey de yaşamında farklı bir hayat mı sürdü?

Hapislikler, sırt dönmeler, yurtdışında yaşama zorlukları. Yeni kitabı çıkarken tüm dostlarını evine çağırıp, yemek sofrasında bol anılı sohbetlerin anısı hâlâ bugün gibi taze.

Şiirleriyle, romanları ve senaryolarıyla Türk edebiyatına ve kültürüne büyük katkısı olan bu ölümsüz devrimci edebiyatçıya Yılmaz Güney’in Orhan Kemal için yazdığı bir yazıyla seslenmek istiyorum.

Çünkü tüm gerçek sanatçılar için yazılmış bu satırlar, Vedat Ağabey için de geçerlidir, onun adını da yazmak mümkündür, “Halkın sanatçısı, halkın savaşçısı demektir.

Savaşçılar ölür, fakat onların yarattığı birikimler, onların bıraktığı sağlıklı miras, çok sonralara ulaşacaktır.” Evet, Vedat Türkali yaşayacaktır. Onun yaşamasını hiçbir kuvvet, hiçbir güç önleyemeyecektir.

Bekle bizi Türkiye, gerçek sanatçılarının eserlerinin özgürlük türküsü gibi söyleneceği günler mutlaka ama mutlaka gelecektir.

Bu eserlerinizin büyüklüğünün gücü bugünde, yarında direnme arzusunu ve umudumuzu güçlendirecektir.

Gerçek devrimci sanatçılara selam olsun. Huzurla uyu...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları