Yıl 5 Nisan 2015; Fenerbahçe otobüsüne Rize dönüşü silahlı saldırının yapıldığı tarih. Aradan tam 1 yıl 7 ay geçmiş. Failler nerede? Bu olayla ilgili dosya açıldı mı, açılmadı mı bilmiyorum ama açıldıysa da üzerine çizgi çekilmiştir. Hafta arasında Fenerbahçe Üniversitesi’nin yerini görmek için medya ordusu olarak Silivri’deydik. Başkan Aziz Yıldırım sağlık problemi nedeniyle bizlerle olamadı. Ama o Yıldırım, hasta hasta kalktı futbolcularına destek vermek için Rize’ye geldi.
Fenerbahçe, olağanüstü futbol oynamasa da iyi bir seri yakalayarak topladığı puanlarla zirvenin içine girdi. Hem Avrupa hem lig derken şimdi de kupa maçları başlıyor. Üçer gün arayla oynamak kolay iş değil. Bizim futbolcularımız bu yükü kaldıramıyorlar. Yani Avrupalılaşamadık. Türkiye Kupası başlı başına külfet. Kulüpler zarar ediyor. Seyirci gelmiyor. Olumsuz hava koşullarını da unutmayalım. Bu maçlar keşke eleminasyon usulü oynansa.

Kartlar doğal
Rize ile Fenerbahçe’nin mücadelesinde oyuna ev sahibi baskıyla başladı. Özellikle Dhurgham İsmail’in sol taraftan getirdiği öldürücü toplarda hem Moussa Sow hem de Simon Kjaer erken sarı kart gördü. Bu kartlar doğal. Çünkü İsmail başka türlü durdurulamazdı. Rize, 15-20 dakikalık periyot içine bir de gol sığdırdı. Bana göre Fenerbahçe, yediği golde savunma hatası yaptı. Sonra, Sarı-Lacivertliler sazı eline aldı. Mehmet Topal’ın yıldızlaştığı gecede Sow da attığı 3 golle “hattrick” yaptı; hele ikincisi vardı ki yine jeneriklikti. Senegalli, bir benzerini Manchester United karşısında da atmıştı. Fenerbahçe’de her hafta bir kahraman çıkıyor ortaya. Dün gecenin kahramanı da Moussa Sow oldu. Topal’ın, Aatif’in (1 gol 1 asist), Alper’in, İsmail’in (frikik golü) haklarını vermeliyim. Dick Advocaat, başarıda en büyük payın sahibi. Fenerbahçe’de takımdaşlık tavan yaptı. Karşısına kim çıkarsa çıksın gözünün yaşına bakmıyor. Çok iyi bir seri yakaladılar. Rize ise iyi başladığı maçta çabuk havlu attı.